Avusturya'da Müslümanlar memleket hasreti ve salgına rağmen ramazan coşkusunu devam ettiriyor

Avusturya'da Müslümanlar, memleket hasreti ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen ramazan ayını coşkuyla idrak ediyor.

Ülkede "İslam Yasası" olarak adlandırılan ve 1912'de Bosna Hersek'in ilhakıyla Habsburg Monarşisi bünyesine giren Müslüman toplumun dini özgürlüklerinin garanti altına alınması ve İslam dininin resmen tanınmasına olanak sağlayan yasal düzenleme hala yürürlükte.

İslam Yasası'nda 2015'te yapılan değişiklikler nedeniyle ülkedeki Müslümanların bazı haklarının kısıtlanması ve son yıllarda artan İslam karşıtlığı, Müslüman azınlığın ciddi sorunlar yaşamasına yol açsa da çeşitli etnik kökene sahip 800 bine yakın Müslüman, çok sayıda dini kurum ve kuruluşlarıyla ülkedeki varlıklarını sürdürmeye devam ediyor.

Dünyayı etkisi altına alan salgın hastalığın gölgesinde, ikinci ramazanı geçiren Avusturya’daki Müslümanlar, geçen yıla oranla bu yıl maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyarak teravih namazını cemaatle kılabilmeleri ve camilerin ibadete açık olmasını sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyor.

Ramazanın virüs ve yaşanan çeşitli olumsuzluklara rağmen güzel geçtiğini anlatan Müslümanlar, en çok geride bıraktıkları memleketlerinde geçirdikleri ramazanları özlüyor.

Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) Merkez Camisi din görevlisi Abdurrahman Yapıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının Müslümanlar için önemine işaret ederek salgın nedeniyle bu bereketli ayın istenilen şekilde idrak edilemediğini hatırlattı.

Yapıcı, bu yıl camilerin ibadete açık olması nedeniyle hem mukabelelere cemaatin fiziki olarak katılması hem de teravih namazlarının 8 rekat da olsa cemaatle kılınabiliyor olmasının çok değerli olduğunu vurguladı.

Ramazanda özellikle çocuklara yönelik dijital platformlarda, başta Kur'an-ı Kerim dersleri olmak üzere çeşitli eğitimlerin verildiğini anlatan Yapıcı, bu ayda yapılan infak ve yardımlaşmanın önemine işaret etti.

Avusturya'da salgın öncesinde ramazan süresince her gün camilerde iftar sofralarının kurulduğunu ifade eden Yapıcı, bu yıl Kovid-19 önlemleri nedeniyle ihtiyaç sahiplerine önceden hazırlanmış iftar paketlerinin dağıtıldığını aktardı.

Yapıcı, ramazanın sonuna yaklaşılırken Kur'an-ı Kerim'de üzerinde önemle durulan Kadir Gecesi’ne ilişkin, "Kadir Gecesi’ni elimizden geldiğince güzel geçirmeye çalışacağız. Camilerimizde yine küçük çaplı programlar tertip edilecektir. Kadir Gecesi'nin o manevi lezzetini yaşamaya çalışacağız inşallah." diye konuştu.

Ramazan ayının Avusturyalılar tarafından da merak edildiğini ve bu hususta bilgi almak isteyenlerin olduğunu kaydeden Yapıcı, şunları anlattı:

"Avusturyalı kardeşlerimize de İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan oruç ibadetini elimizden geldiğince anlatmaya çalışıyoruz. Bunun sadece aç kalmaktan ibaret olmadığını, manevi anlamda Rabb'imize olan şükrümüzü sunduğumuzu, onun bize yüklediği emrini yerine getirmeye çalıştığımızı belirtiyoruz."

Viyana'da yerel saatle 06.00'da maske, mesafe ve kişisel seccade kurallarına uyularak bayram namazının kılınacağı bilgisini paylaşan Yapıcı, bu ayda yapılan ibadetlerin kabulü ve yaşanan zorlukların aşılması için dua etti.

Viyana'nın 16’ncı bölgesinde bulunan semt pazarı esnaflarından Hasan Zel Abidin, buradaki büfesinde lahmacun gibi unlu mamuller sattığını, ramazanın Avusturya'da iyi geçtiğini, sıcak fırının karşısında çalıştığı için açlıktan ziyade susuzluk çektiğini söyledi.

