Antalya
Üretimine 19 Aralık 1966'da başlanan ve ilk kez 28 Şubat 1967'de yollara çıkan Anadol marka otomobillere tutkuyla bağlı olanlardan birisi de 29 yaşındaki anestezi teknikeri Ramazan Özal.
Kepez ilçesinde yaşayan Özal'ın Anadol merakı babasına ait 1976 model otomobille başladı.
Babasına ait Anadol ile otomobil kullanmayı öğrenen Özal, çocukluğundan bu yana kendi Anadol'unu almanın hayalini kurdu.
Özal, eğitimini ve askerlik görevini tamamlamak için hayalini bir süre ertelemek zorunda kaldı.
Otomobil alacak ekonomik imkana sahip olduktan sonra Özal, 2021'de "Akkız" adını verdiği 1972 model Anadol'u satın alarak hayalini gerçekleştirdi.
"Deneme sürüşü bile yapmadan aldım"
Anestezi teknikeri Ramazan Özal, ailesinde gelenek haline gelen Anadol sevgisini devam ettireceğini söyledi.
Anadol tutkusunun babasından geldiğini ifade eden Özal, "Sürekli değişen Anadol arabalarımız oluyordu. Babam yeni bir araba almaya gidip Anadol alıp geliyordu. Anadollar geldiğinde heyecanla gidip bakardım, sürmeye çalışırdım." dedi.
Lise eğitimini bitirdikten sonra işe başladığını belirten Özal, kısa sürede Anadol almak için araştırmalara başladığını dile getirdi.
İstediği Anadol'u bulunca deneme sürüşü bile yapmadan aldığını anlatan Özal, "İşe başladıktan sonra bir miktar birikim yaptım ve Anadol arabaları araştırmaya başladım. Bulduğumda hiç incelemedim bile. İlk kez noterde satın aldıktan sonra çalıştırdım. Arabayı sabah aldım akşamında da onunla işe gittim." diye konuştu.
Babasının Anadol'unun plakasını kullanıyor...
Babasının Anadol'unu sattığını ancak plakasını sakladığını vurgulayan Özal, plakayı kendi aracına takarak çocukluğundaki Anadol'u yaşattığını ve bundan mutluluk duyduğunu belirtti.
Arabasına çocukluğundaki günlerini hatırlattığı için bu denli tutkun olduğunu söyleyen Özal, şöyle devam etti:
"Küçüklükten beri Anadol hayalim vardı. Bu hayalimin sebebi araba sürmeyi Anadol'da öğrenmiş olmam. Babam bize araba sürmeyi öğretmedi. Evin önünde dururken kendim sürekli çalıştırır kurcalardım. Arabayı almamın sebebi çocukluğumdaki günleri yad edebilmek. Haftada bir temizleyip çalıştırıyorum, şehri geziyorum.
İçine bindiğim zaman oturduğum koltukta babam varmış ben de sağ koltukta oturuyormuşum gibi hissediyorum. Bizim araçlarımızda radyo yoktu bunda var. Müzik açıp turlamak iyi hissettiriyor, çocukluğumdaki günleri hatırlatıyor. Anılarla yaşayan biriyim. İçindeki o benzin kokusu bile beni 25 yıl öncesine götürüyor."
"Türk yapımı olması almamızda önemli rol oynadı"
Ramazan Özal, babasının ve kendisinin Anadol tercihinin bir sebebinin de yerli üretim olmasından kaynaklandığını söyledi.
Yerli üretimi yaşatmak istediklerini belirten Özal, "Biz geleneklerine bağlı insanlarız. Anadol'un Türk yapımı olması almamızda önemli rol oynadı." ifadesini kullandı.
Özal, otomobilin orijinalliğini bozmamak için modifiye yaptırmadığını ve buna rağmen aracın trafikte yoğun ilgi gördüğünü kaydetti.
Babasından kendisine geçen tutkunun çocuklarında da devam etmesini istediğini dile getiren Özal, "Satmayı hiç düşünmedim. Bir gün satmak zorunda kalsam bile mutlaka yeniden Anadol alırım. Onu kendi çocuğuma miras bırakmak istiyorum, 'Babam böyle bir araç bırakmış ben de gözüm gibi bakayım' demesi hoşuma gider." diye konuştu.
Özal, kendisi gibi klasik araba tutkunu olan arkadaşlarıyla milli bayramlarda, özel günlerde ve festivallerde bir araya gelip konvoy halinde şehirde turladıklarını da kaydetti.