İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, Türkiye’nin yaşadığı göç hukuku uzmanı açığını kapatmak için 15 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında beş hafta süren, toplam 48 saatlik bir sertifika programı düzenledi. Programın amacının göç hukuku alanındaki bilgi açığını kapatmak olduğunu dile getiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Avrupa Birliği Hukuku Uzmanı Serçin Kutucu, “Uluslararası Hukuk, AB Hukuku ve Türk Hukuku olmak üzere göç hukuku kavramını üç başlık altında ele aldık. Çünkü bu son gelişmeler doğrultusunda Türk Hukuku’nda yapılan düzenlemeler büyük oranda AB Hukuku düzenlemelerine uyum sağlama amacıyla çıkarıldı. Artık bu alanda AB Hukuku mehaz kanun. O da elbette uluslararası hukuka gönderme yapıyor. Göç hukuku bilinen bir alan değil. Bu konuda çok büyük bir uzman açığımız var ve bu son beş yılda yaşanan özellikle göç akınlarıyla yeterince kadro yetiştiremeden büyük bir yükümlülüğün altına girdik. Bizim amacımız hukukçularımızı desteklemek. Onlara gerekli hukuki aparatları sağlamaktır’’ dedi.
Öncelikle uygulamacı hukukçulara ve avukatlara yönelik olarak bu programı düzenlediklerini söylen Serçin Kutucu, sözlerine söyle devam eti; ‘’Daha sonra hâkimlerimize, savcılarımıza belki kolluk güçlerini de içine katarak bir program düzenlemek istiyoruz. Yani hem uygulamacıların hem adliyenin hem idarenin hem de sivil toplum kuruluşlarının bu konuda bilgilenmesini ve ülkemizde asgari standartların sağlandığı, temel insan haklarının korunduğu, hukuk kurallarının istikrarlı ve yeknesak olarak uygulandığı bir hukuk düzeninin oluşmasını istiyoruz.’’
‘’GÖÇ HUKUKUNUN BOŞLUĞU HAK İHLALLERİNE SEBEP OLUR’’
Son olarak bu alandaki boşluğun açabileceği sorunlara değinen Kutucu, hak ihlallerine dikkat çekerek , “Mülteciler çok kırılgan bir grup. Onlardan istifade etmek isteyenler olacağı gibi, mültecilerin de kendi toplumsal hayatlarında insan hakları ihlalleriyle karşılaşabiliriz. Bu da ülkemizde kamu düzenin ve toplumsal yaşayışın bozulması anlamına gelir. O yüzden ülkemize gelen mültecilerin durumlarının iyileştirilmesi ve burada entegrasyonlarının sağlanması için çalışmalar yürütmeliyiz. Bu problemleri sorunsuz ve barışçıl bir şekilde çözüme ulaştırmalıyız. Çünkü toplumsal huzurumuz için çok önemli bir konu” dedi.