İSTANBUL
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MESS Teknoloji Merkezi'nde düzenlenen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, sanayicilerle beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Zafer Haftası ve 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın arifesinde böyle bir töreni yapmanın kendileri için büyük bir anlam taşıdığını ifade eden Erdoğan, Peygamberin Allah'ın ayı olarak tarif ettiği Muharrem ayına ulaşmaktan dolayı da Allah'a hamdettiğini dile getirdi. Erdoğan, Muharremin 10'u olan Aşure Günü'nün tüm semavi dinlerin müntesipleri için ibretlerle dolu son derece önemli bir gün olduğunu vurgulayarak, rivayetlere göre Hazreti Adem'in tövbesinin bugünde kabul olduğunu, Hazreti Musa'nın firavunun zulmünden bugün kurtulduğunu, Hazreti Yunus'un balığın karnından bugün çıktığını, Hazreti Yabup'un oğlu Yusuf'a bugün kavuştuğunu, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan yine bugün kurtulduğunu, Hazreti Eyüb'ün uzun yıllar süren ve vücudunu lime lime eden hastalığından bugün şifa bulduğunu anlattı. Peygamberin, ramazandan sonra en faziletli orucun Muharrem ayında tutulan oruç olduğunu müjdelediğini aktaran Erdoğan, bu ayın kıymetini bilen oruçla, nefis terbiyesiyle, duayla, tefekkürle mazlum ve mağdurlara infakla bu mübarek günlerini idrak eden herkesin ibadetlerinin kabul olmasını niyaz etti. Muharrem ayının tüm Müslümanlar için rahmet, bereket ayı olmanın yanında aynı zamanda yürekleri dilhun eden bir acının da ayı olduğunu belirten Erdoğan, bundan tam 1381 yıl önce Kerbela'da Hazreti Muhammed'in reyhan çiçeği Hazreti Hüseyin'in günlerce aç ve susuz bırakıldığını, 72 müminle beraber hunharca şehit edildiğini anlattı. Küçük kızı Sekine'nin aktardığına göre Hazreti Hüseyin'in dudakları susuzluktan çatlamışken, "Dostlarım tatlı bir su içtiğinizde beni de anın. Bir şehidi veya bir garibi duyduğunuzda bana da yanın." vasiyetinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şehadetlerinin 1381'inci senesinde şehitlerin efendisi Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin'i ve tüm Kerbela şehitlerini rahmetle, minnetle ve hürmetle yad ettikleri söyledi. Erdoğan, Rabb'in ehlibeytin ve şehitlerin kutlu yolundan ayırmaması temennisinde bulunarak, Aşure Günü ve Muharrem ayının millet ve İslam alemi için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. "Türk sanayisi katma değer sağlamaya devam ediyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının sonuçlarını paylaşacağını, Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile İMES Organize Sanayi Bölgesindeki 40 fabrikanın resmi açılışını gerçekleştireceğini söyledi. Kendi alanında dünyada tek olan MESS Teknoloji Merkezi'ni ülkeye kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "200 milyon liralık bir yatırımla hayata geçen ve yılda 40 bin kişiye 400 bin saat ücretsiz eğitim verebileceğimiz bu merkezle inşallah rekabetçi teknoloji alanında yeni bir çığır açacağız.
Türk sanayicisi ekonomimizin tökezlemesi için ellerini ovuşturanlara inat üretmeye, katma değer sağlamaya, insanımız için istihdam oluşturmaya devam ediyor." "Türkiye bu arayışların en gözde ülkelerinin başında geliyor"
Erdoğan, iş dünyasının tam bir seferberlik ruhuyla çalıştığını görmekten büyük bir bahtiyarlık duyduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Kovid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan durgunluk aşarken Türk ekonomisi toparlanma süreceni başarıyla yürütüyor. Salgın şartlarına rağmen ne özel sektörümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına ara verdi.
