Ankara
Susan Hill'in 1983'te yazdığı, 1987'de tiyatroya uyarlanan gerilim romanı "Siyahlı Kadın", Ankara Devlet Tiyatrosunca Akün Sahnesi'nde sergileniyor.
Sıra dışı şekilde başlayan oyun, ses ve ışık efektlerinin yanı sıra gerilim unsurları barındıran dekoru ve sürprizli akışıyla seyirciye farklı bir deneyim yaşatıyor.
Hikayenin temelinde, toplumsal baskı nedeniyle evlilik dışı dünyaya getirdiği çocuğundan vazgeçmek zorunda kalan kadının acıları yer alıyor. Çocuğu ve kendisi öldükten sonra kadının hayalet olarak ortaya çıkması, oyunun gerilim grafiğini yükseltiyor.
Yönetmenliğini Mesut Turan'ın yaptığı eserde, Erdinç Doğan ve Kutay Sungar performanslarıyla dikkati çekerken, "Siyahlı Kadın" karakteri Nazlı Özdemir'de vücut buluyor.
Taşıdığı gerilim unsurları nedeniyle 13 yaş üstü sınırlaması uygulanan oyun, kalp ve epilepsi hastalarıyla hamilelere de önerilmiyor.
"Seyircimiz çok beğendi, etkileyici buldu"
Yönetmen Mesut Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Siyahlı Kadın'ın dünyada en uzun sergilenen oyunlar arasında üçüncü sırada bulunduğunu söyledi.
Oyunu, "acı ve kederle yüklü, duygusal yanı olan, korku ögeleriyle dolu trajik bir hayalet hikayesi" olarak özetleyen Turan, korku ve gerilim unsurları taşıyan böyle bir hikayenin ilk kez DT sahnesinde izleyicilerle buluştuğunu vurguladı.
Turan, "Teknik imkanlarımızla ışıktı, efekti, sesti, müziklerimizdi, dekordu, tüm ekiple beraber istediğimiz, güzel bir çalışma çıkardık. Seyircilerimiz de çok beğeniyor, etkileyici buluyor." dedi.
Tiyatroda korku ve gerilim unsuru yaratmanın sinemadan çok daha zor olduğuna işaret eden Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beklenmedik yerlerde hikayenin gelişine göre efektlerimiz, anlık görüntülerimiz var. Oyuncularımızın performanslarıyla gelişip büyüyen, insanları içine alan bir öykü ve sürprizler var. Özellikle birinci perdenin sonundan itibaren oyunun gittikçe yükselen bir grafiği var, ikinci perde gittikçe farklılaşıyor."
"Korkudan sıçrayanlar oluyor"
İzleyiciler arasında korkanlar hatta yerinden sıçrayanlar olduğunu anlatan Turan, "Seyirci ilk defa böyle bir şey deneyimliyor. Gülüşmeler de oluyor çünkü yanındaki zıplayınca ya da kendi korkunca gülmek gibi psikolojik bir etkisi de oluyor." diye konuştu.
Seyircinin, bir korku evine giriyor hissiyle oyuna gelmesini de istemediklerini vurgulayan Turan, "Sonuçta burası bir tiyatro, bizim amacımız hikayeyle beraber izleyicileri bu atmosfere sokup biraz gerebilmek yoksa korkutacağız gibi bir iddiamız hiç olmadı. Seyircimizle farklı bir deneyim yaşayalım dedik, bunu da başardık." ifadelerini kullandı.
Turan, tiyatroseverlerin oyunu büyük bir ilgiyle karşıladığını belirterek, şimdiye kadarki tüm temsillerin kapalı gişe oynadığını vurguladı. Turan, tüm tiyatroseverleri, bu farklı deneyimi yaşamaya davet etti.