'Gönüllüler ordusu'nun zorlu eğitimi

Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerine (UMKE) katılmak isteyen gönüllü sağlıkçılar, komando eğitimlerini aratmayan zorlu eğitimlerden geçiyor.

Deprem, sel, savaş, göç ve büyük kazalarda insanların hayata yeniden tutunması için canla başla mücadele eden UMKE gönüllüleri, fedakarlık gerektiren en zor mesleklerden birini icra edebilmek için çeşitli eğitimlere katılıyor.

Göçük altında kalmış birini hayata döndürmek için mücadele ederken bazen de savaş bölgesinde yaralı bir çocuğu tedavi edip gözyaşlarını silen UMKE ekibine dahil olmak isteyen sağlıkçılarını zorlu bir eğitim süreci bekliyor.

Ekibe dahil olmak isteyenlerin işlemleri ilk önce bağlı bulundukları sağlık müdürlüklerine başvurmalarıyla başlıyor. Bir hafta süren teorik eğitime dahil edilen adaylar, daha sonra uygulamalı eğitime alınıyor. 36 saat süren bu eğitimler sırasında zaman zaman çamur içerisinde, enkaz altında yaralı çıkarmaya çalışan gönüllüler ordusu, kimyasal atıklardan yaralı kurtarmayı da öğreniyor.

Zorlu etapları hatasız geçen gönüllü sağlıkçılar, UMKE sertifikası alarak kendilerine verilecek görevi beklemeye başlıyor.

Gaziantep UMKE İl Afet Sorumlusu Hasan Akıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kutsal olduğuna inandığı mesleğini severek yaptığını söyledi.

Ekiplerin tamamen gönüllülerden oluştuğunu hatırlatan Akıncı, bu durumun işlerini kolaylaştırdığını ifade etti.

UMKE'nin dünyada önde gelen arama kurtarma ekiplerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Akıncı, şunları dile getirdi:

"Ülkemizde oluşabilecek doğal afetlerde çalışmak üzere gönüllü sağlık savaşçıları yetiştiriyoruz. Arkadaşlarımız burada zorlu eğitim alarak trafik kazalarında, depremlerde, yangınlarda veya kimyasal patlamalarda nasıl davranacaklarını, ne yapmaları gerektiğini öğreniyor. Şartlar ne olursa olsun biz oraya gireceğiz ve o yaralıya ulaşacağız. Bizim sloganımız 'Umudunu asla kesme'dir. Kim darda ise onların yanında olacağız."

Gaziantep 112'de paramedik olarak görev yapan Gülşah Arslanhan, UMKE'ye katılmanın gururunu yaşadığını belirtti.

Yaptıkları görevin para ve makamla ölçülmeyeceğini vurgulayan Arslanhan, doğal afetlerde insanların mutluluklarını görmenin kendileri için en büyük ödül olduğunu anlattı.

Sertifikasını aldıktan sonra göreve gitmeye dört gözle beklediğini aktaran Arslanhan, şunları ifade etti:

"Ben 2011 yılında Van depremini yaşamış biri olarak doğal afetlerde insanların ne kadar büyük zorluklar yaşadığını, ne kadar çaresiz kaldıklarını gördüm. Bunun için onlara elimden gelenin daha fazlasını vermeyi istediğimi için gönüllü oldum. İnşallah aldığımız bu zorlu ve verimli eğitimin sonunda muhtaçlara yardımcı olabiliriz. Gaziantep konumu olarak sıcak bir bölgede, onun için burada bu görev almak, Suriyeli kardeşlerimize yardımcı olmak bizim için önemli."

Paramedik Ramazan Narcı da arkadaşlarının UMKE'de görev aldığını, onların yaptığı işi görünce kendisinin de etkilenerek gönüllüler ordusuna katıldığını anlattı.

Hayat kurtarmanın tarifinin olmadığını dile getiren Narcı, "Savaşta ve barışta bütün doğal afetlerde zorda kalmış insanlara yardım elini uzatmak için buraya katıldım. Yardıma muhtaçlar, çaresiz kalmışlarsa şimdi daha iyi empati kurabiliyorum. Zorda kalmış insanların bir gülümsemesi için elimden geleni mutlaka yaparım, onlar mutlu olsun diye tüm zorluklara göğüs gereriz." sözlerine yer verdi.