Ankara
AÜ Beşevler 10. Yıl Yerleşkesi'nde başlayan ve yapay zeka alanında akademi, sanayi ve kamu iş birliklerinin teşvik edilmesinin amaçlandığı etkinliğin açılış programına Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, AÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, büyükelçiler, akademisyenler ve davetliler katıldı.
Burada konuşan Bozay, etkinliğin yapay zeka alanındaki yenilikçi fikirleri bir araya getirerek Türkiye'nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak önemli bir adımı teşkil ettiğini belirtti.
Önceki yıllarda önemli icatların ekonomik etkilerinin uzun yıllar sürebildiğini anlatan Bozay, "2023'ü milat aldığınızda yapay zekanın ekonomik verimliliğe etkisi ve dönüşümü 7 yıl olacak, yani önümüzde çok bir vakit yok. Bütün bunları yaparken de belli bir düzenleme ve belli bir regülasyon, inovasyon bileşimi içinde hareket etmemiz gerekiyor. Biz de burada AB'ye aday ülke olarak ve en çok bilim ve ticari işbirliğimiz olan kurum AB ile neler yaparız, ona bakıyoruz." dedi.
Bozay, 2020-2025 Ulusal Yapay Zeka Strateji ve Eylem Planı alanında önemli adımlar attıklarını aktararak, şöyle konuştu:
"Önemli olan kolektif bir çalışmayla sorumlu bir yapay zeka ekosistemi kurulması. Küresel çerçevede inovasyon ve risk yönetimine yönelik farklı taahhütler var ve bu farklı taahhütlerin farkındalığını yaratmamız ve dengelememiz gerekiyor. Bu o kadar kolay bir şey değil. Şimdi bizim şu anda güncel konularımız ne? Hepimiz gazeteyi açtığımızda bakıyoruz. Grönland'ı Amerika talep ediyor, almak istiyor. Herkes diyor ki bu nereden çıktı? Bir kere tarihe döndüğünüzde Amerika bu talebini 8 kere yapmış ama bu seferki motivasyonun, güvenlik dışında başka unsurları da var. Çin'in ürettiği elektrikli araçların mineralleri var. Bu mineraller sadece Afrika, Çin ve Ukrayna'da var. Bugün Başkan Trump'la, Başkan Zelenskiy'nin görüşeceği konular, mineraller konusu, yapay zekanın, kuantum bilgisayarlarının ve diğer baterilerin kimin elinde olacağı. Bu böyle bir savaş, böyle bir mücadele, bunun içinde olmak için Avrupa Birliği ile yakın çalışma içindeyiz."
Türkiye'nin bu konuda geri düşmemesi için yapay zekayla ilgili merkezlere ihtiyaç olduğunu kaydeden Bozay, özel sektörün, kamunun ve akademinin bu tarz merkezlerde birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Dünya yapay zeka devrimi yaşıyor"
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran da teknoloji ve inovasyon ekosistemini güçlendirme hedefi doğrultusunda düzenlenen etkinlikten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İnternetin keşfinden bu yana yaşanan en büyük değişimin ve dönüşümün ortasında olduklarını belirten Baran, pek çok şeyi temelden değiştiren benzeri olmayan bir döneme girdiklerini aktardı.
Yapay zekanın sosyal ve ekonomik hayatın her alanına hızla girerek etkisini her geçen gün hissettirdiğini söyleyen Baran, "Artık sağlık, eğitim, üretim, ticaret ve birçok sektörde yapay zekanın gücüyle şekillenen süreçlere tanık oluyoruz. Bu gelişmeler yalnızca verimlilik sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda sektörler, ekonomiler ve toplumsal yapılar üzerinde de köklü değişimleri ortaya çıkartıyor. Özetle, dünya yapay zeka devrimi yaşıyor. Ülkeler yapay zeka ile ilgili stratejiler oluşturuyor. Bugüne kadar ülkemizin de aralarında yer aldığı 60'tan fazla ülke yapay zeka stratejisi hazırladı ve bu alandaki rekabeti hızlandırmak için de çalışmalarını sürdürüyor." diye konuştu.
"Akademik çalışmaların ürüne dönüşmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz"
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Güner de pazarda sergilenen projelerin, girişimciliğin desteklenmesi, bilginin ticarileşmesi, sanayide kullanılması açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.
Dünyanın sürekli geliştiğini belirten Güner, toplum olarak bu gelişime ayak uydurulması gerektiğini, uydurulmaması durumunda hem ekonomik hem de güç açısından geri kalınacağını söyledi.
TÜBİTAK olarak üniversitelerin, firmaların ve öğrencilerin projelerine büyük destek verdiklerini vurgulayan Güner, "Amacımız, proje, AR-GE kültürü ve firmaların büyümesi. Akademik çalışmaların ürüne dönüşmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz. Tek başına bizim TÜBİTAK olarak yeterli kalmamız mümkün değil. Özellikle akademisyenlerin bu konulara önem vermesi bizim için değerli. Sergilenen projeler yalnızca teknik anlamda yenilikçi bir ürün değil, aynı zamanda üniversitelerde üretilen bilginin ve bunun da yayılması noktasında önemli bir rol oynamaktadır."
"Artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, üniversiteyle sektör iç içe girmiş durumda"
AÜ Rektörü Prof. Dr. Ünüvar ise Disiplinlerarası Yapay Zeka Proje Pazarı'nın üniversite bünyesinde yapılan ilk proje pazarı niteliği taşıdığını bildirdi.
Türkiye'de Boğaziçi ve Ankara üniversiteleri olmak üzere iki üniversitede yapay zeka enstitüsü bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Ünüvar, yapay zeka enstitüsü ile ilgili çok önemli çalışmalarının olduğunu söyledi.
Etkinlikle sektör temsilcileri ve yatırımcıların, akademisyenlerle bir araya geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünüvar, "Eskiden akademi ile sanayi ya da endüstri birbiriyle çok yakın değildi ama artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, üniversiteyle sektör iç içe girmiş durumda. Dünyada en önemli üretimi yapan hangi ülkeye bakarsanız bakınız, onların üniversiteyle endüstri arasında çok yakın çalıştığını görürsünüz. Bugünkü proje pazarı da tam da bu amaca hizmet edecek bir etkinlik olacak." dedi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ossowski'nin de bir konuşma yaptığı etkinlikte, TÜBİTAK 1505 projesi kapsamında desteklenmeye hak kazanan projelerin sahiplerine plaketleri verildi.
Konuşmaların ardından katılımcılar etkinlik kapsamında sergilenen projeleri gezerek bilgi aldı. Büyükelçi Ossowski, yapay zeka ile geliştirilen Türkiye'nin ilk akademisyen robotu olan Maya ile bir süre sohbet etti.
Etkinlik, sağlık, eğitim ve mühendislik alanlarında yapay zeka uygulamalarına ilişkin panellerin ardından yarın sona erecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com