Diyarbakır
Bağlar ilçesinde yaşayan 7 kişilik Çaçan ailesi, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depreme Yoldaş Apartmanı'ndaki evlerinde yakalandı.
Depremin hemen ardından anne Yazgül Çaçan ile 4 çocuğu evlerinden çıkmayı başardı. Çaçan'ın eşi Mehmet ile 20 yaşındaki oğlu Ramazan Çaçan'ın evde kaldığını fark eden anne, yeniden eve döndü.
Anne Yazgül Çaçan, oğlu Ramazan'ın da yardımıyla bedensel engelli eşini evden çıkarmaya çalıştığı sırada apartmanın yıkılması sonucu enkaz altında kaldı.
Eşi ve oğlunun cansız bedeninin çıkarıldığı enkazdan Yazgül Çaçan 72 saat sonra yaralı kurtarıldı.
Dicle Üniversitesi Hastanesinde tedavi altına alınan Çaçan'ın sol bacağı dizden ampute edildi. Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen, ardından bacağına protez takılan Çaçan, geride kalan 4 çocuğuyla hayata tutunmaya çalışıyor.
Aradan geçen zamana rağmen yaşadığı travmayı atlatamayan, sık sık gözyaşı döken Çaçan, her gün eşi ve evladının fotoğraflarına bakıp hasret gidermeye çalışıyor.
Yazgül Çaçan, AA muhabirine, deprem gecesi büyük bir sarsıntıyla uyandıklarını, gözünü açar açmaz dakikalar içinde 4 çocuğuyla apartmandan dışarı çıktığını söyledi.
Eşinin iş kazası nedeniyle bedensel engelli olduğunu, deprem esnasında dışarı çıkamadığını anlatan Çaçan, oğlunun da babasını yalnız bırakmak istemediği için deprem anında evden çıkmadığını belirtti.
Eşini ve oğlunu çıkarmak için tekrar eve döndüğünü, oğlunun eşine tekerlekli sandalye üzerinde elbiselerini giydirdiğini, kendisinin de onlara yardım etmeye çalıştığını kaydeden Çaçan, evladıyla eşini evden çıkarmaya çalıştıkları sırada binanın yıkıldığını anlattı.
"Sanki çöldeydim"
Oğlu ve eşiyle enkaz altında kaldıklarını dile getiren Çaçan, şöyle konuştu:
"Kolonun üzerimize düşmesi nedeniyle ayağım tekerlekli sandalyeye sıkıştı. Oğlum ve eşimden ses alamadım. Allah o günleri bir daha göstermesin, çok zordu. O anda ölüm kurtuluştur. Eşimin ve oğlumun telefonları enkaz altında çalıyordu. Telefonlarına elim yetişmiyordu. Eşimin boynundan kan geliyordu. Eşim yanımda uzanıyordu. Kolundan tutuyordum. Enkazın altında kaç gün geçtiğini bilmiyordum. Kolu şişmişti. Gücüm eşimin kolunu kaldırmaya yetmiyordu. Öldüklerini anlamadım.
Sanki çöldeydim. Ses dışardan geliyordu ama çok korkuyordum. Rüya görüyordum. Ne olduğunu bilmiyordum. AFAD ekiplerinden 'Kimse var mı?' diye ses geldi. 3 kişi olduğumuzu söyledim. Bizi kurtaracaklarını söylediler. Allah razı olsun onlardan da devletimizden de. Bulunduğum yer çok dardı, beni kurtarmak için çok zaman harcadılar. Hastanede bana güzel baktılar. Benimle ilgilendiler. Allah herkesten razı olsun. 10 kez ameliyat oldum. Hala ayaklarım ağrıyor ama şükürler olsun."
"Gitmeseydim benim için çok daha zor olurdu"
Eşini ve oğlunu kurtarmak için tekrar apartmana girdiği için pişman olmadığını dile getiren Çaçan, "İyi ki onları kurtarmaya gittim. Gitmeseydim benim için çok daha zor oldurdu." ifadelerini kullandı.
Eşinin ve evladının kabirlerini sürekli ziyaret ettiğini, mezarlıktan ayrılmak istemediğini belirten Çaçan, şunları kaydetti:
"Her zaman moralim bozuk, mutlu olamıyorum. Acıları hiç bitmiyor. Ölene kadar acıları geçmeyecek. Mezarlarını ziyaret edince eve dönmek istemiyorum. Çok zor. Kabirlerini ziyaret etmediğim zaman deli oluyorum. Gittiğimde rahat nefes alabiliyorum. Allah onları sevdi yanına götürdü. 2 sene geçmesine rağmen aklımdan hiç çıkmıyor. Protez ayağımla eşimin ve oğlumun mezarına gidiyorum. Keşke onlar da yaşasaydı ayakları, elleri olmasaydı. Onların fotoğraflarına bakmadığım zaman deli oluyorum. Fotoğraflarıyla yaşıyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com