?>

'Ayağa kalkmalıyız, özgür olmalıyız'

Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan, "Ayağa kalkmalıyız, özgür olmalıyız. Özgür olmak başkasının aleyhinde konuşma özgürlüğü değil." dedi.

Gündem - 8 yıl önce

İSTANBUL

Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Ramazan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA) tarafından Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası İslam Dünyası Sempozyumu'nun kapanış oturumundaki konuşmasında, ümmetten birçok anlam çıkarılabildiğini dile getirerek, "Ümmet dediğiniz şey insanlardır, insan dediğimiz şey de güçtür. İnsan, güce eşittir. Bunu da anlamamız gerekiyor. İnsanlardan gelir din. Sadece insanları belirleyen şey güç değildir, insanlar aslında gücü belirleyen şeydir." diye konuştu.
Ümmetin anlayışını kazanırken belli bir toplumun, ulusun parçası olduğunu unutmak gerektiğini belirten Ramazan, "Duygusal olarak ülkemize, topluluğumuza bağlılığımız, ilkelerimizle çatışmamalı ve insanlığa aidiyetinizle çatışmamalı. Milliyetçilik bizi ileriye götürecek şey değildir. Vatanseverlik elbette, ülkenizi seversiniz zaten. Önemli olan şey İslam'ın bir topluluk olduğunu unutmamaktır." dedi.
Ramazan, "seçilmiş bir ümmet olma"nın insanlığa hizmet etmekle ilgili olduğunu ifade ederek, ümmetin derin anlamını kavramanın, sorumluluk hissi gerektirdiğini söyledi.
Hazreti Muhammed'in dediği gibi bireyler, ülkeler arasında yardımlaşmak gerektiğini aktaran Ramazan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yanlış olduklarında nasıl yardım edeceğiz diğer bireylere? Onların yanlış yapmasını engelleyerek yardım edeceğiz. İlkeler dediğimiz şey budur ve özeleştiri yapma dediğimiz şey de bu farkındalığa sahip olmaktır. Her zaman özeleştiri yapmamız gerekiyor. Müslüman toplumların da olması gerektiği şekilde olmadığını düşünüyorsanız, bunun nedeni Batı değildir. Sadece Batı yüzünden Filistin'de insanlar ölmüyor. Müslümanlar, Araplar yüzünden de aynı zamanda, çünkü işimizi doğru yapmıyoruz. Aslında vaazlar vermek yerine öncelikle kendi özeleştirimizi yapmamız gerekiyor, tıpkı ümmetteki gibi. Acaba hangi ilkelere dayanıyoruz ve hangi ilkelerle kendi ilişkimizi kuruyoruz. Önce bunlara bakmak gerekiyor."
Ramazan, İslam'ın şartlarının hem çok kapsamlı hem de çok yerel olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Burada, ülkenizde şartları yerine getirmeniz, müdahil olmanız lazım. İslam'da milliyetçilik yoktur ya da dar, kısır bir aidiyet fikri yoktur Ülkenizi elbette seveceksiniz ama bütün İslam ümmetinin de eleştirel olması gerekir. İnsanlar hapishanedeyse ve orada olmamaları gerekiyorsa o zaman söylemeliyiz, işkence görüyorlarsa o zaman dile getirmeliyiz. Ayağa kalkmalıyız, özgür olmalıyız. Özgür olmak başkasının aleyhinde konuşma özgürlüğü değil. Kendimize karşı özgür olabilmek, kendi hükümetimize karşı özgür olabilmek, diğerlerine karşı özgür olabilmek. Her zaman cesarete sahip olmalıyız. Eğer cesaretli Müslümanlar olmazsak, ümmet kavramı yeniden canlanmayacaktır. 'Belli bir topluluğa aitim ve bu topluluk insanlığa hizmet etme sorumluluğuna sahip' demezseniz, ümmet kavramı tekrar canlanmayacaktır."
"Temel meselelere inmek lazım"
Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. John Esposito da Müslüman dünyası ve Batı arasındaki ilişkiler üzerine yaptığı konuşmaya, Arakan'daki Müslümanların acı çekmeye devam ettiğini belirterek başladı.
Esposito, insan hakları üzerine düzenlenen bir rapora değinerek, şu bilgileri verdi:
"Rapora göre 9 yıl içinde küresel haklarda ve insan haklarında çok büyük bir düşüş gözlendi, şu anda demokrasi ve insani sistemler tehdit altındadır. 2000'li yılların başından beri Müslümanlar iyilik, özgürlük istediler, sonra ne oldu kaç tane ülkede bunu görüyoruz? Avrupa ve Amerika'ya baktığımızda -ki Amerika bir göçmen ülkesidir- bugün Amerika’da göçmenlik karşıtı gruplar görüyoruz, bir başkan var Müslümanlarla ilgili, camilerle ilgili kötü konuşuyor. Avrupa’daki seçimlerde göçmen karşıtı partilerin yükselişini görüyoruz. Göçmenlik karşıtı partiler yükseliyor ve ana akım partilere dönüşüyor. Ana akım partiler de geri kalmamak için ortama ayak uydurmaya çalışıyorlar."
Arap Baharı'nda insanların bir umuda sahip olduğunu vurgulayan Esposito, otoriter rejimlerin ortadan kalkmasını istediklerini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsanlar, derin devletlerin varlığından endişeleniyordu. Mursi hükümetine baktığımızda -ki buna hükümet de diyemeyiz- kim seçilirse seçilsin yargı, polis, asker üzerinde güce sahip olamayacaktı ve darbe oldu. İkinci endişe Batı’ya dair endişelerdi. Acaba dediler, 'Batı kendi hükümetimizi seçmemize, demokrasiyi benimsememize izin verecek mi?' İlk zamanlarda Batılı liderler meydanlardaki insanlara saygı duyulması gerektiğini söylediler ancak daha sonra bazı Batılı bakanlar, Arap Baharı'nın olduğu ülkelerdeki liderlerin kendilerinin uzun süreli müttefiki olduğunu söyleyerek, bir çelişkiye düştüler. Mursi seçildikten sonra darbe oldu ve ABD başkanı da darbe diyemedi, ama bu bir darbeydi. Bu tavır, Sisi hükümetini normalleştirdi, ticari, ekonomik açılardan normalleştirdiler."
Prof. Dr. Esposito, Arap Baharı'nın uzun vadede başarılı olacağını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"DEAŞ’in ortadan kaldırılması hiçbirşeyi sona erdirmeyecektir. Burada temel meselelere inmek lazım. Giderek büyüyen istikrarsızlığın önüne geçilmesi lazım, DEAŞ ortadan kaldırılsa başka bir terör örgütü ortaya çıkacaktır. Darbeden bir yıl önce AB, Suddi Arabistan ile bir araya gelerek darbeye zemin hazırladılar. Bazı körfez ülkeleri, insanların ne istediğine bakmadan, kendi istediklerini başta görmeye çalıştılar. AB ve ABD, Sisi ile ilişkilerini normalleştirdiler. Batı, özgürlüğü desteklemeliydi. Batı, insanların neden öldüğüne bakmak yerine, bu insanları öldüren liderlerle bir araya gelmeye başladılar. Örneğin Başkan Trump, 'İslam bizden nefret ediyor' diyen kişi Suudi Arabistan'a gitti, 'Bizim buradaki ilişkimiz aşırıcılıkla savaşmaktır' dedi, milyarlarca dolarlık iş kazandırarak geri döndü Amerika’ya."