Uluslarası şirketler Asya merkezli üretim ağına alternatif oluşturmak için yeni arayışlara yöneldiler. Sanayisi, üretim kapasitesi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, coğrafi konumu, güçlü sağlık ve ulaşım altyapısıyla Türkiye bu arayışların en gözde ülkelerinin başında geliyor." "Organize sanayi bölgesi olmayan hiçbir ilimiz kalmadı"
Erdoğan, salgın döneminde birçok firmanın daha önce hiç varlık göstermediği ya da kısıtlı pazar payının olduğu ülke ve bölgelere açılma imkanı bulduğunu söyledi. İhracat odaklı çalışan şirketlerin müşterisi yelpazesini genişlettiklerini gördüklerini dile getiren Erdoğan, "İnşallah dünya genelinde salgının etkileri azalıp, taşlar yerli yerine oturdukça Türkiye'nin yakaladığı ivmenin hızı daha da artacaktır.
Birileri istemese de biz 3 kıtanın merkezi Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüştürmekte kararlıyız. Bunun altyapısını son 18 senede attığımız adımlarla zaten oluşturduk." diye konuştu. Milli geliri 238 milyar dolardan 754 milyar dolar seviyesine, ihracatı da 36 milyar dolardan 180 milyar düzeyine yükselttiklerini aktaran Erdoğan, sanayi üretimini her yıl ortalama yüzde 5,9 artırmayı başardıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülke için hayal kuran, projesi, fikri olan her kesimden insana güçlü destek verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Müteşebbislerimizi bürokrasinin ataletine bırakmadığımız gibi faiz lobisinin acımasızlığına da hiçbir zaman terk etmedik. Esnafımızı, sanayimizi, çiftçimizi, işçimizi yüksek faiz yükünün altında asla ezdirmedik.
Organize sanayi bölgesi sayısını 193'ten 321'e çıkararak, ülkemizin üretim kapasitesini sağlamlaştırdık. Bugün itibarıyla organize sanayi bölgesi olmayan hiçbir ilimiz kalmadı." "Orta-yüksek teknolojili bir üretim yapısına geçtik"
Büyük ölçekli yatırımlar için 21 endüstri bölgesi ilan ettiklerini kaydeden Erdoğan, "85 teknoparkımız, 1607 Ar-Ge ve tasarım merkezimizle yeni teknolojileri geliştiren ülke idealimize bir adım daha yaklaştık.
Keza 2002 yılında imalat sanayimizin ihracatı 33 milyar dolarken, 2009'da bu rakam 172 milyar doları buldu." bilgisini verdi. Erdoğan, bu süreçte sadece ihracatı artırmakla kalmadıklarına, aynı zamanda ihracatın kompozisyonunu da değiştirdiklerine işaret ederek, şöyle konuştu: "Özellikle düşük teknolojili ürün ihracatına dayalı yapıdan orta-yüksek teknolojili bir üretim yapısına geçtik.
Dünyanın en zengin ülkelerinde bırakın sıradan vatandaşları sağlık personelinin dahi maskeye ulaşamadığı günlerde biz yerli solunum cihazımızı sadece 2 haftada seri üretim bandından indirmeyi başardık." "Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 60 yıllık hayalleri olan Türkiye'nin Otomobili fabrikasının temellerini yine bu dönemde attıklarını anımsatarak, sağlık tesislerinden ulaşım ve sulama projelerine kadar hiçbir konuda planları ertelemediklerini, Türkiye'nin dört bir yanında yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini vurguladı. Yarın Roketsan'ın stratejik bir tesisinin açılışını yapacaklarını dile getiren Erdoğan, pazartesi günü ise sel felaketi yaşayan Giresun'u ziyaret edeceğini, cuma günü İç Anadolu Bölgesi'nin en kritik ulaşım projelerinden Ankara-Niğde otoyolunu milletin hizmetine sunacaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bahanelere sığınmadan, zorluklara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek için koşacak, koşturacak, var gücümüzle çalışacağız." ifadesini kullandı. "Milletin emanetini, ülkenin sırtına kene gibi yapışmış, azgın azınlığın ihtiraslarına kurban etmedik"
Erdoğan, Rabb'in mukaddes kitap Kur'an-ı Kerim'de her güçlükle beraber bir kolaylığın olduğunu müjdelediğini, kendilerinin de bu günlere zorlu süreçlerden, çetin mücadelelerden sonra ulaştıklarını belirtti. 18 yılda elde ettikleri hiçbir kazanımın kendilerine altın tepside sunulmadığını, 2002'de başlayan hizmet yolculuklarının asla dikensiz bir gül bahçesi olmadığını vurgulayan Erdoğan, devletin içine çöreklenmiş çetelerle idari maslahatçı bürokrasiyle gazete manşetleriyle siyaseti dizayn eden medya ile mücadele ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, Türkiye düşmanlarına tetikçilik yapan DEAŞ'ından PKK'sına, DHKP-C'sine kadar eli kanlı terör örgütleriyle mücadele ettiklerine değinerek, şöyle devam etti: "Ağaç bahanesiyle sokakları ateşe veren, esnafımızın malını, mülkünü yağmalayan çapulcularla mücadele ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği silahı, tankı, topu, uçağı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle mücadele ettik.