Abidin; Arap, Türk ve Avusturyalı birçok kesimden müşterisinin bulunduğunu, ancak ramazanda Arap ve Türk müşterilerinin iftara kısa süre kala yüksek adetli siparişlerde bulunduklarını, bu durumun kendisi için yorucu olduğunu anlattı.

Ramazan atmosferinin ülkesinde çok daha farklı olduğunu vurgulayan Abidin, "Ramazanda ailemi özlüyorum. Ben burada yalnızım. Ramazanı aileyle, karabalık bir şekilde geçirmek gerekiyor. Kendi başıma pişirip, yalnız iftarımı açıyorum. Ailemi özlüyorum." diye konuştu.

Yaklaşık 35 yıldır fırın ve pastane işletmeciliği yapan Şahin Tekiner ise ramazanın iyi geçtiğini belirterek bu aya özel ürettikleri ürünlerle gurbetçilere, Türkiye’yi aratmamaya çalıştıklarını söyledi.

Tekiner, iftar ve sahur için tatlı ve ekmek çeşitleri ürettiklerini belirterek "Türkiye'deki pidelere benzeyen pideler yapmaya çalışıyoruz. Vatandaşımız daha rahat ve güzel bir şekilde alışveriş yapsın diye. Memleket hasretini gidermeye çalışıyoruz." dedi.

Ramazanda müşterilerin ürünlere gösterdiği ilgiden memnun olduğunu anlatan Tekiner, bu aya özel 3 farklı pide çeşidi ürettiklerini, tahinli ve Yozgat yağlısı olarak adlandıran pide türlerinin yanı sıra bir de özel ramazan pidesini müşterilerin ilgisine sunduklarını dile getirdi.

Tekiner, ramazan pidesinin daha fazla el işçiliği, iyi hamur ve yumurta kullanılarak yapıldığını belirterek "Bu ürünlere vatandaş rağbet gösteriyor. Özellikle ramazan ayında ramazan pidesi soruyorlar. Ramazandan sonra yapsak bunu almıyorlar. Ramazanda vatandaşlar bu pideyi görmezse diğer pideyi de almadan gidiyorlar. Bunun için biz de ramazan ayına has bu pideye önem veriyoruz." diye konuştu.

Ramazana özel ürünlerin Avusturyalıların da dikkatini çektiğini anlatan Tekiner, "Ramazandan sonra da bu ürünleri bulabilir miyiz diye bize soruyorlar, biz de 'Ramazandan sonra bulamazsınız çünkü güllaç ve ramazan pidelerini özellikle bizim bu mübarek ayımız ramazana mahsus yapıyoruz, bu ayda alabilirsiniz' diyoruz, onlar da çok seviniyorlar. Hafif bir tatlı olduğu için de güllaçları beğeniyorlar." diye konuştu.

Afgan Muhammed Enver de Afganistan usulü tandır ekmeği ve çeşitli kebaplar sattığı iş yerinde Kovid-19 önlemleri nedeniyle işlerin biraz durgun olduğunu ancak ramazanda iftar öncesi yoğun siparişler aldıklarını anlattı.

Enver, özellikle Afganistan'a ait yöresel tandır ekmeklerinin yanı sıra susamlı pide ve lavaş ekmeğine de ilginin yüksek olduğunu, bunların yanı sıra Türkiye'ye has Adana kebaba benzer şiş kebaplar da yaptıklarını söyledi.

Tandırda ekmek yaptıkları için yüksek ısının oruç tutarken kendilerini etkilediğini ancak her şeye rağmen Allah’ın yardımıyla üstesinden geldiklerini ifade eden Enver, "Afganistan'da ramazan çok daha farklı. Orada herkes oruç tutuyor bu nedenle aslında çok zor geçmiyor. Burada biri sigara içiyor, diğeri bir şeyler yiyor, başkası bir şeyler içiyor bu nedenle biraz daha zor ama yine de bu durum çok sıkıntı teşkil etmiyor." değerlendirmesini yaptı.

Semt pazarında gözleme satan Fadime Öztürk de ramazanın Avusturya'da gayet iyi geçtiğini müşterilerin ilgisinden memnun olduklarını ama Türkiye'de geçirilen ramazanların yerinin her zaman farklı olduğunu anlattı.

Kaynak: AA