İstanbul
Bakan Bayraktar, İbn Haldun Üniversitesinin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle "Yarınki Türkiye" temasıyla düzenlediği TercihFest 2025 etkinliğinde gençlerle bir araya geldi.
Üniversite tercih dönemindeki aday öğrencilere enerji alanını anlatan Bayraktar, "Saliselerden yüzyıllara uzanan bir alanda çalışıyoruz. Yani zamanın en küçük birimden, andan, yüzyıla uzanacak, yüzyılları da aşacak bir süreci planlama, yönetme işi yapıyoruz. Elektrik, doğal gaz, akaryakıt, enerji, hayatımızın her anında bizim ihtiyacımız olan, erişmemiz gereken, kesintisiz bir şekilde almamız gereken bir hizmet." diye konuştu.
Dünyada büyük bir elektrikleşme trendi olduğunu, haberleşme ve ulaşım gibi birçok alanın elektrikli hale geldiğini aktaran Bayraktar, şunları kaydetti:
"Enerji ihtiyacımız bugünden çok daha fazla olacak. Önemli gelişmelerden biri de yapay zeka, büyük veri. Bunlar bizim enerjiye olan ihtiyacımızı daha da fazla artıracak. Dolayısıyla enerji hayatımızın her anında vardı, bugün var ve yarın da çok daha güçlü bir şekilde olmaya devam edecek. Meslek seçimini yaparken hangi alanın gelişmeye açık olduğuna bakmalısınız. İşte öyle bir alandan bahsediyorum, bu alan enerji alanı. Dünya var oldukça, insanlık var oldukça, enerji ihtiyacı olmaya ve artmaya devam edecek."
Enerji alanını birçok meslek grubuyla kesişen bir alan olarak tanımlayan Bayraktar, enerjinin ciddi bir mühendislik ve teknik tarafının yanı sıra ekonomi, iktisat ve uluslararası ilişkiler boyutu da olduğunu söyledi.
"Enerjide dışa bağımlılık Türkiye'nin kaderi değil"
Türkiye'nin geleceği için enerji güvenliğinin önemine dikkati çeken Bayraktar, "Benim önümde enerji bakanı olarak çözmem gereken iki sorun var: Bunlardan biri artan enerji talebi, diğeri ise Türkiye'nin enerjideki dışa bağımlılığı. Enerji güvenliğini sağlamak için dışa bağımlılığı bitirmemiz lazım" dedi.
Bayraktar, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltma hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalara ilişkin, "Enerjide dışa bağımlılık Türkiye'nin kaderi değil. Arayacağız ve varsa bulacağız." dedi.
Sondaj ve sismik arama gemileriyle oluşturulan güçlü teknik kapasiteye dikkati çeken Bayraktar, "Kendi gemilerini satın alıp denizde ve karada arama yapabilen, inançlı ve güçlü bir ekip kurduk. Bu sayede artık kendi doğal gazımızı ve petrolümüzü arıyoruz. Bu kararlılık ve inanç en önemli unsur." ifadelerini kullandı.
Bayraktar, yapılan keşiflerin sadece bugünü değil, yarını da şekillendireceğinin altını çizerek, "Gençlerimizin, mühendislerimizin, çalışanlarımızın kendilerine olan güvenleriyle, 'Evet biz bu işi yaptık, başardık, daha da fazlasını yapabiliriz' diyebilmeleri bizim için çok değerli. Çünkü burada yaptığımız şey yarın Somali'de, Libya'da, Pakistan'da Afrika'da tekrar ederek ülkemizin enerji güvenliğine katkı yapacak. Biz bu iddiayla yola çıktık ve Türkiye şu anda petrolünü arıyor. Gabar'da petrolünü bulmuş durumda, onu üretiyor. Karadeniz'de gazını bulmuş durumda, onu üretiyor. Binlerce insanın çalıştığı bir ekosistemi biz bu anlamda oluşturmuş durumdayız." diye konuştu.
"Türkiye 70 yıllık nükleer hayaline kavuşuyor"
Türkiye'nin enerji vizyonunda nükleer gücün önemli yer tuttuğunu aktaran Bayraktar, "Türkiye'de 70'li ve 80'li yıllarda birçok insan nükleer enerji mühendisliğinden mezun oldu ama hiçbiri nükleer santral göremeden emekli oldu. Şimdi nükleerle alakalı büyük ve somut hedefler var. Türkiye 70 yıllık nükleer hayalini artık gerçeğe dönüştürüyor. Akkuyu'da 4 nükleer reaktörümüzün inşası devam ediyor. Sinop'ta, Trakya'da ve küçük modüler reaktörlerle Türkiye'nin birçok yerinde 20 bin megavatlık bir nükleer güce 2050'lerde sahip olmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Bayraktar, nükleer enerjinin sadece elektrik üretimiyle sınırlı olmadığını vurgulayarak, "Kendi petrolünü, gazını arayan, üreten ve nükleere sahip bir Türkiye, kesintisiz enerji arzı sağlayacak" dedi.
Yenilenebilir enerji potansiyeline de dikkati çeken Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye aynı zamanda yenilenebilir enerjiden ihtiyaçlarını karşılıyor. Enerjinin her alanı büyümeye açık. Evet, güneşten enerji üretelim. Bu çok iyi bir şey ama o panelleri bizim yapmamız lazım. Rüzgar türbinlerini bizim üretmemiz lazım. Dolayısıyla sanayinin bu anlamda da gelişmeye çok ihtiyacı var ve sizler gibi yetişmiş, mesleğinde başarılı kardeşlerimizin o alanlarda da böyle bir vizyonla hareket etmesi lazım. Her anlamda kendi kendine yeten bir ülke haline gelmemiz lazım. Böyle bir Türkiye enerji vizyonu ve yarının Türkiye'sini hedefliyoruz."
Bayraktar, yer altı zenginliklerinin de ekonomiye kazandırılması gerektiğine değinerek, "Tüm bunları yaptığımız zaman Türkiye çok daha güçlü, çok daha büyük bir ülke olacak. Bölgesinde ve dünyada çok daha ses getiren, sözü dinlenen, etkisi olan bir ülke haline gelecek. Yani bizim ekonomik gücümüzü ve ekonomik bağımsızlığımızı sağlayacak olan alanlar bunlar. Bunlar için mücadele etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirdiğini belirten Bayraktar, su güvenliği ve kuraklık gibi konuların da öncelikli gündem maddeleri arasında olduğunu söyledi.