ANTALYA
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, gazetecilere yaptığı açıklamada, sağlıklı yaşamın göstergelerinden birinin de sağlıklı su kullanımı olduğunu belirterek, bu çerçevede su damacanaları konusunda çalışma yaptıklarını söyledi.
Gümüş, su damacanalarının en fazla 5 yıl ve 75 kez kullanılması noktasında çalışmaları olduğunu dile getirdi. Su damacalarına barkod uygulaması çalışmaları hakkında bilgi veren Gümüş, "Damacanalara barkod koyacağız ve yazılımla bunları entegre edip, tüm damacanaları takip edeceğiz. Bunların beş yıl sonra imhaları gerekiyor. Bu bakımdan vatandaşlarımıza 2017 yılı itibarıyla damacanaların barkodsuz olanlarını kullanmamalarını önereceğiz, bununla ilgili çalışmayı tamamlıyoruz." açıklamasında bulundu.
Gümüş, hangi ilde hangi damacanaların iptal edilmesi gerektiğini takip edeceklerini, o ilin halk sağlığı müdürünün bunu kontrol edeceğini vurguladı. Türkiye'de 300'ün üzerinde damacana dolumu yapan tesis olduğunun altını çizen Gümüş, "Bunların kontrollerini halk sağlığı kurumumuz yapıyor. Mutlaka su kontrolünün yapıldığına dair belgenin istenmesi önemlidir. Buranın halk sağlığı müdürlüğü tarafından onaylanmış belgesinin olmasını istemeleri veya kontrol etmeleri gerekir." diye konuştu.
"Çeşme suları da teşvik edilecek"
Çeşme suyu kirliliğini önleme çalışmaları konusunda da bilgi veren Gümüş, şunları söyledi:
"2017 yılı itibarıyla bu yazılım hayata geçtikten sonra tüm Türkiye'deki çeşme sularının anlık su kirliliklerini görebileceğiz. Nerede ne problem var, bu bakımdan hangi illerin sağlıklı olduğunu, hangi illerin sorunlu olduğunu yayınlayacağız. İlgili belediyeler, yerel yönetimlerle beraber çalışacağız. Vatandaşlarımızın şu anda şebeke sularıyla ilgili şüpheleri var ama biz bu yazılımı oturttuğumuzda hangi ilin hangi köyünün sularının temiz veya kirli olduğunu bildireceğiz. Sorun kalmayacak, çeşme suları da içilebilecek. Çünkü onların sağlıklı klor oranlarına, mikrobik değerlerine bakılacak. Sonuçta sular enfektif oranlarına göre değerlendiriliyor. Diyeceğiz ki çeşmeden içilebilir, sorun yok."