BALIKESİR
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, denizanalarının, denizlerin yüzeye yakın kısımlarında yaşayan, hareketleri sınırlı ve daha çok suyun içindeki hayvansal planktonlarla beslenen canlılardan olduğunu belirtti.
Bu canlıların hareket kabiliyetlerinin sınırlı olması nedeniyle çok uzağa gidemediklerini aktaran Sarı, "Denizanalarının hareketleri denizin içinde daha çok dalga ve akıntıya bağlı. Okyanuslarda gelgitin yüksek olduğu zamanlarda çok sayıda denizanasının sahillerde ölmüş halde bulunduğunu görüyoruz." dedi.
Sarı, Türkiye'de denizlerde gelgit olayının pek görülmediğini, dolayısıyla sahillerde buna bağlı denizanası ölümüyle karşılaşılmadığını dile getirdi.
Marmara Denizi'nde bugünlerde fazla sayıda denizanası görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Bunun nedeni son üç haftadır devam eden güneşli havaların birazcık daha etkili olmasından kaynaklanıyor. Lodosun esmesiyle açıklarda bulunan denizanaları kıyılarda toplandı.
Dalganın da etkisiyle bunların bir miktarı kıyılara vurmuş oldu. Şu anda Marmara Denizi çevresinde gördüğümüz denizanası ölümleri ve sahile vuran boğulmuş denizanalarının, kirlilikle hiçbir ilgisi yok." dedi.
Denizanası sayısının artması sıcaklığa bağlı
Sarı, son dönemde deniz sıcaklıklarının arttığını ifade etti.
Kıyılarda şubat ayında denizanalarına bu kadar çok rastlanmasının sıcaklığın yükselmesiyle bağlantılı olduğu bilgisini veren Sarı, şunları kaydetti:
"Denizlerdeki sıcaklıklarımız geçen yıla göre 2 derece daha yüksek. Uydu görüntüsünden aldığımız verilere göre şu anda Marmara Denizi 8,5-9 derece civarında, özellikle denizanası ölümlerinin görüldüğü sahillerdeki sıcaklık.
Bu sıcaklık denizanaları için ideal, optimum sıcaklık aralığında, bu yüzden de denizanaları çoğaldı. Şu anda yüzeye yakın olarak varlar. Önümüzdeki günlerde yine rüzgar ve dalganın etkisiyle başka sahillerde denizanası ölümleri olabilir. Bu durum denizdeki kirlilikle ilgili değil, bunun altını özellikle çizelim."