ARDAHAN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Anayasa değişikliğiyle ilgili referandum sürecine ilişkin, "Demokratik bir savaşla bunu kazanalım. Biz namusumuzu korumak için bunu yapalım. Demokrasi ve Cumhuriyet bizim namusumuzdur. Onu korumak da bizim vazifemiz ve görevimizdir." dedi.
Öztürk Yılmaz, CHP Hanak İlçe Teşkilatını ziyaretinde yaptığı konuşmada, referandumda hayır diyeceklerini, buna Hanaklıların da destek vereceğini söyledi.
Referandumun Türkiye meselesi olduğunu, bu nedenle "hayır" için çalışacaklarını anlatan Yılmaz, "Buradaki mücadelenin bayraktarlığını Türk halkı yapacak, buradaki halk yapacak. Doktorlar, öğretmenler, Türkiye'ye gönül vermiş sıradan insanlar yapacak. Dayatılan bu sistemi biz referandumda sandığa gömmek zorundayız. Eğer biz bunu başaramazsak, o zaman Türkiye'deki demokratik sistem çöpe atılacak demektir. Önümüzde bir tercih var, biz Türkiye'den mi yanayız, demokrasiden mi yanayız, yoksa tek adam rejiminden, diktatörlükten mi yanayız." diye konuştu.
"Türkiye'de demokratik kültür devam ediyor"
Türkiye'nin demokrasinin tadına alışmış bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, "Türkiye inişli, çıkışlı olsa da yıllardır demokratik kültürle yaşamaya alışmış ülkedir. Uygar dünya ile hareket eden ülkedir. Her ne olursa olsun, demokrasi AKP döneminde ne kadar aşındırılırsa aşındırılsın Türkiye'de demokratik kültür devam ediyor. Türkiye'nin önünü siz referandumda açacaksınız. Demokratik bir savaşla bunu kazanalım. Biz namusumuzu korumak için bunu yapalım. Demokrasi ve Cumhuriyet bizim namusumuzdur. Onu korumakta bizim vazifemiz ve görevimizdir." ifadelerini kullandı.
"Biz farklılıkları yaşatmakla uyum içinde yaşamışız"
Yılmaz, daha sonra Hanak İlçesine bağlı Koyunpınar köyündeki Fadime Ana Cemevi'ndeki bir etkinliğe katıldı.
Burada da konuşan Yılmaz, devletin mezhebi ve dini olamayacağını söyledi. "Şahısların dini, mezhebi, inancı olur. Hatta olmaz. O şahısları ilgilendirir." diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ama bizim, devlet olarak ona saygı duymak zorundayız. Onun özgür şekilde yaşanmasına, yapılmasına hürmet etmemiz gerekir. Asıl olan budur. Unutmayalım Türkiye kültür, insan kalitesi olarak zengin ülke. Coğrafya olarak dünyanın en güzel ülkesidir diyebiliriz. Bu kadar değişik kültürlere sahip olan başka ülkeler yok. Bizler gerçekten kardeş olmuşuz, dost olmuşuz, birlikte yaşamışız. Biz farklılıkları yaşatmakla uyum içinde yaşamışız. Yıllardır böyle olmuşuz, böyle olmak lazım."