Cenevre
Tüm şirketlerin ve gelişmiş ekonomilerin tedarik zincirlerinde çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması için çalışmalar yürüten insan hakları aktivisti Fernando Morales-de la Cruz, dünyanın çocuk işçiliğini ortadan kaldırmanın "çok uzağında" olduğunu ve BM'nin "2025 yılında çocuk işçiliğinin kaldırılması" hedefine ulaşmanın ise "imkansız" olduğunu kaydetti.
"12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü" dolasıyla derlenen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, dünya genelinde 160 milyon çocuk (63 milyon kız ve 97 milyon erkek) halen çocuk işçiliği yapıyor.
Bu rakam dünya genelinde 10 çocuktan 1'ine denk gelirken, çocuk işçi sayısı az gelişmiş ülkelerde artış gösteriyor.
ILO'nun 2021 yılı verilerine göre, bu çocukların yaklaşık yarısı, sağlık, güvenlik ve ahlaki gelişimlerini doğrudan tehlikeye atan tehlikeli işlerde çalışıyor.
Sahra Altı Afrika yüzde 26 ile en büyük çocuk işçi oranına sahip olurken, Latin Amerika ve Karayipler'de çocukların yüzde 7'si potansiyel olarak zararlı işlerde çalışıyor.
En az gelişmiş ülkelerde yaşları 5 ila 17 olan her 4 çocuktan 1'inden fazlası, sağlıklarına ve gelişimlerine zararlı olduğu düşünülen işlerde çalışıyor.
Dünya genelinde 160 milyon civarındaki toplam çocuk işçi sayısı, 8 ülke dışında tüm ülkelerden daha kalabalık bir nüfusa denk geliyor.
Afrika çocuk işçiliğinde en üst sırada
ILO ve UNICEF'in 2021'de yayımladığı rapora göre, 5 çocuktan birinin (92 milyon) çocuk işçi olarak çalıştığı Afrika, çocuk işçiliğinde en üst sırada yer alıyor.
Asya ve Pasifik, 2. sırada yer alırken, bu bölgede çocukların yüzde 5,6'sı (49 milyon) çocuk işçiliği yapıyor.
Bunun yanı sıra Amerika kıtasında 8,3 milyon, Avrupa ve Orta Asya'da 8,3 milyon ve Arap ülkelerinde 2,4 milyon çocuk işçi bulunuyor.
Asya ve Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler, 2008'den bu yana çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda istikrarlı ilerleme kaydederken, Sahra Altı Afrika'da durum kötüleşti.
"2025 yılına kadar çocuk işçiliğini sona erdirmek imkansız"
Çocuk işçiliği sorununa ilişkin soruları cevaplayan aktivist Morales-de la Cruz, çocuk işçi sayısının ILO'nun açıkladığı verilerin iki katı kadar yüksek olabileceğini belirtti.
Morales-de la Cruz, dünyanın çocuk işçiliğini kaldırmanın çok uzağında olduğunu belirterek, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında olan ve 2025 yılına kadar çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi taahhüdüne ilişkin ise "imkansız" değerlendirmesini yaptı.
Son dönemde G7 ve AB zirvelerinde taahhüt edilmesine karşın hiçbir gelişmiş ülkenin tedarik zincirinde ve kendi ülkelerinde çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması için somut bir planı olmadığını vurgulayan Morales-de la Cruz, "ABD'de bir milyon ve AB içerisinde ise 1 milyondan fazla çocuk işçi var. Ne yazık ki AB ve ABD'de tedarik zincirlerinde çalışan on milyonlarca çocuk var. Buna son verilmeli. Elbette Norveç ve İsviçre gibi milyonlarca çocuğun şirketler tarafından sömürülmesinden kazanç sağlayan ülkeler de var" dedi.
ABD'de eyalet yasama meclislerinde 14 yaş ve üstü çocukların çalışabileceğini yasallaştırmak için çalışan politikacılar olduğunu belirten Morales-de la Cruz, Kanada'nın Quebec eyaletinde 12 yaş ve üstü çocukların küçük çiftliklerde çalışmasına izin veren bir yasanın çıkarıldığını kaydetti. Morales-de la Cruz, bunların ABD Başkanı Joe Biden ile Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun G7 Zirvesi'nde verdiği taahhütlere aykırı olduğunu da işaret etti.
Morales-de la Cruz, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında yükümlülükleri olan BM ofisleri de dahil uluslararası kuruluşları, tedarik zincirlerindeki çocuk işçiliğini ortadan kaldıramamakla suçladı.
Afrika'daki çocuk işçiliğiyle ilgili durumu değerlendiren Morales-de la Cruz, "Buradaki şirketlerin tedarik zincirlerinde kullandığı çocuk işçiliği, 21. yüzyılda köleliktir." ifadelerini kullandı.
Öte yandan ILO, AA muhabirinin küresel çocuk işçiliği istatistiklerindeki olası tutarsızlıklar hakkındaki soruları ve Morales-de la Cruz'un BM gibi uluslararası kuruluşların tedarik zincirlerinde çocuk işçiliğinin yaygınlığına ilişkin iddiaları hakkında sorularını yanıtlamaktan kaçındı.