?>

Fenomen olma yolunda seyir defteri

Sosyal medyanın hızla yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan fenomenlik bilimsel bir araştırmada ele alınarak, fenomen olan sıradan bir insanda meydana getirdiği değişimler ve dönüşümlere ilişkin önemli veriler ortaya konuldu.

Teknoloji - 6 yıl önce

Istanbul
Sosyal medyanın hızla yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan fenomenlik bilimsel bir araştırmada ele alınarak, fenomen olan sıradan bir insanda meydana getirdiği değişimler ve dönüşümlere ilişkin önemli veriler ortaya konuldu.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevki Işıklı ile aynı fakülteden öğrencisi Ulkar Gulmammadzada tarafından yapılan araştırmada, sosyal ağlardaki beğeni, paylaşma, yorum ve tıklama gibi etkileşimlerle takipçilerin fenomenler açısından toplumsal onay makamı işlevi gördüğü belirtildi.
Araştırmada, takipçi etkisini fark eden kullanıcıların fenomen olabilmek için kendi kişiliklerinden taviz verdiği, kendilerine ters gelse de takipçilerinin beğeneceği içerikler paylaştığına dikkat çekilerek, dijital dünya ve sosyal medyada Mevlana'nın "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!" düsturunun çok dışında hareket edildiği, paylaşmanın yerini özünde narsistik bir davranış olan 'share (post) etmek' ile gönderi oluşturmanın aldığını kaydetti.
Doç. Dr. Şevki Işıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medya platformları üzerine yapılan araştırmada, Instagram'ın kullanıcılarını başka birine dönüştürme potansiyeline dair yeni kanıtlar keşfedildiğini ifade ederek, "Sosyal ağlardaki beğeni, paylaşma, yorum ve tıklama gibi etkileşimler, aslında kullanıcının takiplerden aldığı feedback'tir. Instagram kullanıcıları, takipçilerinden istediği miktarda geri bildirimi alamazlarsa, onay ve takdiri göremediklerini ve yeterince etkili bir paylaşım yapmadıklarını düşünüyorlar. Takipçiler, toplumsal onay makamı gibi oluyor." diye konuştu.
Işıklı, fenomenlik sürecine giren kullanıcıların takipçi etkilerini bir turnusol kağıdı gibi kullandığını, kişiliklerini büyük oranda takipçilerin beğenilerine, ilgisizliklerine ve yorumlarına göre yeniden biçimlendirdiğini kaydederek, takipçi etkisini fark eden kullanıcıların fenomen olabilmek için kendi kişiliklerinden taviz verdiğini, kendilerine ters gelse de takipçilerinin beğeneceği içerikler paylaştığını aktardı.
Araştırmada, bazı Instagram fenomenlerinin sayfasını mercek altına aldıklarını ifade eden Işıklı, şöyle devam etti:
"Az etkileşim alan fenomenlik öncesi paylaşımları ile çok fazla etkileşim alan fenomenlik sonrası paylaşımları, Goffman’ın 'dramaturjik' yöntemiyle analiz ettik. Ayrıca yüz yüze anket uygulaması yaptıktan sonra ilginç bulgular ortaya çıktı. Takipçi sayısı, sanal dünyada itibar ve şöhret demek, hatta güç ve iktidar demek. Eğer gerçek dünyada herhangi bir başarınız yok fakat sosyal medya ile meşhur olmuşsanız siz artık bir fenomensiniz. Birçok bilim insanı takipçi sayısının fenomenlerin kişiliklerinde radikal bir dönüşüme yol açıp açmadığını merak ediyordu. Biz bu sorunun cevabını bulduk. Fenomenlerin yüzde 50’si, fenomen olmadan önceki dönemde sıradan gündelik yaşam aktivitelerine dair doğal fotoğrafları düzenlemeden paylaşıyorlardı. Fenomenlerin tümü, ilk paylaşımlar ile son paylaşımlar arasında kesin farklar olduğunun farkındalar. Fakat takipçi sayıları artıp fenomen olduktan sonra kendilerini ya sanatsal ve sportif aktiviteler yaparken gösterdiler veya markalı giysi, eşya ve takı kullandılar. Fotoğraf çektirmek için nitelikli ve popüler mekanlara gittiler. Hem içerik analizi hem de yüz yüze anket sonuçları, istisnasız tüm fenomenlerin beğenilecek ve ilgi görecek mekanlarda fotoğraf çektirmeyi önemsediklerini gösteriyor."
"Takipçi düşüşü zannedildiğinden daha yıkıcı"
Işıklı, fenomenlerin yüzde 80’inden fazlasının ya paylaşmadan önce içerikleri düzenleme ile kusursuzlaştırdığını, çok beğeni alan önceki içeriklere benzer tarzda yeni içerikler paylaştığını ifade ederek, araştırmaya göre, fenomenlerin yüzde 50'si "maksimum etkileşim odaklı" bir kişisel profil oluşturma yoluna girdiklerinin görüldüğünü belirtti.
