Ankara
TEKNOFEST, KKTC Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde, kamu kuruluşları, teknoloji devleri, üniversiteler ve medya kuruluşlarının da aralarında olduğu 132 kurumun katılımıyla eski Ercan Havalimanı'nda gerçekleştirildi.
Burada AA standını ziyaret eden Yılmaz, TEKNOFEST'in dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali olduğuna işaret etti.
Etkinliğe muazzam bir ilgi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Gelirken kilometrelere araç kuyruğu gördüm. İnsanlar buraya ulaşmaya çalışıyordu. Burada uzun yıllar zulümler, sıkıntılar yaşandı. 1974 harekatı sonrasında huzur ve güven ortamı oluştu. Buralar huzur, istikrar ortamında gelişti. Bugün artık KKTC'de de TEKNOFEST gençliğinden bahsediyoruz. İnşallah buradaki gençlerimiz haksız izolasyonlara karşı teknolojinin imkanlarını da kullanarak tüm dünyaya seslerini duyuracaklar, Türkiye Yüzyılı KKTC'nin de Yüzyılı olacak, gençliğin de yüzyılı olacak. Çocuklarımıza, gençlerimize öz güven kazandıran bir festival burası. Bilimle, teknolojiyle onları buluşturan bir festival. Ben inanıyorum ki burada atılan tohumlar gelecekte farklı gelişmeler doğuracak, ülkemizi, milletimizi farklı bir noktaya taşıyacak, KKTC'yi de farklı bir noktaya taşıyacak." diye konuştu.
Yılmaz, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile alandaki pek çok standı gezdiklerini, şampiyonlarla tanışarak onlara ödüllerini verdiklerini anlattı.
"TEKNOFEST gençliği bu bayrağı çok daha yukarlara taşıyacak"
Artık Türkiye'nin birçok teknoloji markası olduğunun altını çizen Yılmaz, "Özellikle savunma sanayinde inşallah en kısa sürede 10 milyar doları aşıp çift haneli ihracat yapan ülkeler ligine katılacağız. Savunma sanayisi sadece güvenlikle ilgili değil, aynı zamanda ekonomik anlamda da çok kıymetli. Katma değeri yüksek bir üretim ve ihracat yapısı için çok önemli." ifadesini kullandı.
Yılmaz, burada geliştirilen teknolojilerin zamanla sivil endüstrilere de sirayet ettiğini, bu bakımdan da festivalin önemli olduğunu söyledi.
Gelişmiş birçok ülkede işin önce savunma sanayisinden başladığını, sonra diğer endüstrilere yayıldığını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir taraftan ihracata bir taraftan diğer endüstrilerdeki teknolojik etkiyle sosyal refaha ve ekonomik kalkınmaya da bu büyük destek olacak. Geçmişte parasını verdiğimiz halde bize bazı ürünler verilmiyordu. Türkiye'ye gizli veya açık ambargolar uygulandı. Şimdi çok şükür paramızla alamadığımız ürünleri biz başkalarına parayla satar, ihraç eder konuma geldik. Buraya gelmemizde Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesi çok büyük rol oynadı.
Yüzde 20 yerlilikten yüzde 80'lere gelmemiz tesadüfen veya kendiliğinden olmadı. Güçlü bir siyasi iradeyle gençlerimizin, araştırmacılarımızın, şirketlerimizin enerjisi birleşti, olağanüstü gelişme yaşandı. İşimiz bitmiş değil, yeni projelerle, çalışmalarla çok daha yukarılara bu bayrağı yaşayacağız. Özellikle TEKNOFEST gençliği bu bayrağı çok daha yukarılara taşıyacak."
"Yapay zeka KKTC için de fırsat sunuyor"
Yılmaz, yeni dönemde yapay zeka ve dijital teknolojilerin öne çıktığına işaret ederek, "Bunlara izolasyon mümkün değil. Yapay zeka ile tüm dünyayla etkileşim içindesiniz. Bu alan KKTC için de bir fırsat sunuyor. Hem buradaki hem Türkiye'den hem de tüm dünyadan girişimciler için KKTC'nin çok uygun bir ortam sunduğuna inanıyoruz. Bunun da altyapısına yatırımlar yapıyoruz. Ben inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda KKTC çok daha güçlü bir altyapıyla ekonomisini büyütecek, gençlere yeni istihdam imkanı sunacak" dedi.
"Şiddeti ilkesel olarak reddetmeliyiz"
TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırı da değerlendiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Çok üzüntü verici bir manzara. Hiçbir şekilde tasvip etmiyor ve çok güçlü şekilde kınıyoruz. Siyaset şiddetin başladığı yerde biter, şiddetin demokratik siyasette hiçbir şekilde yeri yoktur. Kim olursa olsun, hangi amaçla kime karşı yaparsa yapsın şiddeti ilkesel olarak reddetmemiz lazım. Türkiye demokratik bir ülke.
Demokratik rekabet her zaman olacaktır ama partiler arası rekabet düşmanlık demek değildir, sadece siyasi rekabettir. Siyasette polemikler de olur, tartışmalar da olur ama şiddetin siyasette hiçbir zaman yeri yoktur. Bu saldırıyı yapan şahısla ilgili henüz detaylı bilgiye sahip değiliz. Bildiğim kadarıyla başsavcılığımız bir soruşturma başlatmış durumda.
Bu soruşturmanın sonuçlarını ve yetkililerin açıklamalarını beklemekte fayda var. Bu tür durumlarda bazen spekülatif yorumlar yapılabiliyor. Kimse spekülasyon yapmadan bu çalışmanın, bu araştırmaların sonuçlarını beklerse en sağlıklısı olur diye düşünüyorum. Özgür Bey'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bir daha böyle manzaralar görmemeyi temenni ediyorum."