KOCAELİ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Dilovası'ndaki Belde Port'u ziyaretinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, 2017'ye güçlü bir büyümeyle başlandığını anlattı.
Bu yıl ekonomik sıçramanın gerçekleştirileceğini kaydeden Tüfenkci, "Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlere terör örgütüne yardım ettikleri gerekçesiyle soruşturma açıldığı iddiaları sonrası Almanya ile ticari ilişkilerin olumsuz yönde etkilenip etkilenmeyeceği" yönündeki soruya şu yanıtı verdi:
"Bu konuda gerek Cumhurbaşkanımız, gerek Başbakanımız, gerekse başbakan yardımcılarımız, bizler çeşitli defalar ifade ettik. İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi bir iletişim kazası veya hatası neticesinde bir Interpol aracılığıyla Alman şirketleriyle ilgili bir bilgi istenirken 'soruşturma' diye geçiyor. Bu noktada İçişleri Bakanımız bu iletişim hatasını düzeltme noktasında gerekli açıklamaları yaptılar. Bize göre esasında konu kapandı."
"Hiçbir negatif ayrıştırma yok"
Almanya'ya bu noktada gerekli tatmin edici cevaplar verildiğini vurgulayan Bülent Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'de Alman firmalarıyla ilgili terörün finansmanı noktasında bir soruşturma ve araştırma bulunmamaktadır. Baktığımız zaman bu Alman şirketleri, esasında Türk şirketleri konumunda. Dolayısıyla bizim bütün yabancı sermayeye nasıl hukuki olarak koruma sağlamışsak Türk şirketleri nasıl koruma altındaysa bütün Alman şirketleri de koruma altında ve hiçbir negatif anlamda ayrışma bulunmamakta. Bütün yatırımcılar için Türkiye bu anlamıyla uluslararası yatırıma açık ve en şeffaf olmaya çalışan bir ülke dolayısıyla bütün uluslararası yatırımcılar gönül rahatlığıyla gelip burada yatırım yapabilirler. Nitekim bu üzerinde bulunduğumuz liman işletmesinin büyük ortakları da yabancılar. Bu noktada hiçbir kimseye negatif anlamda ayrıştırma yapmadık, bundan sonra da yapmayız."
Siyasi ilişkilerin ticaretten ayrıştırılması gerektiğini dile getiren Bakan Tüfenkci, sözlerini, "Ticaret kendi içerisinde kuralları olan, kazan kazan ilkesine dayanan... Ticareti yaptırım uygulaması olarak düşünmemek lazım. Bunu Rusya krizinde de ifade etmiştik, şimdi de ifade ediyoruz. Hele hele insanların seyahat özgürlüğüne ve hürriyetine dokunacak şekilde, ihlal edecek şekilde veya serbest yatırım, ticaretin kolaylaştırılması noktasında adım atmak gerekirken yatırımın kısıtlanması noktasındaki açıklamalar doğru değil. Zaten bu noktada Türkiye olarak görüşlerimiz her zaman bellidir." diye tamamladı.