Almanya Başbakanı Scholz ve Ürdün Kralı 2. Abdullah, Gazze'deki insani durumdan kaygılı

Scholz, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Berlin'de düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

İsrail-Filistin çatışmasına dikkati çeken Scholz, "Kaygımız, bölgedeki insani durumdur. Sivil halkın acılarını hafifletmek amacıyla insani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Gazze'ye insani erişimin sağlanması konusunda da kararlıyız. Gazze'de acı çeken sivil halkın Hamas tarafından canlı kalkan olarak kullanılmasının önüne geçilmesi şarttır. Su, gıda ve ilaç gibi insani yardımlar önemlidir." ifadesini kullandı.

Scholz, Hamas'ın uyguladığı insanlık dışı şiddet ve dehşet karşısında bir ayrım yapmanın önemli olduğuna işaret ederek, "Filistinliler, Hamas değildir. Hamas'ın onlar adına konuşma hakkı yoktur. Gazze'deki Filistin halkı da Hamas'ın kurbanıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya olarak müttefikleriyle bu çatışmanın daha fazla tırmanmaması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını vurgulayan Scholz, "Hizbullah ve İran'ın bu çatışmaya müdahil olmaması gerektiği" uyarısında bulundu.

Kral 2. Abdullah'ın, Kudüs konusunda oynadığı rolü takdir ettiğini belirten Scholz, "Kutsal mekanların statükosunun korunması gerektiği konusunda hemfikiriz. Ürdün, son yıllarda yüz binlerce Suriyeli ve Filistinli mülteciye ev sahipliği yaparak büyük bir iş başarmıştır. Onları bu zor görevde yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız." diye konuştu.

Scholz, Almanya'da antisemitizmle mücadele konusuna da değinerek, ülkedeki yetkililerin bu konuda kararlı olduklarının altını çizdi.

Antisemitizm ve yabancı düşmanlığına karşı harekete geçilmesini isteyen Scholz, "Tüm bunlara karşı harekete geçmeli ve çok güçlü olmalıyız. Bunu yapacağız ve aynı zamanda yasal imkanlarımızın halen yeterli olup olmadığını kontrol etmeye devam edeceğiz. İsrail bayraklarını yakan, insanların öldürülmesini alkışlayan herkes suç işlemektedir ve Alman ceza makamları tarafından da kovuşturulacaklardır." ifadesini kullandı.

Bugün çok zor bir zamanda Başbakan Scholz ile bir araya geldiklerini belirten Kral 2. Abdullah, "Hepimiz Orta Doğu'daki bu son derece trajik ve tehlikeli durumlarla başa çıkmak için çalışıyoruz, binlerce masum sivil hayatını kaybetti. Filistinli hayatlar, İsrailli hayatlar, çocuklar, anneler, babalar ve eşlerden bahsediyoruz." diye konuştu.

Kral 2. Abdullah, bölgede çok daha fazla hayatın tehlikede olduğu uyarısında bulunarak, "Yüzbinlerce insanın gıda, su, elektrik ve diğer temel hizmetlere erişimi yok. Bu hem yasal hem de insani açıdan kabul edilemez bir durum." dedi.

Bu yıl, "İsrailliler ve Filistinliler için yakın tarihin en kanlı yılı" olduğuna işaret eden Kral 2. Abdullah, bu savaş ve bu insanlık trajedisinin sona erdirilmemesi durumunda durumun çok daha kötüleşeceğini vurguladı.

Kral 2. Abdullah, tüm bölgenin uçurumun eşiğinde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu yeni şiddet döngüsü, bizi uçuruma doğru götürüyor, bu çatışmanın yayılma tehdidi gerçek, maliyeti ise herkes için çok yüksek. Hepimiz bunun gerçekleşmemesi için çaba sarf etmeliyiz. Başbakan'ın da söylediği gibi, insani yardım sağlamalıyız, sivilleri korumalıyız, uluslararası hukuk ve ortak insani değerlerimiz, ortak insanlığımız sivilleri korumakla yükümlüdür."

Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki herkes için güvenli bir geleceğin tek yolu olan iki devletli çözüme götürecek doğal bir siyasi sürecin yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirten Kral 2. Abdullah, "Zorluk çok büyük ancak bunu başarma irademiz; çok fazla acı, kayıp, ölüm ve savaş yaşamış bölgedeki tüm insanlar için var olmalıdır." dedi.

Kral 2. Abdullah, yaşanan şiddet döngüsünün bu şekilde devam edemeyeceğine, siyasi bir perspektife ihtiyacın olduğuna işaret ederek, "Filistinliler ve İsrailliler, Filistinliler ve Arap ülkeleri bir araya gelmelidir, aksi takdirde bu şiddet döngüsü kırılamayacaktır." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA