?>

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: İslami Finansman Kanunu üzerinde çalıştığımız konulardan

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Şu an üzerinde çalıştığımız konulardan birisi, İslami Finansman Kanunu'nu oluşturmak ve Meclisten geçirmek." dedi.

Ekonomi - 1 gün önce

İstanbul
????
Bakan Şimşek, burada yaptığı konuşmada, zirvenin sektör için önemine dikkati çekti.
Küresel piyasalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Şimşek, ticaret politikalarındaki belirsizliklerin son derece kaotik bir hal aldığına, şu anda belirsizliğin tarihte eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaştığı bir dönemden geçildiğine dikkati çekti.
Şimşek, buna rağmen bütün zorlukların aynı zamanda içinde fırsatlar barındırdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Şu anda ABD ile Çin arasında yoğun bir stratejik rekabet yaşanıyor ve bu durum küresel ticaret dinamiklerinde köklü değişimlere yol açıyor. Oysa tarihte ekonomik büyümenin temel itici gücü her zaman ticaret olmuştur. Bugün ise bu mekanizma, olması gerektiği gibi işlemiyor. Diğer yandan, küresel borç seviyesi tarihi zirvelere ulaşmış durumda. Bu da beraberinde makrofinansal belirsizlikleri ve artan güvensizlik ortamını getiriyor. Bütün bunlara ek olarak, yapay zeka devriminin eşiğindeyiz. Bu gelişme, sınırsız bir üretkenlik potansiyeli sunsa da bu potansiyele herkesin eşit şekilde erişebilmesi mümkün görünmüyor. Dolayısıyla, küresel ölçekte eşitsizliklerin derinleşmesinden endişe ediyoruz."

"Dünyada şu an çok önemli zorluklar aynı anda gerçekleşiyor"

İklim konusunun önemine de değinen Şimşek, dünyanın jeopolitik çekişmeler içerisinde, savaşların arasında bir de iklim kriziyle başa çıkmaya çalıştığını dile getirdi.
Dünyada büyümenin düşüş gösterdiği bir ortamda İslami finansın konumuna dikkati çeken Şimşek, şunları söyledi:
"Küresel büyümenin yüzde 3'ün altında kalacağını öngörüyoruz. Bu görünüm, içinde bulunduğumuz küresel dönüşümlerle birlikte daha da zorlu bir hal alabilir. Böylesi bir ortamda büyümenin ve refahın daha adil paylaşılmasını sağlayacak yollar arıyoruz. İşte tam bu noktada İslami finans, umut verici bir alternatif olarak öne çıkıyor çünkü burada risk paylaşımı esas alınırken finansman da reel varlıklara dayanıyor. Bu yaklaşım, sistemin güvenilirliğini artırıyor. Dahası, İslami finansın temelinde sürdürülebilirlik anlayışı yatıyor.
Eşit katılıma ve kapsayıcılığa dayalı yapısı sayesinde hem sosyal hem finansal anlamda herkes için erişilebilir bir model sunuyor. Bugünün karmaşık ekonomik sorunlarını düşündüğümüzde İslami finans, refahın adil paylaşımını mümkün kılabilecek güçlü bir araç ve etkili bir yol haritası olabilir."

"İslami finansmanda özellikle değer ve piyasa payı konusunda çok hızlı bir büyüme görülüyor"

Bakan Şimşek, İslami finans alanında özellikle değer ve piyasa payı açısından çok hızlı büyüme yaşandığını vurgulayarak, "Küresel finansal varlıklar içinde İslami finansın payı halen yalnızca yüzde 1’in biraz üzerinde. Oysa dünyanın sürdürülebilir geleceği açısından en doğru güzergahın bu olduğunu düşünüyorsak mevcut payın ne kadar küçük olduğu da ortada. Bu yapının gelişmesi için mutlaka yatırım yapmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Hedeflenen rakamlara ulaşmak için öncelikle engel teşkil eden unsurların doğru şekilde tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Şimşek, İslami finansın küresel ölçekte henüz yeterince uygulanabilir görülmediğini ve ilginin daha çok belirli coğrafyalarla sınırlı kaldığını söyledi.
Şimşek, "Bu alandaki temel oyuncular, küresel ölçekte bu inovasyona yatırım yapmıyor. Aynı zamanda yetenek eksikliği ve düzenleyici çerçevede ciddi boşluklar var. Elbette son yıllarda önemli ilerlemeler sağlandı ancak hala aşılması gereken büyük yapısal sorunlarla karşı karşıyayız. Geride kalmamıza neden olan etkenleri net biçimde tespit edebilirsek ancak o zaman etkili çözümler geliştirebiliriz." diye konuştu.

"Katılım esaslı finansman olanakları açısından finansal piyasalar şu anda gelişiyor"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'de halihazırda 9 katılım bankasının bulunduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de katılım finansı, bankacılık sektörü içinde kayda değer bir orana ulaşmış durumda. Özellikle katılım esaslı finansman araçları açısından piyasalar gelişim gösteriyor. Biz de sektörün sağlıklı şekilde büyümesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz ancak mevcut durumda katılım bankalarının Türk bankacılık sistemindeki payı yalnızca yüzde 8,3 seviyesinde. Bu oran, potansiyelin oldukça gerisinde ve daha geniş ölçekli bir büyümeye ihtiyaç duyduğumuzu açıkça gösteriyor."
Şimşek, Türkiye'nin İslami finans gelişme endeksinde ilk 10'a girdiğini kaydederek, "136 ülke içerisinde 10. gelişmiş piyasa olarak burada yer alıyoruz. Hazine, hem yerel hem de ulusal piyasalarda sukuk ihraçlarına önem veriyor." diye konuştu.

"İslami Finans Kanunu üzerinde çalışıyoruz"

Bakan Şimşek, İslami bankacılığın ve katılım esaslı piyasaların gelişmesine verdikleri öneme işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Önceliklerimiz arasında kurumsal yapıların dönüştürülmesi, daha destekleyici bir yasal altyapının oluşturulması, bütüncül bir yönetişim modelinin hayata geçirilmesi, insan kaynağının güçlendirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması yer alıyor. Bu kapsamda, şu anda öncelikli olarak İslami Finansman Kanunu'nu hazırlıyor ve Meclis gündemine taşımaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız konulardan birisi, İslami Finansman Kanunu'nu oluşturmak ve Meclisten geçirmek. Taslak metinde düzeltilmesi gereken bazı hususlar vardı, bu konular üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Sektörün benimsemeyeceği veya uygulamada sorun yaratabilecek maddeleri yasaya dahil etmek istemiyoruz."

"İstanbul Finans Merkezi, Türkiye'de iş yapmak için cazip ortam sunuyor"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, bankacılık sisteminin ağırlıklı olarak kısa vadeli fonlamalara dayandığını, bu yapının uzun vadeli yatırımların finansmanında sınırlamalar yarattığını ifade etti.
Bu nedenle finansal sistemin derinleşmesinin ve sermaye piyasalarının güçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Şimşek, "İstanbul’un küresel bir finans merkezi haline getirilmesi, bu bağlamda kritik bir hedef. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan İstanbul Finans Merkezi, yalnızca bir mekan değil aynı zamanda nitelikli insan kaynağına yatırım yapan stratejik bir merkez olarak kurgulandı. Bu doğrultuda altyapı çalışmalarını hızla sürdürüyoruz." dedi.
İstanbul Finans Merkezi’nin sunduğu avantajlara da değinen Şimşek, "Eğer Türkiye’de iş yapmak istiyorsanız en doğru yer burası. Sağladığı güçlü teşvikler hem yatırımcılar hem de şirketler için büyük bir cazibe oluşturuyor ve rekabet gücünü artırıyor. Ayrıca küresel profesyonellerin İstanbul’a çekilmesi için elverişli bir ortam yaratıyor. İslami finansın karşılaştığı temel sorunlardan biri olan nitelikli insan kaynağı eksikliği açısından da İstanbul Finans Merkezi’nin bu boşluğu doldurabilecek güçlü bir platform olması bekleniyor." diye konuştu.

"İslami finansman, refahın paylaşılmasında büyük rol oynayacak"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, sürdürülebilir kalkınmaya inandıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Refahın adil biçimde paylaşılması gerektiğine inanıyoruz ve bu noktada İslami finansmanın önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz. Küresel finans sistemi içinde şu an için nispeten küçük bir paya sahip olsa da bu alandaki zirveler ve uluslararası konferanslar, gelişimin hızlanmasına önemli katkılar sağlıyor.İslami finansın son yıllarda gösterdiği hızlı büyüme dikkat çekici. Daha önce neredeyse görünmezken bugün küresel finansal varlıkların yaklaşık yüzde 1’ini temsil eder hale geldi. Bu noktayı bir sıçrama tahtası olarak görmeliyiz. Yerel ve küresel düzeyde mevcut sorunların farkına vararak, doğru adımları atarak, verimliliği artırarak ve güçlü işbirlikleri kurarak bu payı çok daha kısa sürede yüzde 2’ye hatta yüzde 5’e çıkarabiliriz."

Dağlıoğlu: Katılım finansın işbirliği fırsatlarından yararlanmayı planlıyoruz

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ise katılım finansında stratejiler geliştirdiklerini ve bu stratejilerin kamu kurum ve kuruluşları nezdinde uygulanmasını izlediklerini söyledi.

Katılım finansının yerli ve yabancı paydaşları arasında işbirliğini artırma ve etkili koordinasyonu sağlamanın görevleri arasında olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, "Ofisin genişletilmiş sorumluluklarıyla beraber Türkiye'nin yatırım ortamını küresel iş dünyasına tanıtma konusundaki 20 yıllık mirasıyla birleşmesinin, Türkiye'de katılım finansının daha da gelişmesinde bir dönüm noktası olacağına inanıyorum." diye konuştu.

"İstanbul Finans Merkezi, katılım finansının uluslararasılaşması faaliyetlerimizde önemli bir itici güç"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, Türkiye'nin özellikle İstanbul Finans Merkezi'nin itici sinerjisiyle, katılım finansının geliştirilmesinde son zamanlarda önemli adımlar attığına işaret etti.
Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Görevlerimizi yerine getirirken, geçmiş çabaların doruk noktasını, strateji geliştirme, proje geliştirme, etkili koordinasyon ve uluslararasılaşma olmak üzere dört ana odak alanı aracılığıyla ileriye taşımayı hedefliyoruz. Odaklandığımız ilk alan olan strateji geliştirme faaliyetleri ile ilgili olarak, Katılım Finansman Strateji Belgesi 2022-2025'teki devam eden eylem maddelerinin bir kısmını tamamlamış olacağız. Ayrıca, bu yılın son çeyreğinde yeni Katılım Finansman Strateji Belgesi'ni başlatmayı planlıyoruz. Proje geliştirme faaliyetleri, katılım finansındaki iş yükümüzde önemli bir paya sahip olmuştur ve olmaya devam edecek. Hac Fonu, Hac Tarama Mekanizması ve helal değer zincirini katılım finansıyla bütünleştirme gibi devam eden projelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz."
Katılım finansmanı kapsamında bazı işbirliği mekanizmaları kurmayı amaçladıklarını dile getiren Dağlıoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Katılım finansının yurt içi ve uluslararası paydaşları arasında etkili koordinasyonu güvence altına almak için, ürün geliştirmede finans sektörü ve akademi işbirliklerini artırmak gibi sağlam ve proje tabanlı girişimlere olanak tanıyan işbirliği mekanizmalarını tanıtmayı hedefliyoruz. Farklı paydaşlar arasında yakın işbirliği gerektiren bir diğer özel alan ise kitlesel ölçekte finansal okuryazarlık ve eğitim programlarının önünü açmak. Son zamanlarda elde edilen önemli bir başarı ise Sermaye Piyasası Kurulu tarafından başlatılacak ve yönetilecek katılım finansı eğitim programı için arka plan materyallerinin hazırlanması.
Bu alandaki faaliyetlerimizin uluslararasılaşmasının bir parçası olarak katılım finansının İstanbul'daki heyecan verici yolculuğuna katılmaları için, geniş uluslararası yatırımcı tabanına ulaşmadaki güçlü kaslarımızı da kullanarak, potansiyel finansal yatırımcılarla doğrudan iletişim kurmak için sıkı bir şekilde çalışmayı planlıyoruz. Gerçekten de İstanbul Finans Merkezi, katılım finansının uluslararasılaşması faaliyetlerimizde önemli bir itici güç. Ayrıca, Orta Doğu, Kuzey ve Batı Afrika, Güneydoğu Asya ve Orta Asya dahil olmak üzere birkaç önemli bölge ve ülke pazarındaki önemli işbirliği fırsatlarından yararlanmayı planlıyoruz."
Dağlıoğlu, Türkiye'nin İstanbul Finans Merkezi ile küresel İslami finans konusunda dünyanın bağlantı noktası olma vizyonunu zaten ortaya koyduğunu belirterek, Ofisin katılım finansının sınırlarını hem Türkiye'de hem de yurt dışında zorlamak için görevlerini layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

TVF Genel Müdürü Ermut: İFM, sembolik değil yatırım yapılabilir, fonksiyonel bir yer

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut ise TVF açısından bakıldığında İFM'nin hem ulusal bir hedef hem de stratejik bir yatırım anlamına geldiğini söyledi.
Ermut, "İFM, umuyoruz ki hem Türkiye hem de İslami finans açısından finansın merkezi olacak. Bu kurumu yalnızca fiziki bir yapı olarak görmüyoruz aynı zamanda İslami finans içinde bir merkez olarak görüyoruz. Bunu bir yapı, bina, ofis olarak değil bir prensip olarak bir araç ve enstrüman olarak görüyoruz. Onun üzerine hep büyümeye devam ediyoruz. Birçok anlaşma yaptık bu sene TVF olarak. Bir murabaha anlaşmamız oldu, 150 milyon dolarlık bir anlaşmamız oldu ve yine başka bir İslami bankayla 100 milyon dolarlık başka bir anlaşma daha yaptık. Bu, artan küresel güvenin ve İslami finansın bağlantılılığının bir göstergesi." diye konuştu.

TVF Genel Müdürü Ermut, 2024'te ilk uluslararası sukuklarını yayımladıklarını aktararak bunun, 750 milyon dolarlık bir sukuk olduğunu ve kendilerinin 250 milyon dolar daha ekleyerek toplam hacmi bir milyar dolara çıkardıklarını anlattı.
Ermut, "Bunun altında yatan varlık, İFM'ydi ve çok kritik bir adım olarak bunu değerlendirdik. İlk defa hazinenin dışında ya da katılım bankalarının dışında bir Türk kurumu küresel sukuk piyasasına girmiş oldu ve bu ölçekte yapıldı bu. Şimdi İFM'yi sadece teknik bir karar olarak görmüyoruz. Burada çok net bir mesaj da göndermek istiyoruz, burası sembolik değil yatırım yapılabilir, fonksiyonel bir yer. İFM olmadan, hukuki yapısı olmadan ve elbette güven olmadan bu işler olmaz. Yatırımcılara güven veren bir şeyden bahsediyoruz. Aynı şekilde Türkiye'nin güvenilir ve modern bir finans sistemi kurma konusundaki kararlılığını gösteriyor, güçlü kurumları, güçlü piyasaları gösteriyor. Her adım bir ölçek anlamına geliyor, bir ölçüt anlamına geliyor ve yol açıyor." ifadelerini kullandı.
TVF olarak İslami finansın, daha adil ve dayanıklı bir finansal sistem açısından, yol açan bir şey olabileceğini düşündüklerini vurgulayan Ermut, burada paylaşılan risklerin ve reel ekonomik aktivitelerin olması gereken şeyler olduğunu belirtti.
Ermut, istikrar ve güvenin arandığı bir dünyada İslami finansın bu ikisini birden sunduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
"Uzun dönem değeri, kısa dönemli katkıların önüne çıkarıyor ve spekülasyonu engelliyor. Finansı, reel ekonomiyle bir araya getiriyor ve insanlara hizmette bulunuyor. Bu bir teori değil, dünyanın ihtiyacı olan bir şey. TVF olarak iki temel hedefimiz var, birincisi finansal piyasalarımızı Türkiye'de derinleştirmek ve ülkemizin uzun vadeli önceliklerini gerçekleştirmek. Bu vizyon aslında bu iki hedefe de hizmet ediyor. Bundan dolayı Türkiye Katılım Sigorta ve Türkiye Katılım Hayat şirketlerini inşa ettik. Katılım biliyorsunuz, İslami finans anlamına geliyor Türkiye'de. Bu iki şirket yeni zihniyetin de bir göstergesi. Ekonomimizde iki tane katılım sigorta ve hayat şirketi oluşturmuş olduk bu şekilde ve katılım bazlı İslami sigorta aslında İslami finans açısından da çok ciddi bir fırsat anlamına geliyor. Burada, koruma ve aile güvenliği konusundan baktığımızda temel prensiplere çok yakın bir şeyden bahsediyoruz. Burada bir vizyon ve amaç var. Bu ekosistemi bunlar inşa ediyor."
