Cildinizi kışa hazırlayın

Yaz aylarında güneş ışınlarının yanı sıra güneş koruyucular, deniz ve havuz gibi suyun etkisiyle yıpranan cildin, kış mevsiminde pek çok sorun yaşayabileceği belirtildi. 

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Berna Şanlı, pek çok kişinin yaz mevsiminden kalan hasarlı bir ciltle sonbahar-kış dönemine girdiğini söyledi. Güneş koruyucu kullanılmasına karşın özellikle yüz bölgesindeki lekelenmelerin artış gösterdiğini belirten Şanlı, tüm önlemlere karşın yazın cildin kuru ve yıpranmış bir hal alabildiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Yazın güneş koruyucu kullanılsa bile güneş lekeleri ortaya çıkabilir. Olasılıkla sıkça deniz ve havuza girdiniz, çok sık duş aldınız, ne kadar korunmaya çalışsanız da güneşten fazla kaçamadınız, bu da cildinizi kuruttu ve yıprattı. Kışa girmeden ne yapalım da kışa daha dayanıklı ve sağlıklı bir ciltle girelim? Yaz mevsiminin hasarlarından nasıl kurtulalım? Bunun gibi sorunlara çare bulmanın tam zamanıdır. Kış aylarında soğuk ve rüzgar özellikle açık bölgelerdeki kurumayı arttırıyor, dolayısıyla egzama gibi cilt hastalıklarını kolaylaştırıyor. Yüzde, dudaklar ve ellerde kızarıklık, kaşıntı kuruma-kepeklenme, çatlaklar ve yarılmalar, dudaklarda çatlamalar sık karşılaşılan sorunlar. Bu noktada evde alınabilecek önlemlerin yanı sıra profesyonel bir takım uygulamalarla kış mevsimini cildiniz açısından daha sağlıklı geçirebilirsiniz.”

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Berna Şanlı, bu konudaki profesyonel uygulamalara ilişkin bilgi vererek, nem aşısı diye bilinen gençlik aşısı yönteminin birer ay arayla 2-3 seans olacak şekilde uygulanmasının etkili olduğuna işaret etti. Hyalüronik asidin cildin esnekliğini arttırıcı ve nem verici etkisinin yanı sıra antioksidan etkinliğe sahip olduğuna işaret eden Şanlı, uygulamanın ciltte çok doğal bir nemlilik ve canlılık sağlayarak, ince kırışıklıkları azalttığını ve yüzde bir lifting etkisi meydana getirdiğini söyledi.

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Şanlı, bir başka seçeneğin ise PRP uygulaması olduğunu bildirerek sözlerini şöyle sürdürdü; “PRP (trombositten zengin plazma) tamamen sizin kanınızla yapılan bir uygulamadır. Klinik şartlarında sizden 10 cc kan alınır. Ortalama yarım saat süren özel bir hazırlama işlemi sonrası elde edilen kanın trombosit hücrelerinin yoğun olduğu plazma kısmı tekrar (aynı seansta) size mezoterapi şeklinde enjekte edilir. Bu yöntem cildinizde kollagen ve elastin uyarımını artıracağı için daha sağlam, parlak ve aydınlık bir cilt sağlar. Leke tedavilerine çok iyi bir destektir. PRP aynı zamanda saç dökülmeleri ve ciltteki çukur izlerin tedavisinde de kullanılabilmektedir.”

Karbon peeling uygulamasının öğle arası gibi çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştirilebileceğini belirten Berna Şanlı, bu yöntemle ilgili şöyle konuştu; “Uygulama sonrasında bir kızarıklık, morarma olmaksızın günlük yaşamınıza devam edebilirsiniz. İğnesiz ve acısız bir cilt yenileme işlemidir. Uygulamada cildinize sürülen karbon kremin önce cilde iyice emilimi sağlanır, ardından asıl lazer uygulamasına geçilir ve çok düşük ısıyla bu karbon patlatılır. 4-6 seans uygulamayla ciltte ipeksi bir görünüm, cilt renginde genel bir açılma, gözeneklerde sıkılaşma ortaya çıkar. Gebelik maskesi ve güneş lekelerinde de son derece iyi sonuçlar veren bir yöntemdir.”

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Şanlı, özellikle yaz aylarından kalan kahverengi güneş lekeleri ve gebelik maskesi (melazma) gibi lekelenmelerde etkili ve popüler olan diğer yöntemin “enzimatik peeling” olduğunu kaydetti. Şanlı, bu yöntemi, cilde yaklaşık 10 saat maske peeling uygulamasının ardından devam kremleriyle ciltteki lekelerde belirgin azalma ve kaybolmanın yanı sıra canlanma, kırışıklıklarda azalma ve yenilenme etkisi oluşturan bir uygulama olarak nitelendirdi.

Prof. Dr. Berna Şanlı, cilt için kış bakımına ilişkin önerilerini şöyle sıraladı: “Güneş koruyucusunu kış aylarında ihmal etmeyin. Yazdan kalma lekelerinizi bir yandan profesyonel yöntemle gidermeye çalışacaksınız belki, ama unutmayın ki, kış güneşi lekelerinizi arttırabilir. Özellikle karlı havalarda kardan yansıyan güneşin cildinizi yakabileceğini unutmayın. Cilt yapınıza uygun vücut ve yüz nemlendiricisi kullanın. Dudaklarınızı dilinizle ıslatmayın, sık sık (en az 2-3 saatte bir) dudak nemlendiricisi kullanın. Uzun ve çok sıcak duş ile sık sık keselenmekten kaçının. Uzun süren ve özellikle sıcak suyla yapılan duş cildin gereksinimi olan doğal yağı alır götürür. Aksi bir durum cildinizin daha sağlıksız görünmesine ve egzamaya daha yatkın bir hale gelmesine neden olur. Kuruluk tek başına bile kaşıntıyı başlatabilir. Cilt sağlığı için düzenli, kaliteli uyku ve sağlıklı beslenmenin önemini unutmayın.”