Az beğeni alan paylaşımların yüzde 81'inin silindiğine dikkati çeken Işıklı, "Silme işlemiyle, sayfalarındaki tüm paylaşımlar en yüksek etkileşime sahip hale getiriyorlar. Bu da onların her paylaşımını adeta 'hit'miş gibi gösteriyor. Takipçi düşüşü zannedildiğinden daha yıkıcı olabiliyor." değerlendirmesini yaptı.
Işıklı, bazı fenomenler için takipçinin her şey olduğunu, mutlu veya üzüntü kaynağı olarak belirlendiğini, takipten çıkarma veya takipçi sayısındaki düşüşlerin onlara tam bir kabus yaşattığını söyledi.
İncelenen fenomenlerin yüzde 31'inin başarısızlık duygusu tetiklendiğinde depresyona girdiklerini, yüzde 68'inin güvenlerini azaltıp kendini mutsuz ettiklerini aktaran Işıklı, "Tersi durum da ters etkiyi yaratıyor: Daha fazla takipçi sayısı fenomenlerin yüzde 50’sine halk tarafından daha çok sevilme duygusu yaşatıyor; yüzde 80’ine ise kendilerini daha zeki, daha güçlü, daha başarılı hissettiriyor. Takipçilerinden güç alıyorlar ve kendilerine duydukları öz saygıları artıyor. Durum böyle olunca yeni takipçi kazanmak ve mevcut takipçileri muhafaza etmek için yapmayacakları çok az şey kalıyor. Instagram fenomenlerinin yüzde 90’ından fazlası takipçi tepkisini önemsiyor. Geri kalanı ise takipçisiz bir hayatı düşünemiyor bile." diye konuştu.
Işıklı, fenomenlerin yüzde 70’inin takipçilerinin ters tepki göstereceği içerikler paylaşmamaya aşırı dikkat ettiklerini gösterdiğini, fenomenler kusursuz kişisel görünüme sahip olma kaygısı yaşadığını, daha çok beğenilmek ve etkileşim alabilmek için yüz hatları, bel, dudak, saç, cilt, boy ve ten renkleri üzerinde daha özenli bir kişisel bakım işlemi yaptıklarını ve paylaşacakları içeriklerde bu noktalarda çeşitli düzenlemelere gittiklerini anlattı.
Araştırmada, "Dijital kişilik ile gerçek kişiliğin birbirinden 180 derece farklı olması, gerçek kişilikte bir dönüşüm olduğu anlamına gelir mi?" sorusuna cevap arandığına dikkati çeken Işıklı, şunları kaydetti:
"Büyülü dijital dünyada, özellikle de sosyal medyada ‘Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!’ düsturunu yayan Mevlana Celaleddin Rumi’ye pek yer kalmadı. Fakat kişilik, belli bir zaman sonra sürekli yaptığı davranışlarla eşleşmeye başlar. Bu fenomenler belli tarzda göründüklerinde bir müddet sonra eski kişiliklerini yitirirler ve göründükleri şeye dönüşürler. Siber uzay, kendinden memnun olmayan, imaj gücünü yeterli bulmayan kullanıcılar için büyülü bir ortam. Orada bir sihirbaz veya plastik cerrah gibi davranmayı seviyorlar. Sosyal medyanın sihirli gücü onun silinebilir, düzenlenebilir, gizlenebilir, seçilerek paylaşılabilir oluşundan alıyor. Fenomenler kişiliklerini beğenilecek şekilde yeniden dizayn etmek için dijital olanaklardan maksimum yararlanmış görünüyorlar. Yakın geçmişte bizim kültürümüzde 'El alem görsün diye' yapılan gezmeler, giymeler, alışverişler, çıkılan turlar vardı. Fakat marjinaldi bunlar ve pek rağbet görmezdi. Şimdiki trend farklı bir seyir izliyor ve farklı bir yapıda."
"Paylaşma, yerini 'share (post) etmeye bıraktı"
Işıklı, paylaşılabilir gündelik yaşam arayışının yeni bir yaşam modeli yaratma potansiyeline çokça sahip olduğunu belirtti.
Dijital yaşam modelinin ekonomisi, sanatı, estetiği ve politikasının hızla oluştuğuna dikkati çeken Işıklı, sözlerini şöyle tamamladı:
" 'Eller düğünde bayramda görsün' diyen tarz, hep harcama gerektirirdi ve bu yüzden uzun vadede hem ekonomik hem de ahlaki açıdan sürdürülemez bir modeldi. Fakat bu öyle değil. Paylaşılabilir gündelik yaşam modeli, geleneksel muhafazakarlık açısından trajik çıktılar üretebilecek bir model. Öncelikle paylaşma, toplumsal değerlerden biri olma vasfını yitirmek üzere. Özünde alturistik bir davranış olan paylaşma yerini, özünde narsistik bir davranış olan 'share (post) etmek, gönderi oluşturmak anlamındaki dijital içerik yayınlamaya bırakıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

