Keyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün "demokrasi işgaline karşı çıkmak" duygusu ile devlet ve milleti bir araya getirdiğini belirtti.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin, "12 Eylül darbesinden bile daha vahim ve kanlı" bir nitelik taşıdığına işaret eden Fuat Keyman, bu kalkışmanın "darbe, işgal ve terör saldırısı" üçgeninde gerçekleştiğini kaydederek, bunun geçmişte yaşanan darbelerden daha tehlikeli olduğunu vurguladı.
Darbe girişimi öncesinde siyasi parti liderlerinin "kimlikler" temelinde ayrıştığını ve birbirlerini dinlemediklerini anımsatan Prof. Dr. Keyman,"15 Temmuz akşamı Türkiyesi, tüm farklılıkları içinde barındıran, bir millet olarak 'darbeye hayır' diye tanklara direnen bir tabloya şahit olduk. Devlet ile milletin ortak direnişi sayesinde darbe, işgal ve terör, 20 saat içerisinde püskürtüldü. Bu durum, Türkiye'nin siyasi tarihinde ilk kez ortaya çıkan bir tablodur, bu kenetlenme devam ettiği sürece Türkiye'nin buradan daha olumlu bir yere doğru evrilmesi mümkün olacak."diye konuştu.
Keyman, siyasilerin 15 Temmuz'dan ders alarak ülkenin yönetim tarzı ve demokrasiye sahip çıkması gerektiğini belirterek, bundan sonraki süreçte mini bir paketle başlayıp yeni bir anayasaya doğru gidileceğine işaret etti.
''Devlet ile milletin dayanışması Türkiye'yi kurtararak, demokratikleşmeye doğru yol açtı''
Fuat Keyman, "15 Temmuz akşamı siyasi tarihimizde eşik ve dönüm noktası oldu. Devlet ile milletin bir arada olma dayanışması ve tepkisi Türkiyeyi kurtararak, demokratikleşmeye doğru bir yol açtı. Yeni anayasanın ilk adımları böyle gerçekleşecektir. Bugünkü durumu sürdürülebilir kılmak için hem devletin hem de toplumun yeniden inşası, özgürlükler temelinde bir yeni anayasa ile mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.
"16 Temmuz sabahı yeni bir Türkiye'nin başlangıcı oldu"Başarısız darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin bir moral üstünlüğe sahip olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Keyman, "Dış politikada son zamanlarda başladığımız dostlarla yeni ilişkileri güçlendirme yoluna gideceğiz. Türkiye'de yeni anayasa temelinde iç barışı sağlarken, dostlarla barışta yeni bir harekette Gülen'i isteme noktasında dirençli ve kararlı duracaktır. Aynı zamanda barış ve bölgesel barışa, göçmen sorununa, IŞİD sorununa bir şekilde çözüm bulacaktır. İç ve dış politikada bu ikili hamleyi yapacağız ama darbe öncesi 14 Temmuz'dan farklı olarak bu hamlelerde AK Parti, CHP, MHP, HDP'yi birlikte hareket etmesi noktasında görmek istiyoruz ve göreceğiz diye tahmin ediyoruz. Kutuplaşmış bir Türkiye'den daha çok, sorunları ve istikrarı sağlamakta birlikte hareket eden bir Türkiye'ye doğru hem siyasette hem de toplumda bir yörünge açıldı. Halk bize karanlık tünelin ucundaki aydınlığı gösterdi, bunu siyasi partiler, STK'lar ve medya takip etti. 16 Temmuz sabahı yeni bir Türkiye'nin başlangıcı oldu. Bütün siyasi aktörlerin gerekli dersleri aldığını düşünüyorum."şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com