Milletin emanetini, ülkenin sırtına kene gibi yapışmış, azgın azınlığın ihtiraslarına kurban etmedik. 'Allah bes baki heves' diyerek, 18 yıl boyunca ülkemiz, milletimiz ve işte bugün burada olduğu gibi Türkiye'nin refahı, huzuru kullanması ve kalkınması için yatırım yapan siz iş adamlarımız için gayret gösterdik." "Türkiye satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisi"
"18 yıl evvel ekonomide, IMF'siz adım dahi atamayan Türkiye, bugün satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisidir." diyen Erdoğan, parasını ödeyemediği için hastalarını rehin alan bir ülkeyi, dünyada parmakla gösterilen bir sağlık sistemiyle kendilerinin tanıştırdığını anlattı. Erdoğan, insansız hava araçlarıyla dünyanın en ileri teknolojisine sahip 4-5 ülkesi arasında olduklarını, savunma sanayiinde "Dünyanın en büyük 100 şirketi" sıralamasında Türkiye'den 7 firmanın bulunduğunu, müteahhitlik hizmetlerinde dünya ikincisi, tarımsal hasılada yine Avrupa'da lider durumda olduklarını, kalkınma yardımlarında milli gelire oranla yine ilk sırada olduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir dönem krizlerle siyasi istikrarsızlıklarla konuşulan bir ülkenin bugün başarılarıyla, Karadeniz'de yaptığı devasa doğal gaz keşifleriyle, Doğu Akdeniz'de gerçekleştirdiği sismik araştırmalarıyla gündeme gelmesi hiç şüphesiz sabrın, gayretin ve inancın bir sonucudur.
Devlet-millet sırt sırta verdikçe inşallah ülkemizin bu başarı grafiği yükselmeye devam edecektir." "Titiz bir çalışmayla ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak sadece kısa vadeli hedefleri değil, orta ve uzun vadeli projeleri de özellikle ele almaları gerektiğinin altını çizerek, "Bir taraftan imalatı, istihdamı artırırken, eş zamanlı olarak da inovasyona, katma değeri yüksek teknolojik ürünlere yönelmemiz şart. İmalat sanayimizin teknolojik dönüşüm ve verimlilik eksenlerinde kendini yenilemesi artık kaçınılmazdır.
Yerlileşmeyi ve kendi kendine yeter hale gelmeyi merkeze alarak küresel rekabette bizi öne geçirecek yeni sıçrama alanları oluşturmalıyız. Akıllı, dinamik ve hedef odaklı bir sanayileşmeyle vites yükseltip çok hızlı yol almalıyız. Şart." diye konuştu. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi programıyla tüm bu hedefleri gerçekleştirme yolunda tarihi bir adım attıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu program kapsamında titiz bir çalışmayla ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik. Ayrıca robotik, eklemeli imalat, ileri malzemeler, çip teknolojisi, elektrikli ve insansız ulaşım sistemleri gibi konularda da iddiamızı ortaya koyduk.
Bu projeler için 1 milyar liraya yakın sabit yatırım yapılacak. Projelerin Ar-Ge'sini TÜBİTAK, yatırım harcamalarını KOSGEB finanse ederken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da stratejik devlet teşviklerini verecek." "Teknolojik olarak dışa bağımlı olduğumuz bu sistemler yerli ve milli olacak"
İlk aşamadaki bu 10 projenin detaylarına da değinen Erdoğan, projelere ilişkin şu bilgileri verdi: "Atlas firmamız bina ısıtmasında kullanılan motor, sürücü kartı ve pompa aksamlarını ilk defa ülkemize üretecek. Dirinler firmamız büyük ebatlı rüzgar türbin malzemelerini üretecek ve 5 yılda 329 milyon liralık bir katma değer oluşturacak.
Kaynak: AA . dikGAZETE.com