STRAZBURG
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), terör faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle İngiliz vatandaşlığından çıkarılan kişinin itirazını kabul etmeyerek, İngiltere'nin kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) uygun olduğuna hükmetti.
Strazburg merkezli AİHM, çocuk yaşta Sudan'dan İngiltere'ye göçmen olarak gelen ve 2000 yılında İngiliz vatandaşlığına kabul edilen, ismi açıklanmak istenmediği için "K2" kod adı kullanılan kişinin, "terör faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle İngiliz vatandaşlığından atılması"na itiraz başvurusunu karara bağladı.
Mahkeme, "K2'nin İngiltere'ye karşı itirazı" olarak işleme konulan davada, AİHS'nin özel hayata ve aile hayatına saygı hakkını düzenleyen 8. maddesi ile ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. maddesi üzerinden yapılan itirazları değerlendirdi.
Mahkemede, kişinin 2009 yılında İngiltere'de İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıları protesto gösterisinde gözaltına alınıp yargılandığı ve kefaletle serbest bırakıldığı, aynı kişinin daha sonra Sudan'a gitmek üzere İngiltere'yi terk ettiği ve Somali'de Eş Şebab terör örgütüne katıldığının tespit edildiği kaydedildi. İngiltere İçişleri Bakanlığının bu bilgiler ışığında Haziran 2010'da aldığı kararla K2'nin vatandaşlıktan çıkarıldığı ve aynı gün K2'ye İngiltere'ye giriş yasağı konulduğu belirtildi.
"Karar AİHS kurallarına da uygun"
Mahkeme, kararın aile ve özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğini öne süren K2'nin başvurusunu reddetti. Mahkeme, K2'nin İngiltere'ye giriş yasağı olduğu için etkili savunma gerçekleştiremediği yönündeki itirazını da "avukatının dava ile ilgili tüm detaylara erişebildiği" gerekçesiyle kabul edilemez buldu.
Mahkeme, İngiltere yasalarına göre terör eylemleri gerçekleştiren kişilerin vatandaşlıktan çıkarılmalarının mümkün olduğunun altını çizerek, bu kararın AİHS kurallarına da uygun olduğuna hükmetti.
Benzer bir olayda Fransa, 2015 sonunda terör faaliyetlerine karıştıkları gerekçesiyle çifte vatandaşlık sahibi 6 kişinin Fransız vatandaşlığından çıkarılmasına karar vermiş, bu kişiler AİHM'e başvuracaklarını açıklamıştı. Bu kişilerden Fas kökenli ikisi, acil sınır dışı edilme tehlikesini gerekçe göstererek ocak ayında AİHM'e başvurmuştu.