İstanbul
Dünya Etnospor Birliği tarafından gerçekleştirilen festival, Atatürk Havalimanı'nda devam ediyor.
Yaklaşık 35 ülkeden katılım sağlanan Etnospor Kültür Festivali'nde, geleneksel sporlar, oyunlar, el sanatları ile gastronomi ve sahne sanatları gibi birçok başlıkta etkinlikler düzenleniyor.
"Highlife Band" müzik grubu Etnospor'da Afrika'nın ritimlerini Türkiye'ye taşıdı
Afrika'nın çeşitli ülkelerinden 6 arkadaş tarafından kurulan Highlife Band müzik grubu, 7. Etnospor Kültür Festivali’ni farklı kültürlerin buluşma noktası haline getirerek, Afrika ritimlerini Türk dinleyicisiyle buluşturduklarını ve böylece kültürel farkındalık oluşturduklarını söyledi.
Eğitim amacıyla Türkiye’ye gelen 6 arkadaş tarafından kurulan Highlife Band müzik grubu, 7. Etnospor Kültür Festivali’nde sahneye çıkarak büyük beğeni topladı.
2017 yılında Ankara’da bir araya gelen Gana, Kenya, Kongo ve Nijerya kökenli üniversite öğrencileri, müzik aracılığıyla kültürlerini ve yaşadıkları ülkenin kültürünü buluşturmak amacıyla Highlife Band’i kurdu.
Sokak müziğiyle başlayan serüvenleri, zamanla Ankara’nın önemli sahnelerine taşındı.
Afrika’nın zengin ezgilerini caz, funk, reggae gibi farklı türlerle harmanlayan grup, repertuvarına Türkçe şarkılar da ekleyerek dinleyicilerle özel bağ kuruyor.
Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki festivallerde ve etkinliklerde sahne alarak kültürler arası diyaloğu güçlendiren Highlife Band, bu çalışmalarıyla Göç İdaresi tarafından da takdir edildi.
Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu 7. Etnospor Kültür Festivali’nde sahne alan Highlife Band, izleyicilerden yoğun ilgi gördü.
"Festival, kültürlerin etkileşime girmesinde büyük bir farkındalık yarattı"
Highlife Band’in bateristi, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi (MGÜ) öğrencisi Wisdom Idongesit Essien, festivalde sahne almaktan duydukları mutluluğu dile getirerek, etkinliğin farklı kültürleri bir araya getirmesi bakımından önemli bir platform olduğunu söyledi.
Essien, etkinliğe dair, "Festival kapsamında burada bulunan ülkeler, kendi kültürlerini tanıtmış oluyor. Aynı zamanda Türk halkı da farklı kültürlerle tanışmış oluyor. Büyük ve faydalı bir etkinlik." değerlendirmesinde bulundu.
Afrika Kültür Evi’nin davetiyle festivale katıldıklarını belirten Essien, burada sahne almanın kendileri için büyük bir şans olduğunu vurguladı.
İzleyicilerin farklı kültürlere ait müziklere her zaman ilgi duyduklarını dile getiren Essien, şunları söyledi:
“İnsanların müziğimizi beğenmesi, alkışlaması, eğlenmesi, dans etmesi bizi mutlu ediyor. Ayrıca insanlar, Afrika ile ilgili çok fazla şey bilmiyor hatta Batı kaynaklı pek çok yanlış ya da eksik bilgiye sahipler. Dolayısıyla biz, bir anlamda müziğimizle bir farkındalık ortaya koymuş oluyoruz.”
"'Neden burada müziğe devam etmeyelim?' dedik"
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü öğrencisi ve grubun davulcusu Emmanuel Quist, Highlife Band'in kuruluş hikayesini anlattı.
Müzik macerasına 6 yıl önce başladıklarını söyleyen Quist, "Farklı ülkelerden arkadaşlar olarak bir araya geldik ve 'Neden burada müziğe devam etmeyelim?' diye düşündük. Karar verdik ve böylece bu grup kuruldu. Zamanla grubumuz büyüdü. Tek bir müzik tarzımız yok, sadece yabancı şarkılar değil etnik ve Türkçe şarkılar da çalıyoruz." diye konuştu.
Ankara’da çeşitli mekanlarda sahne aldıklarını hatta düğünlere davet edildiklerini söyleyen Quist, "Sahneye çıktığımız ilk anlarda hafif bir şaşkınlık oluyor ancak daha sonra izleyiciler yavaş yavaş alışıyor. Tabii Türkçe popun yanı sıra türkü de söylüyoruz." dedi.
Yakında Türkçe ve İngilizce şarkıların yer alacağı albüm çalışmalarını tamamlayacaklarını kaydeden Quist, müziklerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini belirtti.
"Afrika kültürünü müzikle tanıtmak istedik"
MGÜ öğrencisi ve Highlife Band’in solisti Linda Prince Ganza, grubun iki üyesinin profesyonel müzik eğitimi aldığını, diğer üyelerin ise mühendislik okumalarına rağmen yetenekli olduklarını söyledi.
Afrika kültürünü herkese tanıtma fikrinin grubun kuruluşuna öncülük ettiğini anlatan Ganza, Türkçe şarkıları Afrika kültürü ve etnik tarzla harmanlayarak güzel bir proje ortaya koyduklarını dile getirdi.
Ganza, sözleri Aşık Veysel’e ait olan "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü etnik tarzda seslendirdi.