İSTANBUL
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının avukatları, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda avukat müvekkil görüşmelerinde uygulanan kısıtlamalarla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz dilekçelerini sundu.
Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Murat Sabuncu, Turhan Günay, Güray Tekin Öz, Ahmet Kadri Gürsel, Hacı Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Akın Atalay'ın avukatları, CHP'li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Selina Doğan, Mevlüt Dudu ve çok sayıda avukat Bakırköy Adalet Sarayına geldi.
Avukatlar, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu'na dilekçelerini vermek istedi. Başsavcı Hatipoğlu yerinde olmadığı için avukatlar ve milletvekilleri Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Zülkarneyn Kısık'a dilekçelerini sundu.
Savcılığa sunulan dilekçede, Murat Sabuncu, Turhan Günay, Güray Tekin Öz, Ahmet Kadri Gürsel, Hacı Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Akın Atalay'ın ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak'', ''propaganda yapmak'' suçlarından Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulundukları, avukatlarıyla görüşmeleri, savunma hakkını ortadan kaldırır kısıtlamalara maruz bırakıldığını ve avukat müvekkil görüşmeleri yönünden tutuldukları ceza ve tutukevinde uygulanan kısıtlamalar olduğu belirtildi.
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
''Görüşmeler, teknik cihazla, sesli ve görüntülü kayıt yapılmaktadır. Görüşmelerde personel bulundurulmaktadır. Görüşmelerde mesleki olarak paylaşılmak istenen tüm belgelere el konulmaktadır. Görüşmeler haftada bir gün ve bir saat ile ayrıca en fazla 3 avukatla sınırlanmıştır. Cezaevindeki bu uygulamaların dayanağının ne olduğu, hangi karara, işleme veya emre dayandığı tarafımıza hiçbir şekilde bildirilmemiştir. Müdafiler, çeşitli tarihlerdeki görüşmelerinde talep etmelerine rağmen cezaevindeki uygulamaların dayanağını oluşturabilecek hiçbir belge kendilerine gösterilmemiştir, verilmemiştir. Haricen öğrenildiğine göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Sözcülüğü ve Medya İletişim Bürosunun 26 Temmuz 2016 tarihli basın açıklaması bu uygulamalara dayanak gösterilmektedir."
Avukatların sunduğu dilekçede, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olan müvekkilleri yönünden cezaevindeki avukat müvekkil görüşmelerinde uygulanan kısıtlamalara itirazlarının kabulü ile anılan uygulamaların kaldırılmasını, uygulamalara son verilmesi talep edildi.
Adliye önünde grup adına açıklama avukat Bahri Bayram Belen ise şunları söyledi:
''Papazlar ve karşısında günah çıkaran kişi ile doktor ve hasta arasındaki ilişkide, avukat ile müvekkili arasındaki ilişkide hiç kimsenin bunu dinleme ve önleme hakkına sahip değildi. Bunlar özellikle bizim açımızdan savunma, adil yargılanma hakkı açısından ciddi tehlikelerdir. Bir de Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının özellikle Silivri yerleşkesindeki tutuklu ve hükümlülerle ilgili sadece FETÖ/PDY örgütüyle ilgili ve bunların da dışarıya haber sızdıracakları, talimat verecekleri, bu konuda somut belirtilerin olması halinde sınırlama yapılabileceğine ilişkin basın açıklaması ve buna dayandırılacak Kanun Hükmünde Kararnamelere dayandırılması, bizim koşullarımıza uymuyor. Çünkü Cumhuriyet gazetesinden tutuklu bulunan arkadaşlar soruşturmanın başında ve tutuklama gerekçesinde olduğu gibi PDY/FETÖ örgütü üyesi olmamakla beraber PKK/KCK örgütü üyesi olmamakla beraber yaptıkları yayınlarda bunlara propaganda oluşturdukları gerekçesiyle tutuklandılar.''
Savcılığın kendilerini dinlediğini ve dikkate aldığını ifade eden avukat Belen, bu konularla ilgili inceleme yapılacağını umut ettiklerini sözlerine ekledi.