Belgrad’a gitmeniz için 7 sebep |Sırbistan Belgrad'a vize var mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sonrası Sırbistan’la yeni bir dönem başladı. İki ülke arasında vizeler kaldırıldı. Ticari ilişkiler artırıldı. Bütün bu yaşananlar sonrası hem turistler hem de turizm şirketleri için farklı alternatifler doğdu. Tarih kokan binaları ve her yerinde Osmanlı izleri bulabileceğiniz Belgrad da bu alternatiflerden biri. Üstelik uçak ile 1 saat 45 dakika süren yolculuğunuz sonunda Nikola Tesla Havaalanı’ndan merkeze ulaşım oldukça basit. Hem otobüsler hem de taksileri kullanabilirsiniz. Belgrad’da, eğer lükse düşkünlüğünüz yok ise sık aralıklarla ucuz hosteller bulabilirsiniz. Eğer maddi açıdan bir sıkıntınız yok ise, mükemmel konaklama yerleri de mevcut. Sava ve Tuna Nehirlerinin arasında kalan şehir aynı zamanda tabiatı, sokakları, tarihin kalıntıları ve yemekleri açısından da muazzam. Sözü fazla uzatmayayım, sizler için mutlaka gezilmesi gereken 7 noktayı belirledim.

Şehrin ünlü yeri Knez Mihailova Caddesi’ne yakın. Geziye buradan başlayabilirsiniz. Meydanda yer alan at üzerinde güneye doğru bakan Prens Mihailo Obrenović heykeli 1882’de dikilmiş. Ulusal Tiyatro, Boško Buha Tiyatrosu, Ulusal Müze bu meydanın çevresinde yer alıyor.

Merkezî bir cadde olan Terazije’den başlayıp Kalemegdan’a kadar uzayan bu sokağa Belgrad’ın İstiklal Caddesi diyebiliriz. Şirin sokaklarda sayısız nefis kafe, restoran, butik ve dükkânlar sıralanıyor.

Şehrin ünlü simalarının toplanma yeri olan bu bölge, sık sık Paris’in Montmartre bölgesi ile karşılaştırılıyor. Tabii dokusundan ayrılmadan, eski parke taşlar, fenerler yerleştirilmiş caddede bir de çeşme bulunuyor.

Sırpların Kalemegdan dedikleri Belgrad Kalesi, Sava ve Tuna Nehirlerinin birleştiği yerde yükselmiş. Bölgedeki Askerî Müze, Türk Hamamı, VI. Carl Kapısı, Roma Kuyuları ve Pobednik görülecek yerler arasında.

Müslümanların ibadetlerini yapmaları için Belgrad’a birden çok cami inşa edilmiş. Bayraklı Camii onlardan biri. Belgrad’da bugün hâlâ ibadete açık olan tek camidir. 2004’te yıkılmıştı. Tamir edilip hizmete açıldı.

Sırbistan’da deniz yok fakat Belgradlıların da denize ihtiyacı yok. Sava Nehri’nin üzerindeki Ada Ciganlija bu ihtiyacı gideriyor. Golf, basketbol, koşu parkurları, futbol sahaları gibi birçok aktivitenin yapılacağı alanlar sunuyor.

Nikola Tesla 1856-1943 yılları arasında yaşamış bir bilim adamı. Tesla’nın 300 kayıtlı patenti bulunuyor. En önemli keşifleri arasında uzaktan radyo kontrolü ve uzaktan kumanda var. Müzeyi mühendisler gezdiriyor.

Sırbistan’da ortak kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla çalışmalar yürüten TİKA, yaklaşık bin yıllık Ram Kalesi’nin sur ve kulelerindeki yapısal bozulmaları gidererek tarihî öneme sahip kalenin orijinal hâline uygun şekilde korunması için gerekli yenileme çalışmalarını başlattı. Sultan II. Bayezid’in 1483’te yeniden inşa ettirdiği Ram Kalesi’ni ışıklandırma çalışmaları da daha önce TİKA tarafından yapılmıştı. TİKA, Syenitsa’daki Valide Sultan Camii, Belgrad’daki Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi ve Damat Ali Paşa Türbesi ile Kalemeydan Küçük Merdivenler’in yenileme çalışmalarını da yürütüyor.

Yabancılık çekmeden gezebileceğiniz, 300 yıldan fazla Osmanlı hâkimiyeti altında kalan Belgrad’ı Kanuni Sultan Süleyman 28 Ağustos 1521’de fethetti. Belgrad bu tarihten itibaren Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetildi. Kent kuşatma sırasında büyük hasar gördüğü için ecdad, bütün Ortodoks nüfusu bugün İstanbul’da Belgrad Ormanları olarak bilinen bölgeye yerleştirdi. Şimdilerde piknikçilerin uğrak mekânı olan Belgrad Ormanları ismi de buradan geliyor. O dönemde, Belgrad, İstanbul’dan sonra 100.000’den fazla nüfusa sahip Osmanlının ikinci büyük şehri oldu ve sancak hâline getirildi. Bölgeye, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan birçok eser yapıldı.

Sırbistan’ın resmî dili Sırpça. Macarca, Boşnakça, Makedonca, Hırvatça ve Karadağ dilleri de Sırbistan’da sık konuşulan diller arasında. Türkçeyi küçük bir kesim konuşabilmesine rağmen, Türk Dil Kurumuna göre Sırpçada 8 bin 742 Türkçe kökenli kelime var. Dünyada en çok Türkçe kökenli kelime barındıran diller ise, Sırpça ve Ermenice...