İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde görev almayıp daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen aralarında muvazzaf asker ile merkeze alınan vali yardımcısının da bulunduğu 41'i tutuklu 45 sanık, yarın hakim karşısına çıkacak.
FETÖ'nün 'uyuyan hücresine' davaSilivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşında yapılan binadaki 2 numaralı salonda görülecek duruşma, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince yapılacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay'ın FETÖ'nün TSK'daki uyuyan hücreleriyle ilgili yürüttüğü soruşturma sonucunda 41'i tutuklu 45 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün asker yapılanmasının denetimini yapmakla görevlendirdiği belirlenen ''murakıp'' Hasan Pakır, merkeze alınan vali yardımcısı Şaban Erdoğan, Hasan Önder Demir, İsmail Sağızlı, Nihat Kaplan, Sezai Şaşmaz ve Mücahid Aydın'ın ''silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5'ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Aralarında 11'i kurmay 28 albayın da bulunduğu 38 kişi için de ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
"Üyelerin tasfiyesinin engellenmesi amaçlandı"
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine katılmayan sanıkların ''kripto, uyuyan hücre'' olarak darbenin başarısız olması halinde TSK içinde gizlendikleri değerlendirilen iddianamede, FETÖ'nün darbeye katılmayan üyelerinin tasfiyesinin engellenmesini amaçladığı vurgulanarak, soruşturma kapsamında örgütte bir dönem ''imamlık'' yapan Hasan Polat'ın ifadesine yer verildi.
Söz konusu kişinin verdiği bir kısım isimlerin ise darbe faaliyetinde ele geçirilen görevlendirme listesinde adlarına rastlanmadığı anlatılan iddianamede, bu kişilerin "kripto, uyuyan hücre" tabir olunan örgüt mensubu olarak darbe girişimi benzeri anayasal kurumları hedef alan terör örgütünün bir sonraki eyleminde görev almak üzere gizlendikleri değerlendirildi.
İddianamede, böylece FETÖ'nün darbeye katılmayan üyelerinin tasfiyesinin engellenmesini amaçladığına dikkat çekilerek, sanıklardan 14'ünün direkt olarak, 2 kişinin ise eşleri üzerinden ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.