Aliyev, Azerbaycan'da milli savunma sanayisinin yeni döneminin başladığını açıkladı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkesinde milli savunma sanayisinin yeni döneminin başladığını belirterek "İlk olarak kendi ihtiyacımızı karşılayacağız sonra ise ihraç edeceğiz. Rusya piyasadan çıktığı için dünya silah piyasasında boşluk oluştu. Biz bu piyasası doldurmalıyız. 100 milyonlarca dolar düzeyinde askeri ürün ihracatçısına dönüşebiliriz. Hedefimiz bu." dedi.

Aliyev, Azerbaycan'ın ulusal kanallarına verdiği röportajda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

2. Karabağ Savaşı'nın sonuçlarının ve Azerbaycan'ın elde ettiği zaferin dünya toplumunca kabul edildiğini, böylece Azerbaycan'ın haklılığının bir kez daha doğrulandığını belirten Aliyev, Azerbaycan'ın, sözünü açıkça söyleyen ve bağımsız siyaset yürüten ülke olduğunu vurguladı.

Aliyev, savaş sonrasında dünyada Azerbaycan'ın yürüttüğü politikalara olumlu tutumun daha da arttığını belirterek "Savaş bitse de mücadele halen devam ediyor. Ben bu mücadeleyi kazanacağımızdan eminim çünkü doğru yoldayız." değerlendirmesini yaptı.

Ulaştırma ve transit projeleri konusunda da bilgi veren Aliyev, "Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesinin genişletilmesi için çalışıyoruz. Bu iş için bütçeden 100 milyon dolardan fazla ödenek ayrıldı. Bu demir yolunun yıllık taşıma kapasitesini 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkaracağız." diye konuştu.

Aliyev, Azerbaycan'ın batı illerini Ermenistan üzerinden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne bağlayacak Zengezur Koridoru'yla ilgili, "Zengezur Koridoru bizim için sadece ekonomi ve ulaşım projesi değil, stratejik bir projedir. Bu projenin gerçekleşmesi, bizim en doğal hakkımızdır. Ermenistan şimdi bu işten kaçınmak istiyor ve iki yıldan fazladır yükümlülüklerini yerine getirmiyor ama bu bizi durdurmayacak." ifadelerini kullandı.

Eski Sovyetler Birliği döneminde ve 1. Karabağ Savaşı öncesinde Ermenistan'dan kovulan Azerbaycanlıların durumuna da değinen Aliyev, şöyle devam etti:

"Batı Azerbaycanlıların hakları konusunu uluslararası arenaya çıkardık. Batı Azerbaycanlılar ata yurtlarına dönmeliler. Bu, onların hakkıdır. Biz de devlet olarak bu hakkın sağlanması için elimizden geleni yapmalıyız. Sürgün edilen Azerbaycanlıların Batı Azerbaycan'a geri dönmesi, Ermeniler için sorun yaratmayacaktır. Oraya dönmeleri, Ermenilerin yerlerinden edilmesi anlamına gelmemektedir. Çünkü o köyler boş ve tabii ki biz de elimizdeki tüm imkanları kullanacağız."

Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycan gazına dünyada ilginin arttığını belirterek Rusya-Ukrayna savaşı başladıktan sonra 10'dan fazla ülkeden gaz konusunda başvuru aldıklarını bildirdi.

Türkmenistan doğal gazının dünya piyasasına çıkarılması için planlanan Trans-Hazar boru hattı konusunda da görüşlerini paylaşan Aliyev, "Trans-Hazar'la ilgili müzakereler uzun yıllardır sürüyor ancak henüz bir sonuç elde edilmedi. Bu hattın iletim kapasitesinin 30 milyar metreküp olacağı tahmin ediliyor. Bu projenin uygulanması için birkaç kilit konu var ve bunlardan biri de projeyi kimin finanse edeceğidir. Biz bu projeyi destekliyoruz. Talep edilmesi halinde imkanlarımızı, mevcut altyapımızı ve gerekli diğer hususları sağlamaya hazırız ama projenin başlatıcısı biz olamayız çünkü gaz bizim değil. Trans-Hazar hattı konusu yıllardır politize ediliyor. Ben buna karşıyım." dedi.

Aliyev, bazı ülkelerin Ermenistan'a silah satması hususunda, "Ermenistan'a verilen hiçbir silahın onlara faydası olmayacak ve ben bunu Ermeni tarafına defalarca söyledim. Bunun için boşuna para harcamamalarını söyledim. Bize yönelik ciddi bir tehdit olduğunu görürsek bu tehdidi hemen bertaraf ederiz. Bu, bizim meşru hakkımızdır. Biz hangi ülkelerin Ermenistan'a silah vermeye hazırlandığını görüyoruz ve biliyoruz. Ne yazık ki, bu ülkeler arasında Hindistan da var. Biz bunu dostluk dışı bir adım olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bu saldırı silahlarının bir hedefi var ve o da Azerbaycan'dır. Biz gerekli tedbirleri alıyoruz ve Ermenistan'ın bizim için tehdit oluşturmasına asla izin vermeyiz." ifadelerini kullandı.

Ermenistan'ın, barış anlaşmasının kaçınılmaz olduğunu anlayacağına inandığını dile getiren Aliyev, "Bizim üçüncü bir savaş başlatmaya niyetimiz yok. Bizi bununla suçlayanlar Ermenilerin iftiralarına inananlardır. Bazı Batı medyasında bize karşı çirkin iftira kampanyası artıyor. İlk tezahürlerini görüyoruz ancak yeni çirkin adımlar daha atılacaktır büyük ihtimalla. Fakat bu bizi durdurmayacak." diye konuştu.

Aliyev, Azerbaycan'ın savunma sanayisine ilişkin ise "Türkiye ve İsrail şirketleriyle yeni anlaşmalar yaptık. Azerbaycan'da milli savunma sanayisinin yeni dönemi başlıyor. İlk olarak kendi ihtiyacımızı karşılayacağız sonra ise ihraç edeceğiz. Bugün 30'dan çok ülkeye askeri ürün satıyoruz. Rusya piyasadan çıktığı için dünya silah piyasasında boşluk oluştu. Biz bu piyasası doldurmalıyız. 100 milyonlarca dolar düzeyinde askeri ürün ihracatçısına dönüşe biliriz. Hedefimiz bu." dedi.

Fransa'nın Azerbaycan karşıtı tutumunu da değerlendiren Aliyev, "Savaşı kazanmamız orada (Fransa'da) birçok kişiyi çok rahatsız etti. Geçmişe dönüp baktığımızda AGİT Minsk Grubu'nun, özellikle de eş başkanlardan biri olan Fransa'nın sorunun çözüme kavuşmaması için büyük çaba sarf ettiğini görüyoruz. Azerbaycan karşıtı tutumun temel sebebinin, onların planlarını bozmamız ve koruma altına aldıkları Ermenistan'ı kurtaramamaları olduğunu düşünüyorum. Onlar bizsiz yaşıyor, biz onlarsız yaşıyoruz ve onlara ihtiyacımız yok. Bu anormal bir durum (Fransa-Azerbaycan ilişkileri) ve bu durumu bu seviyeye getiren biz değiliz. Gelecekte bu durumu normalleştirme düşüncesi olacaksa da bunu başlatan biz olmayacağız." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycanlı çevreci sivil toplum kuruluşları üyeleri ile aktivistlerin, Azerbaycan topraklarındaki madenlerin yasa dışı işletilmesinin önlenmesi talebiyle Laçın Koridoru'nda 1 aydır devam eden protesto gösterisinin haklı eylem olduğunu vurguladı.

Rus güçlerine ait araçların koridoru kullandığını ve o araçlarda Ermeniler için erzak ve diğer ihtiyaç maddeleri de taşındığını belirten Aliyev, sözlerini şöyle bitirdi:

"Laçin-Hankendi yolunda yaşanan olayları abluka şeklinde nitelendirmek insafsızlıktır. Orada (Karabağ'da) Azerbaycan bayrağı altında yaşamak isteyenler için şartlar oluşturulacak. Diğer Azerbaycan vatandaşları gibi onların da hakları ve güvenlikleri sağlanacaktır. Fakat kim bizim vatandaşlığımızı kabul etmek istemiyorsa gidebilir. Kimse onlara engel olmayacak."

Kaynak: AA