Muş
Hamas ve İsrail arasında sağlanan anlaşmayı desteklemek amacıyla bazı illerde bir araya gelen vatandaşlar yürüyüş düzenlendi.
Muş
Muş'ta bir araya gelen vatandaşlar, İsrail ve Hamas arasında anlaşma sağlanmasını kutladı.
Peygamber Sevdalıları Vakfı öncülüğünde kent meydanında toplanan vatandaşlar, İsrail aleyhine slogan attı, tekbir getirdi.
Grup adına açıklama yapan Peygamber Sevdalıları Vakfı Kurucu Üyesi Erhan Elitaş, yaklaşık 1,5 yıldır işgalcilere karşı cesaretle mücadele eden Gazze şeridindeki Filistin halkının, kahramanlıklarıyla tarih yazdığını ifade etti.
Ateşkesin sağlanmasının sevincini yaşadıklarını dile getiren Elitaş, "Bu zafer, sadece müzakere masasında değil, cihat meydanında canlarını ortaya koyan mücahitlerin fedakarlıklarıyla kazanılmıştır. Gazze'nin kahramanları, tanklara, uçaklara, bombalara rağmen zulme boyun eğmemiş, adalet ve özgürlük şiarıyla işgalcilerin tüm planlarını boşa çıkarmıştır." ifadelerini kullandı.
Elitaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Unutmamalıdır ki bu ateşkes anlaşması, İsrail'in diz çöktüğünü, yenilmezlik efsanesinin yerle bir olduğunu ve işgal rejiminin tüm askeri gücüne rağmen direnişi kırmakta başarısız olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Bu anlaşma, Filistin halkının iradesinin ve mücadelesinin zafer belgesidir. Zulmün kalkanları, cesaret ve inanç karşısında erimiş, işgalciler, direnişin gücü karşısında çaresiz kalmıştır."
Gruptakiler, dua edilmesinin ardından dağıldı.
Trabzon
Trabzon'da Özgür Aksa Trabzon Platformu üyeleri Filistin'e destek amacıyla yürüyüş yaptı.
Ortahisar ilçesindeki İskenderpaşa Camisi önünde toplanan grup, ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla sloganlar atarak Kahramanmaraş Caddesi'ndeki Ziraat Bankası önüne yürüdü.
Grup adına açıklama yapan Şener Yiğit, Gazze'nin onurlu mücadelesinin, devasa teknolojik üstünlüklere ve insanlık dışı orantısız güce karşı iman ve inancın kazandığını bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Ateşkesle birlikte sadece Gazze'nin değil, onurunu savunan tüm vicdan sahiplerinin kazandığını belirten Yiğit, şunları kaydetti:
"Filistin mücahitleri, zalimlerin yıkıcı gücü karşısında dimdik durarak, imanın her türlü imkanı alt edebileceğini ispatlamıştır. Bu sadece bir direniş değil, bir inancın zaferidir. Gazze, açlık ve yıkım karşısında yalnız bırakılmasına rağmen sabredenlerin kazanacağını tüm dünyaya göstermiştir.
Direniş, Filistin topraklarında kalmayarak Batı Şeria'dan tüm dünyaya dalga dalga yayılmış ve milyonların gönlünde yer edinmiştir. Bu cesaretin ve kararlılığın zaferidir. Gazze'de direniş sadece mermilerle değil, inanç, adalet ve şehadet aşkıyla kazanılmıştır."
Grup, dua edilmesinin ardından dağıldı.
Diyarbakır
Diyarbakır'da sağlık çalışanları, İsrail ordusu tarafından alıkonulan Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye'nin serbest bırakılması için yürüyüş düzenledi.
Merkez Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare'de bir araya gelen sağlık çalışanları, Hz. Süleyman Camisi'ne kadar yürüdü.
Sağlık çalışanları adına açıklama yapan Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eşref Araç, İsrail'in Dr. Ebu Safiyye’yi zorla gözaltına almasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
İsrail ordusunun Kemal Advan Hastanesi'ni kuşatma altına alarak sağlık personelini ve yaralıları zorla dışarı çıkardığını ve hastanenin bazı bölümlerini ateşe verdiğini belirten Araç, şöyle konuştu:
"Kemal Advan Hastanesi'nde tüm imkansızlıklara rağmen sergilediği emek ve kararlı duruşu, işgalin kirli yüzünü bir kez daha tüm dünyaya açık biçimde göstermiştir. Onun işgalciler tarafından tutuklandığını tüm dünya bilmektedir. Biz de Diyarbakır'dan, dünyanın vicdanlı seslerine katılarak Dr. Hüsam'ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.
Tüm dünyayı ve insanlığı, İsrail'in bu insanlık dışı uygulamalarına karşı sessiz kalmamaya ve uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmaya davet ediyoruz. İşgal güçlerinin Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi'ni basarak ateşe vermesini ve son ana kadar direnen Dr. Hüsam Ebu Safiyye'yi esir almasını şiddetle kınıyoruz.
Milliyet, din veya etnik köken gözetmeksizin, hasta haklarının ve insan yaşamının korunmasının hekimler için bir öncelik olduğunu hatırlatıyor, meslektaşımızın derhal serbest bırakılması için Dünya Tabipler Birliğini, Dünya Sağlık Örgütünü ve uluslararası kamuoyunu göreve çağırıyoruz."
Yürüyüşe sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da destek verdi.