Muhabir: Andaç Hongur, İsmail Özdemir

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Manavgat’taki tur midibüsünde kazaya sebebiyet veren şoför tutuklandı

2017-10-09 14:02 - Asayiş

'Çocuklara reflektif giysiler giydirin'

2017-10-04 14:32 - Çevre-Hayat

Borsada 9 ayın şampiyonu Beşiktaş oldu

2017-10-05 14:07 - Ekonomi

100 ila 3 bin 500 avro arasında fiyata alıcı buluyor

2017-10-10 20:02 - Ekonomi

Palamut üzdü uskumru sevindirdi

2017-10-04 16:29 - Genel

Hakkari Valisi Toprak: Yüksekova'da TOKİ konutlarının sayısı 3 bine çıkarıldı

2017-10-11 00:42 - Genel

Galatasaray zorlu dönemeçte

2017-10-04 15:07 - Spor

İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü kabul edildi

2017-10-11 01:32 - Gündem

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş: Mihrap, minber bize Peygamberimizden emanettir

2017-10-08 02:19 - Genel

Sabah fırıncı akşam boksör

2017-10-10 16:39 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Burak Dağlıoğlu: Türkiye'de teknoloji girişimlerine 5 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı

21:23 - Gündem

Depremlerden etkilenen Hatay'da yaptırılan anaokulu törenle açıldı

18:32 - Gündem

'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü' soruşturmasında tahliye kararı verilen 10 zanlı için tutuklama talebi

15:45 - Gündem

Emine Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın eşi Latife El Durubi ile görüştü

16:28 - Gündem

Bursa'da yanan alanların yeniden yeşillenmesi için tohum atıldı

16:18 - Gündem

Günün Manşetleri

Tefecilik, yağma ve tehdit suçlarına yönelik operasyonlarda 25 şüpheli yakalandı

11:02 - Asayiş

EPDK 21 şirkete lisans verdi

10:53 - Ekonomi

Ekonomide bazı atama ve görevden alma kararları Resmi Gazete'de

10:53 - Ekonomi

Trabzonspor, deplasmanda Göztepe ile karşılaşacak

10:17 - Spor

Gürbulak Gümrük Sahası'nda 394 kilogram metamfetamin cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi

10:16 - Asayiş