'Enflasyon verileri önemli bir fırsat penceresinin açıldığını gösteriyor'

2019-10-03 19:52 - Ekonomi

Sektöre yön veren liderler “Kiğılı Talks”ta buluşuyor

2019-10-02 14:00 - Genel

MHP'den ABD Büyükelçiliğine sert tepki

2019-10-06 15:37 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kaşıkçı makalesi

2019-09-30 13:22 - Gündem

ABD'li Kongre üyelerinden Trump'a 'Kaşıkçı' eleştirisi

2019-10-03 01:02 - Dünya

Borsa günü düşüşle tamamladı

2019-10-03 21:29 - Ekonomi

Sırbistan ile ekonomik ilişkiler masaya yatırılacak

2019-10-06 13:22 - Gündem

Bağdat'ta göstericilere müdahale: 1 ölü

2019-10-05 20:02 - Dünya

AB'den 'Güvenli Bölge' açıklaması: Türkiye'nin güvenlik kaygılarının farkındayız

2019-10-03 18:52 - Dünya

Otobüs kazası geride yarım kalan hikayeler bıraktı

2019-10-02 03:07 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Bursalı firma tarafından geliştirilen Türkiye'nin milli deniz topu IDEF 2025'te tanıtılaca

10:22 - Teknoloji

TEKNOFEST Kuantum Teknolojileri Yarışması'na başvurular sürüyor

16:53 - Teknoloji

"Alternatif Enerji Kaynakları ve Enerjinin Geleceği Yaz Okulu" başladı

16:38 - Teknoloji

Emine Erdoğan Tohum Bilimi ve Teknolojisi Enstitüsü araştırmalarıyla sektöre öncülük edecek

14:43 - Teknoloji

Askeri araçların yarışına KAPLAN HİBRİT damga vurdu

13:57 - Teknoloji

Günün Manşetleri

AstraZeneca'dan ABD'ye 2030'a kadar 50 milyar dolar yatırım planı

14:28 - Ekonomi

Haaretz yazarı, İsraillilerin Gazze'de işlenen insanlık suçlarını görmezden gelmesini eleştirdi

14:23 - Dünya

Fransa hükümeti uluslararası basının Gazze'ye girişine izin verilmesini istedi

14:17 - Dünya

Rusya, AB kuruluşlarının temsilcilerine yönelik yaptırım listesini genişletti

14:12 - Dünya

Beyoğlu'nda 9 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası

14:08 - Gündem