?>

AYM, soyadı değiştirme talebinin reddini hak ihlali saydı

Anayasa Mahkemesi (AYM), yaşadıkları Almanya'da değiştirdikleri soyadlarını, Türkiye'de de değiştirme talebi reddedilen başvurucuların özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Gündem - 3 yıl önce

Ankara
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Almanya'da 2006'da ilgili makamlara başvurarak soyadlarını değiştiren başvuruculardan biri aynı yıl içinde Türk vatandaşlığından çıktı.
Başvurucular, 2014'te Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarak soyadlarının değiştirilmesini talep etti. Almanya resmi makamları tarafından verilen belgelerde soyadlarının değiştiğini belirten başvurucular, bu durumun resmi kayıtlarda ve özel kurum ve kuruluşların kayıtlarında karışıklığa neden olduğunu öne sürdü.
Mahkeme, yargılama sonucu 2015'te davanın reddine karar verdi. Kararda başvuruculardan birinin sadece Alman vatandaşı olduğundan nüfus kaydının kapalı hale getirildiği, bu nedenle soyadının değiştirilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Diğer başvurucuların ise Türk Medeni Kanunu gereği babanın soyadını kullanması gerektiği ifade edildi.
Temyiz talepleri de reddedilen başvurucular, özel hayata saygı hakkının ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 20'inci maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama yapılması için davayı yerel mahkemeye gönderdi.

Kararın gerekçesinden

Anayasa Mahkemesinin kararında, devletin vatandaşlarına sunduğu nüfus hizmetlerinin, temel niteliklerini medeni hukuk ve devletler arası özel hukuk düzenlemelerinden alan hukuki ve teknik bir hizmet olduğuna işaret edildi.
"Bu hizmetin yerine getirilmesi, kişilerin maddi ve manevi varlığının parçası olan kimliklerinin her zaman doğru şekilde belirlenmesini gerekli kıldığından aynı zamanda bir yükümlülüktür." ifadelerine yer verilen kararda, yabancılara ilişkin hizmetlerin de kamu hizmetinin bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
Vatandaşlık ve aile kayıtlarının eksiksiz ve doğru tutulmasının kişilerin öngörülemeyen mağduriyetler yaşamasına engel olacağı belirtilen kararda, "Nüfus kayıtlarının en temel işlevi, kişilerin resmi makamlar önünde tanınmasını sağlamaktır. Bu tanınmanın yalnızca ulusal ölçekte değil uluslararası tüm işlemlerde de sorunsuz şekilde gerçekleşmesi nüfus kaydını tutan kamusal makamların görev ve sorumluluğundadır." ifadelerine yer verildi.
Yargısal karar vericilerin kişilerin bu yöndeki taleplerinin karşılanmasını veya taleplerin reddi durumunda buna ilişkin ilgili ve yeterli gerekçeler sunması gerektiğine işaret edilen kararda, daha önce isim değişikliği konusunda Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda taleplerin karşılanması yönünde karar verildiği anımsatıldı.
İsim değişikliği konusunda uluslararası sözleşmelerin getirdiği güvencelerin gözetilmesi ve taleplerin sonuç alınabildiği etkili, ulaşılabilir, öngörülebilir yolların oluşturulması gerektiği kaydedilen kararda, bu yolların vatandaşların yanında belirli ve sınırlı durumlarda yabancılar için de sağlanması gerektiği ifade edildi.
Yüksek Mahkemenin kararında, şu ifadeler kullanıldı:
"Somut olayda Türk olup Alman vatandaşı olan başvurucuların her iki ülkenin nüfus kaydında farklı soyadlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Başvurucular Almanya resmi kayıtlarında değişen soyadlarının Türkiye nüfus kayıtlarında eski haliyle yer aldığını, bu durumun hukuki işlemlerde ve resmi kurumlarda zorluklara sebep olduğunu belirterek Türkiye nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasını talep etmiştir. İsim konusundaki farklılıkların giderilmesine yönelik gerekli bir halin var olup olmadığı hususu irdelenmeksizin, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler dikkate alınmaksızın derece mahkemeleri tarafından başvurucuların isim tashihi talebinin reddedilmesi, kamunun ve bireylerin çatışan çıkarları arasında ölçülü ve adil bir denge kurmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınavı yapıldı

2022-12-04 14:09 - Gündem

Peru'da kasımda kuş gribi nedeniyle en az 13 bin pelikan öldü

2022-12-02 10:48 - Dünya

Cezayir BRCIS grubunun altıncı üyesi olabilecek mi?

2022-12-03 17:29 - Dünya

Adalet Bakanlığı 406 personel alacak

2022-11-30 03:21 - Gündem

HDP'nin kapatılması istemli davada süreç işliyor

2022-11-29 18:39 - Gündem

‘İkinci Yüzyıl Vizyonu’ -Nuray Mert yazdı-

2022-12-04 10:21 - En Son Yazılar

Eğriboz Adası'nda 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi

2022-11-30 00:18 - Gündem

Almanya göç yasasını temelden modernize edecek

2022-11-30 17:23 - Dünya

Depremden etkilenen çocuklar korkularını oyunla yeniyor

2022-11-30 13:39 - Çevre-Hayat

Afyonkarahisar'da Gastronomi Müzesi açıldı

2022-11-29 15:19 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Türkiye'den, Suriye'de kiliseye yapılan terör saldırısına ilişkin açıklama

00:17 - Gündem

Türkiye'den, Suriye'de kiliseye yapılan saldırıya ilişkin açıklama

23:08 - Gündem

DMM'den gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin açıklama

22:02 - Gündem

"İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Deklarasyonu" yayımlandı

21:03 - Gündem

İslam İşbirliği Teşkilatının siyasi kararlarında ABD’nin İran’a düzenlediği saldırı kınandı

20:43 - Gündem

Günün Manşetleri

Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro: Her şey Filistinli çocukların bombalanmasıyla başladı

04:02 - Dünya

İran'ın BM Daimi Temsilcisi İravani: İran'a saldırı ABD tarihine kara bir leke olarak geçti

01:37 - Dünya

Trump: Rejim İran'ı tekrar büyük yapmıyorsa neden rejim değişikliği olmasın?

01:28 - Dünya

Trump ve Starmer, telefonda İran'ın müzakere masasına dönmesinin önemini görüştü

00:53 - Dünya

ABD: İran'a nükleer tehdidi ortadan kaldırmak ve İsrail'i korumak amacıyla saldırı düzenlendi

00:32 - Dünya