?>

Çağın yeni tehdidi 'dijital sömürgecilik' oldu

İş kollarının büyük bir hızla dijitalleşmesi ve verinin öneminin gün geçtikçe artması ile dijital sömürgecilik, özellikle geli��mekte olan ülkeler için büyük tehlike arz ediyor.

Teknoloji - 6 yıl önce

İstanbul
Son yıllarda yapılan girişimler ve yatırımlarla Afrika'nın en ücra köylerine kadar ulaşılması amaçlanan yeni teknoloji getireceği avantajların yanında, gelişmekte olan ülkeleri sömürgeciliğin yeni formu olan "dijital sömürgecilik" tehdidiyle yüz yüze bırakıyor.
Özellikle Silikon Vadisi'nin büyük şirketlerinin ağırlığını hissettirdiği dijital teknoloji alanında Çin, ABD'nin en büyük rakibi konumunda. En büyük teknoloji şirketleri listesine bakıldığında ilk 20 sıradaki şirketlerin 11'ini ABD'li, 9'unu Çinli şirketler oluşturuyor.
Aralarında Alphabet ve Facebook'un da bulunduğu bu şirketler sadece ABD'de değil bütün dünyada faaliyetlerini sürdürüyor. Bu şirketler, ekonomik büyüklüklerinin yanı sıra ellerindeki büyük veri miktarı ile de endişelere neden oluyor.
"Her hareketimiz Silikon Vadisi'ndeki şirketler tarafından takip ediliyor"
AA muhabirine açıklamada bulunan Yale Üniversitesi'nde konuk araştırmacı olarak görev yapan Michael Kwet, geleneksel sömürgecilik dönemindeki petrol ile dijital sömürgecilik dönemindeki veri arasında benzerlik ve farklılıkarın olduğunu söyledi. Kwet, dijital dönemde verinin tıpkı geleneksel sömürgecilikteki gibi çok değerli olduğunun altını çizerek, verinin tıpkı büyük petrol şirketleri gibi büyük teknoloji devlerinin elinde toplandığını ve bunun da küresel anlamda eşitsizliğe neden olduğunu söyledi.
Kwet, "Google'ye yazdığımız fanteziler, Twitter'e yazdığımız inançlarımız, Facebook'ta tercihlerimizi belli eden beğeniler ve Amazon'daki işlemlerimiz gibi her hareketimiz Silikon Vadisi'ndeki şirketler tarafından takip ediliyor. Bu şirketlerin hakkımızda bu kadar detaylı bilgiye sahip olması için bir neden göremiyorum." diye konuştu.
Geleneksel sömürgecilikten dijital sömürgeciliğe
Dijital sömürgeciliği, dijital teknolojiyi kullanarak farklı bölgelerde sosyal, politik ve ekonomik hakimiyet kurma çabası olarak yorumlayan Kwet, bunun da yazılım, donanım ve internet erişilebilirliği aracılığıyla yapıldığını söyledi. Geleneksel sömürgecilik ile dijital sömürgecilik arasındaki farklara değine Kwet, şöyle konuştu:
"Geleneksel sömürgecilikte, emperyal güçler askeri tesisleri ve iş gücünü sömürmek için demiryolları gibi alt yapıları kendileri tasarladı. Doğu Hindistan Şirketi gibi yapılar yerel iş gücü tarafından çıkarılan ham maddeleri işlemek için Avrupa'ya götürüyordu, ardından da üretim fazlası ürünler sömürge bölgelerindeki yerel endüstrileri baltalamak için geri gönderiliyordu. Dijital sömürgecilikte insanlar fiziksel olarak yerinden edilmiyor. Amerika merkezli şirketler, işletim sistemleri, bulut alt yapısı, sosyal ağlar, ofis paketleri, uygulama mağazaları, bilgisayar işlemcileri, eğlence akışı ve e-ticaret gibi sistemleri kontrol ederek değerli dijital alanları sömürgeleştirmiş vaziyette bulunuyor. Bunun sonucunda sömürge tecrübesi yaşamış ülkelerde, ulaşım, internet reklamları, turizm, eğlence ve diğer alanlarda şirketler pazar paylarını Silikon Vadisi merkezli yabancı şirketlere kaptırıyor."
Sadece ekonomik olarak değil verinin kullanımında da sorunlar olduğunun altını çizen Kwet, "Daha da kötüsü sızan belgeler gösteriyor ki ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın Microsoft, Facebook, Apple ve Google gibi şirketlerle ortaklığının olduğu ve bu şirketlerin hükümet ajanlarına kendi verilerine erişim izni verdiğini gösteriyor. Bütün bunlar ABD'ye büyük bir kültürel, politik ve ekonomik anlamda güç veriyor." diye konuştu.
İkinci büyük tehdit Çin
Çin'in ABD'nin ardından ikinci büyük tehdit olarak göze çarptığına dikkati çeken Kwet, "Çin de ABD'nin ardından ikinci büyük tehdit olarak göze çarpıyor. Huawei şu anda 5G hücresel ağında dünya lideri konumundayken, Çinli şirketler sosyal medya, video gözetleme ve ulaştırma uygulamaları gibi konularda önemli pazar payına sahipler." dedi.
Dijital alanda milli projeler gerçekleştiren Çin'in bu anlamda çözüm olmadığına değinen Kwet, Çin'in de sosyal kontrolü sağlamak için kendi ürünü teknolojileri sömürdüğünü belirtti. Doğu Türkistan'da bir milyon kişinin dijital gözetim altında tutulduğuna işaret eden Kwet, Çin'in WeChat uygulaması ile Doğu Türkistanlı Müslümanlar da dahil olmak üzere kendi vatandaşlarını sürekli gözetim altında tuttuğunu söyledi.
ABD'li 5 teknoloji şirketinin değeri 4 trilyon dolardan fazla
Büyük teknoloji şirketlerinin günden güne insanları kendisine daha fazla bağımlı hale getirdiğini ve Google'nin haritalardan internet reklamlarına, akıllı evlerden telefon yazılımlarına kadar pek çok alanı domine ettiğini vurgulayan Kwet, bu sebeple, büyük teknoloji firmalarının insanların hangi haberleri görebileceği ve nasıl alışveriş yapacağına kadar etkisi olduğunu söyledi.
Kwet, "Google, Amazon, Facebook, Apple ve Microsoft'tan oluşan beşlinin değeri 4 trilyon doları aştı. Bu şirketler ne kadar fazla endüstriyi domine ederse o kadar kaçılmaz ve vazgeçilmez oluyorlar." diye konuştu.
Google'ın ve büyük teknoloji şirketlerinin internete erişimi olmayan insanları internete bağlama konusundaki ısrarını da değerlendiren Kwet sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin, Microsoft Afrikalı yöneticilere Microsoft işletim sisteminin okullarda kullanılması için teklif götürdü. Microsoft'un isteyeceği son şey çocukların Microsoft yerine Linux veya GNU gibi işletim sistemlerini kullanarak büyümeleri. Dünyanın en fakir bölgelerindeki insanları internetle buluşturmak demek onları büyük veri gözetimine tabi tutmak demektir. Silikon Valisinin dev şirketleri veriyi herkesten önce toplama hevesindeler.
Örneğin Ürdün veya Zimbabwe'de insanlar internet aramalarının kendilerine daha uyumlu olmasını isteyebilir. O insanlara yerel dil ve kültürlerine uygun yiyecek içecek servisi verebilmek için Google'nin o insanlar hakkında veriye ihtiyacı var. Ancak dünyanın en fakir bölgelerindeki insanların bu avcılara karşı korunması gerekiyor. Dijital teknoloji, bu insanları büyük veri gözetimi rejimine tabi tutmadan hayatlarını geliştirmek için inşa edilmeli."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Ata yadigarı mesleğini Osmanlı'dan günümüze sürdürüyor

