Kayseri
İlçeye bağlı Palas Mahallesi'nde eşi Derviş ile hayatını sürdüren 5 çocuk annesi 64 yaşındaki Gülten Yakut, yaklaşık 40 yıldır beğendiği ve sevdiği eşyaları bir araya getirerek evini adeta kişisel bir müzeye çevirdi.
???? Anneannesinden kalma ahşap büfeyi, babasının tarlada kullandığı dirgeni, annesinin "çömçe" adı verilen ahşap kepçesini evinde sergileyen Yakut, oğullarının askerlik şapkalarını, çeyizinden kalma dantelleri, banyo liftlerini, eski güğümleri ve sevdiği plastik çiçekleri bir düzen içinde saklıyor.
Gülten Yakut, eskiden beri hiçbir şeyini çöpe atmadığını, onarıp kullandığını söyledi.
Ailesinin hatıralarına önem verdiğini ve onlardan kalan eşyaları saklamaya başladığını ifade eden Yakut, "Ebemin büfesi var, onu değerlendiriyorum. Annemin kalburu, bakır kazanları var. Dedemin, ebemin, anamın tüm hatıralarını evimde saklıyorum, görünce mutlu oluyorum. Buradaki eşyalar çöpe gitmesin diye değerlendiriyorum, kullanıyorum, hatıraları var." dedi.
Çeyizini yenileyip kullandığını belirten Yakut, şunları kaydetti:
"Babamın yabası, dirgeni var, annemin çömçesi, süt süzeği, küpü var. Annemin çeyizime verdiği heybe var. Bir komşum gaz ocağı verdi, dışarıdan çok bir şey gelmiyor. Kayseri'deki gelinim bazen bir şeyler getirir. 7 odanın 7'si de bu halde döşeli. Giriyorum, çıkıyorum, içinde dolanıyorum. Bizden başkası kolay yürüyemez, gider tökezler. Biz bir düz gideriz, biraz yan yan gideriz. Torunlarım gelince dokunmazlar, oynar, bakar yerine koyarlar. Plastik çiçekleri falan çok severim."
"Evde 7 oda var, hepsi bu durumda"
Eşi Derviş Yakut ise 1980'li yıllardan bu yana eşinin evi bu şekilde eşyalarla döşediğini söyledi.
Evde zaman zaman zor yürüdüklerini anlatan Yakut, "Alıştık artık, aynı evi paylaşınca ister istemez uyum sağlıyorsun. Ben sıkıntısını çekmiyorum, kendi çekiyor. Dışarıdan aldığını da evden de bir şey atmaz. Bir hevesi ve herkesin kendine göre bir tarzı var. Başka biri yürüyemez bu evde, bizim beynimiz alıştı yürüyoruz. Başkaları birkaç kez takılıp düşerek yürür. Evde 7 oda var, hepsi bu durumda. Temizlediğinin kimse farkında olmaz, hiç bozmadan, kırmadan bakarsınız temizlemiş." diye konuştu.
"Gülten teyze zamanın gönüllü bekçisi gibi"
Komşusu Murat Özdemir ise Yakut'un evinin köy yaşamının hafızasını yansıttığını, evi gezenlerin zamanda yolculuğa çıktığını dile getirdi.
Evin Palas Mahallesi için önemini vurgulayan Özdemir, "Dedelerimizden, babalarımızdan kalan eşyaları burada görmek insanı mutlu ediyor. Buraya ziyarete gelen insanların bunları görmesi güzel. Gülten teyze hem bu evin sahibi hem de zamanın gönüllü bekçisi gibi." ifadelerini kullandı.
Komşulardan Serpil Tildem de Yakut'u çocukluğundan bu yana tanıdığını, evinin diğer evlerden çok farklı olduğunu söyledi.
Komşusunun eşyalar içinde kendisini mutlu hissettiğini kaydeden Tildem, "Kendisini bildiğimden bu yana eşyalara merakı artıyor. Geçen yıllarda öğrenciler geldi, komşular geliyor bazen evine bakıyor." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com