28 Şubat'ın medya, yargı ve askeriye içindeki maşaların müşterek operasyonu olduğunu savunan Yılmaz, asıl hedefin Amerika ve dış güçlerin talimatıyla İslami değerleri ve İslam medeniyetini savunanlar olduğunu dile getirdi.
"Müslüman'ı Müslümanla yok etme planı yapıldı"
O dönem yenilmediklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa Mahkemesi kanunları çiğneyip Refah Partisi'ni kapatarak bir darbe yaptı. 15 Temmuz darbesi ise postmodern değil de dostmodern kılıklı, kuzu postuna bürünmüş kurtların yaptığı bir darbedir. Bilhassa 27 Mayıs 1960 darbesi, 12 Eylül 1980 darbesi ve 28 Şubat darbesi İslami medeniyetin gelişmesine yönelik darbe iken dış güçler kılık değiştirdi. Çünkü halkın değerlerine yapılan darbede devamlı mağdurlar ve mazlumlar güçlendi, halk sahip çıktı. Bu nedenle bu kez taktik değiştirdiler.
Müslüman'ı Müslümanla yok etme planı 15 Temmuz'da yapıldı. Şekli çok ayrı. Biri din düşmanlığıyla darbe yapıyor öbürü de dinci gözükerek darbe yapıyor. Maskeleri düştü ve onun artık Fetullah değil tam bir 'lanetullah' olduğunu bütün Müslümanlar ve dünya anladı. Fetullah'ın Amerika'nın bir piyonu olduğu ortaya çıktı."
"17 Aralık'ta da yargı ihtilali geliyordu"
Darbenin 28 Şubat'ta da zemini olmadığını, bu nedenle yargı yoluyla yapılmak istendiğini öne süren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Maalesef 17 Aralık'ta da yargı ihtilali geliyordu. Artık ihtilale gerek kalmayacaktı. O önlenince, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın basireti, feraseti ve cesaretiyle halk da meydanlarda ona sahip çıktı. Şimdi ise kanlı silahlı bir ihtilal planlanmış. Bunun tutmayacağını biliyorduk. Gezi parkı eylemlerinde, 17 Aralık'ta halkın Cumhurbaşkanına sahip çıkmak amacıyla meydanlarda oluşu bugünün bir antrenmanıydı, halk hazırlıklıydı. Allah'ın bu şer plana karşı o anda yaptığı hayır planı, her şeyi bozdu. Allah siyonizm ve bu din maskesi altındaki haydutların eliyle yaptıracağı işgal planını bozdu."
dikGAZETE.com