2019-07-23 15:02 - Çevre-Hayat

Sahte FaceApp, cihazlara zararlı reklam yazılımı bulaştırıyor

2019-07-19 15:56 - Medya

İngiltere'de 8 bakan istifa etti, 6 bakan görevden alındı

2019-07-25 00:42 - Dünya

Üniversite adayları en çok 'hukuk' ve 'tıp' alanlarını araştırdı

2019-07-24 19:59 - Eğitim

Evgeny Grinko'nun Türkiye turnesi 24 Temmuz'da başlıyor

2019-07-21 19:17 - Kültür Sanat

Yozgatlı miniklerin halı saha hayali gerçekleşti

2019-07-24 13:27 - Çevre-Hayat

'Saraybosna'nın Kalbi' için 53 film yarışacak

2019-07-19 14:17 - Kültür Sanat

'Kuvayımilliye'den Kurtuluş'a' gala konseri

2019-07-21 02:22 - Kültür Sanat

HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin kararları protesto edildi

2019-07-19 18:52 - Gündem

Türkiye'nin elektrikli zırhlısı ilk kez araziye çıktı

2019-07-21 14:12 - Ekonomi

İlgili Haberler

Pirinç türlerini tespit edebilen yapay zeka destekli yazılım geliştirildi

11:02 - Teknoloji

NASA'nın uzayda mahsur kalan iki astronotu, birlikte ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi

20:17 - Teknoloji

TeknOn ile teknolojide bu hafta (24 Ocak-30 Ocak 2025)

18:17 - Teknoloji

DIGIAGE 9. Oyun Geliştirme Kampı oyun geliştiricilerini bir araya getirecek

17:48 - Teknoloji

Doğa dostu biyoplastikler petrol bazlı plastiklere alternatif olabilir

14:03 - Teknoloji

Günün Manşetleri

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde lig etabını istediği yerde tamamlayamadı

12:07 - Spor

Güneydoğu Anadolu'nun kuru meyve ihracatı arttı

12:03 - Ekonomi

Kuruyemiş firması 30. kuruluş yılında 30 müşterisine "Togg" hediye edecek

11:58 - Ekonomi

Fenerbahçe, Ognjen Mimovic’in transferi için prensip anlaşmasına vardı

11:52 - Spor

Gazze'deki ekolojik kırımda gelecek nesillerin yaşama alanları tahrip oldu

11:48 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika