Kalabalık nüfuslu bir ailenin çocuğu olduğunu, üniversiteye hazırlandığı sırada maddi imkansızlıklar nedeniyle dershaneye gidemediği için arkadaşlarının telkiniyle ücretsiz ders veren bir öğretmenle tanıştıklarını belirten İ.C, FETÖ ile irtibatının da o yıllarda başladığını söyledi.
FETÖ'nün yönlendirmesiyle astsubay okuluna girdiği ve mezuniyetin ardından Ankara'da mesleğe başladığını anlatan İ.C, aynı yerde görev yaparken tanıştığı bir astsubayın evine gidip geldiği ve risale okuyup yorumladıklarını dile getirdi.
Örgüt askerlerinin personelle birebir temasta kaldığını, görev yaptığı diğer illerde genellikle farklı meslek gruplarından cemaat abilerinin kendisiyle irtibata geçerek, yönlendirdiğini ifade eden İ.C, FETÖ'nün 17-25 Aralık öncesinde de gizliliği esas aldığına dikkati çekti.
Genellikle dışarıda bir lokanta ya da kafede gerçekleşen görüşmelerde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in gündeme dair konulardaki yorumları konusunda bilgilendirildiğine değinen İ.C, kendisinden askeri konulardaki istihbari bilgilerin sorulduğunu vurguladı.
ByLock öncesi kişiye özel telefon
Şanlıurfa'da görev yaptığı sırada kod adını "Vedat" olarak bildiği örgüt "abisinin" bu tarihten sonraki bir görüşmede eski tip telefonu alarak, akıllı telefonuna ByLock uygulamasını indirdiğini, kullanıcı adı ve parolayı tanımladıktan sonra da kendisine verdiğini bildiren İ.C, ifadesinde özetle şu bilgileri verdi:
"Vedat, bu program üzerinden Urfa'da jandarmanın yaptığı önemli operasyonları, ele geçirilen mühimmatları veya terör olaylarını bildirmemi istiyordu. Ben de bu program üzerinden 8-10 ayrı sansasyonel nitelikte terör ve istihbari konuları bildirdim."
Örgütle temasından eşinin bile haberi olmadığını, 17-25 Aralık'tan sonra da mesafeli durduğunu belirten İ.C, yaptıkları için pişman olduğunu sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com