Kurultay çalışmaları çerçevesinde sabah saatlerinde Elazığ’a gelen MHP eski milletvekili Meral Akşener, bir otelin toplantı salonunda partililerle bir araya geldi. Burada konuşan Akşener, Elazığ’da bulunmasının sebebinin il başkanlığının kapatılmasına itiraz olduğunu belirterek, “Çünkü biz bizim partimiz, hareketimiz sadece 12 Eylül’de ve o da cunta tarafından kapatılmıştı. Dolayısıyla rahmetli başbuğumuzun bin bir emekle kurduğu 12 Eylül’de her türlü işkenceye rağmen pişman ve arkadaşı gammazlayan olmayan bir hareketin valilik eliyle kapatılmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
“BU YOL MERAL AKŞENER'İN BAŞKANLIK YOLU DEĞİLDİR”Kente gelmesinin diğer sebebinin ise bir yola çıkmaları olduğunu anlatan Akşener, şunları kaydetti:“Bu yol Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanlığına Meral Akşener’i taşımak için çıkılmış bir yol değil. MHP’yi iktidar olabileceğine inanan, partiyi hiçbir zaman bu kadar ihtiyaç duyulmadığına inanan, zamanın şehadet ettiğine inanan ülkücü iradenin kararıyla bir yola çıktık. Bu yolda önce delegelerimiz 548 imza ile bu yola çıkılmasını sağladılar. Bu üst kurul delegelerimizin tamamı il, ilçe, belediye başkanlarımız ve il genel meclisi üyelerimizden oluşuyordu. Onlar bir karar verdiler ve olağanüstü kurultayı talep ettiler. Zaten çıngar da o zaman koptu. Şimdi bin 150 delege ile aynı delegenin imzasıyla 21 Mart 2015’te bir kongremiz oldu ve aynı delegelerle genel başkan ve ekibi seçildi. 1 Kasım seçim sonuçlarına ülkücü irade itiraz ediyor. Ülkücü irade 1 Kasım seçimlerinin sonucunun ülkücüler tarafından hak edilmediğine inanıyor. Bu ülkeyi yönetebilecek bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor. 1 Kasım sonuçlarını görmezden gelenlere itirazımız var. Seçimin sonuçlarını hem görmezden gelip hem de içine sindirenlere itirazımız var. Dolayısıyla bu çıktığımız yol Meral Akşener’in başkanlık yolu mücadelesi değildir.”
“BİZİ YÖNETENLERE MEYDAN OKUYORUZ”Yollarının MHP’nin bu ülkenin kötü gidişatına motive olmuş el koyma hamlesi olduğunu ifade eden Akşener, “Ben ve arkadaşlarım sadece genel merkezde bir yönetim değişsin diye yola çıkmadık. Bizler Türk siyasetinin ve devlet idaresinin tepeden tırnağa yeni baştan düzene konulması için yola çıktık. Biz aynı zamanda Türk siyasetinin tümden yeniden rayına oturtulması için bir meydan okuma halinde yola çıktık. Bugünkü iktidara meydan okuyoruz. Bugün bizi yönetenlere meydan okuyoruz. Ülkücü irade buradadır. Ülkücüler buradalar. Dolayısıyla bu iradenin gerçekleşmesi için yola çıktık. Milliyetçilik ve demokrasi ikiz kardeştir diyerek geldik. O zaman milliyetçilikle demokrasi ikiz kardeşse eğer parti içerisinde bu ikiz kardeşliği işletmek zorundayız. Ama buna karşılık siz eğer 1 Kasım seçim sonlarını sindirir, önce seçmenden gelen sese kulağınızı tıkar ve sonra ülkücü hareketin sesini duymazsanız kapıyı kapatırsanız işte o zaman size kulağınızı açmayı öğretirler. Ülkücü irade öğretir. Bu yolculuk bir iddianın adıdır. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar vaziyet etme el koyma talebinin yolculuğudur. Bunu da Allah’ın izniyle gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİ BİN 150’NİN 548’İ HAİN”11 ay evvel aynı delegenin bin 150'sinin Devlet Bahçeli’yi seçtiğini dile getiren Akşener, şunları söyledi:“Bu arkadaşlarımızın tamamı üstün insan, hepsi ülkücü ve fevkalade insanlar. Ama 1 Kasım’dan sonra aynı insanların bir kısmı imza vererek, bir kısmı oy vereceğini söyleyerek, bir kısmı kongreyi başarın sizinleyiz diyerek sonuç itibariyle imza veren de vermeyen de benim öz kardeşimdir. Ama oy verecek olan da olmayan da Allah katında kardeşimdir. ‘Ülkücü ülkücünün öz kardeşidir’ düsturuna inanıyorum".