TBMM
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Bu darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarılmadıkça Türkiye yeni darbelere gebedir. Siz bir darbeyle hesaplaşacaksanız, tankı kullanan, Meclisi bombalayan pilottan önce bu darbenin siyasi önderlerinin, kurgulayıcılarının ortaya çıkarılması lazım." dedi.
Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, TBMM'de kurulan FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun raporunun, komisyon çalışmalarının tamamlanmasının üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen daha yayınlanmamasını eleştirdi.
CHP'nin de 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkisi olan herkesle katı ve keskin bir hesaplaşma yapılması yönünde tavır aldığını belirten Altay, "Bu darbe teşebbüsünün yargı ayağı, asker ayağı, bürokrasi, ticaret, sanayi, sivil toplum ayağı varsa siyasi ayağı da var dedik. Devletin istihbarat teşkilatı, bütün imkanlarıyla bunu ortaya çıkarmadıkça kamu vicdanı tatmin olmayacak dedik. Şimdi soruyorum; dürüstseniz, samimiyseniz, 15 Temmuz'da şehit olan 248 demokrasi şehidimizin ruhlarına biraz saygınız varsa, biraz siyasi edebiniz varsa çıkıp bu Komisyon raporunun neden yayınlanmadığını kamuoyu ile paylaşırsınız." ifadesini kullandı.
"Komisyon raporu 16 Nisan'dan önce de yayınlanmayacak"
Komisyondaki CHP'li üyelerin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın dinlenmesi ya da bilgisine başvurulması talebinde bulunduğunu, bunun Komisyon Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek tarafından reddedildiğini anımsatan Altay, "Komisyon raporu 16 Nisan'dan önce de yayınlanmayacak. Burası ciddi bir devlet, ülke, her şeye rağmen aksak, topal demokrasinin olduğunu iddia ettiğimiz bir ülke, Komisyonunun bu kadar önemli bir konuda bu raporu savsaklamasının, raporu 5 ay ertelemesinin altında ne yatıyor?" diye konuştu.
Altay, FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun raporunun kamuoyunu tatmin etmeyeceğini savunarak, şöyle devam etti:
"Ama raporun yayınlanmasıyla insanlar çok garip manzarayla karşı karşıya kalacak. Yurtta Sulh Konseyi bildirisini yazanlar, Konseydekilerin isimleri dahi kamuoyunca bilinmemektedir. Bu darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarılmadıkça Türkiye yeni darbelere gebedir. Siz bir darbeyle hesaplaşacaksanız, tankı kullanan, Meclisi bombalayan pilottan önce bu darbenin siyasi önderlerinin, kurgulayıcılarının ortaya çıkarılması lazım."
CHP'li Altay, TBMM Genel Kurulunda ByLock kullanan üst düzey bir AK Parti yöneticisinin kaydının bulunduğu MİT belgesinin numarasını verdiklerini, bu kişinin kim olduğunu sorduklarını anımsatarak, "Bize 'böyle bir şey yok' demediler, sonra da Başbakan diyor ki 'Ben MİT'ten ByLock kullanıcı listesini istedim, söyledim, vermediler. Sakladılarsa onları fena yapacağım' bu milletle dalga geçmektir, 248 şehidin aziz hatırasıyla dalga geçmektir." dedi.
Altay, 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun raporunun biran önce TBMM Genel Kuruluna sunulmasını talep etti.
AK Parti'nin son günlerde ise yumuşak bir dil kullandığını, kampanyayı makul noktalarda yürütmeye başladığını anlatan Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir tarafta da milletin bütün kesimleri var. Bir tarafta 'evet' çıksın, 'demokrasiyi, Meclisi gömelim' diyen iki kesim var. Diğer tarafta 'hayır kardeşim, 15 Temmuz'da demokrasiyi yaşatmak için mücadele verdik' diyen bütün kesimler var. Ben bu kampanyanın bir evetçiler, hayırcılar çatışmasına dönüşmesini arzu etmem. Evet için gayret edenler, hayır için gayret edenlerle birdir, eşittir, aynı saygıya, hürmete layıktır."
Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke'ye yönelik tehdide ilişkin bir soru üzerine de tehdidin amacının korku iklimi oluşturmak olduğunu bildirdi. Altay, "Bunu ucuz, külüstür, modası geçmiş, uyduruk bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. Siyasete girenler belli riskleri göze alıp girerler. Siyasetçilerin, bizim burnumuz kanayabilir ama önemli olan milletin hakkına halel getirmemektir." ifadesini kullandı.
"Suriyelileri 'oymatik' haline dönüştürmek siyasi ahlakla bağdaşmaz"
Suriyelilere vatandaşlık verilmesini de eleştiren Altay, şu görüşlere yer verdi:
"Mültecilerin 'hadi gelin Türkiye'nin heryeri sizin' diyerek sokağa salınması Türkiye'de güvenlik dahil bütün olumlu iklimleri ters düz etmiştir. Mültecilere Türkiye bakabilmeli, barındırabilmeli, bütün hizmet ve imkanları sunabilmeli ama İstanbul'un, Gaziantep'in, Kilis'in, Hatay'ın göbeğine binlerce Suriyeliyi doldurup, 'sizi vatandaş yapacağız, alın şu kartı, size para vereceğiz' diyerek bunları bankamatik misali 'oymatik' haline dönüştürmek, 'sandıkmatik' seçmen haline dönüştürmek siyasi ahlakla bağdaşmaz. Suriyelilerden yapılacak 5-10 bin seçmene umudunu bağlamışsa Adalet ve Kalkınma Partisi vay geldi onun haline."
Altay, şunları kaydetti:
"Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerinin niçin evet verilmesi konusunda peş peşe kuracakları 3 cümle yok, varsa hodri meydan. En yandaş kanal dahil, her gün bize küfür eden kanallar dahil çıkıp tartışabiliriz. 'Konuşan Türkiye, ileri demokrasi' diyorsunuz, ortaya atığınız teklifi tartışmaya korkuyorsunuz. Millet size gülüyor, göreceksiniz sandıkta. 'Sandıkları patlatmaya var mısınız?' diyor ya Sayın Cumhurbaşkanı, o sandıklar öyle bir patlayacak ki sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı 3 ay uyuyamayacak."