Ermut, İFM'nin aslında bir fırlatma merkezi olarak da değerlendirilebileceğini belirterek kurumları, yeteneği ve altyapıyı bir araya getirdiğini kaydetti.
Modellerin İFM'den yükseleceğini ve yeni ortaklıkların ortaya çıkacağını ve bunun da ötesinde daha da derin bir değişimi ifade ettiğine dikkati çeken Ermut, "Uzun süre İslami finansta ağırlık merkezi aslında değerlerin yaratıldığı yerler değildi. Dolayısıyla biz aslında bu merkezin aslında değerlerin yaratıldığı yere geçeceği yönünde bir değişimin zamanı geldi diye düşünüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, aslında bir çerçeve değil kumaşın kendisi." dedi.
Ermut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu çerçevesinde güvenle ve kararlılıkla yollarına devam ettiklerini dile getirerek TVF olarak bu vizyonu gururla desteklediklerini ve gelecek için bunu tanımlayıcı bir vizyon olarak gördüklerini vurguladı.
Vizyonun çok net olduğunu anlatan Ermut, şunları kaydetti:
"Vizyonumuz, İslami finansın ölçeklenmesi, derinleşmesi ve dijital inovasyon araçları üzerinden modernize olması. Daha güçlü sermaye akışı ve küresel pratikler bu şekilde bir araya gelecek. Bu da teknolojiye yatırım demek, hukuki altyapıya, finansal okuryazarlığa, eğitime yatırım, yeni enstrümanlar oluşturmak, yatırım tabanını genişletmek, yatırımcıları desteklemek ve gelişmiş çözümler sunmak demek. Aynı zamanda fintek kurumlarıyla, uygulayıcılar arasında gelenekle dönüşüm arasında bir bağ kurmak demek. Aslında eğer liderlik edeceksek inovasyon kaçınılmaz.
İslami finans sadece bir alternatif değil. Aslında ciddi bir yanıt. Neye? Dünyanın yaşadığı belirsizlik çağına ciddi bir yanıt. Az sayıda insan aslında belirsizliği bizden daha iyi anlayabilir. Yüzyıllardır kriz, çatışma ve istikrarsızlık içinde yaşayan biziz ancak bu güçlükler bizi dayanıklı hale getirdi. Maalesef dünyanın bu kısmı tarihte hiç istikrarlı bir yer olmamış çok yani hep medeniyetlerin mezarlığı olan bir yer olmuş. Bu, bir tehdit ama öte yandan dayanıklılık da oluşturan bir şey ve burada yaşayan insanlar, bu şekilde yaşamış."
Ermut, İslami finansın, istikrar, şeffaflık, risk paylaşımı ve reel ekonomik aktivite üzerine kurulu olduğunun altını çizerek bunun, kısa vadeli konvansiyonel finanstan biraz farklı olduğunu söyledi.
Ekonomik krizin dünya piyasalarını sarstığı zamanlarda dünyanın yeni modeller aramaya başladığını anlatan Ermut, "Burada riskler, reel ekonomik değerden kopuşu da getirdi. İFM'de işte bu da mümkün olacak. Bugün güvenle şunu söyleyebiliriz, doğru yerdeyiz doğru zamandayız ve doğru insanlarla beraberiz. Bu modeli daha ileri taşımanın, dünyaya sunmanın zamanıdır. Türkiye aslında geleceği inşa ediyor, bunu da netlikle ve açık bir niyetle yapıyor. Bu vizyonu genişletmeye ve bunu ortaklarımızla yapmaya, liderlikle yapmaya ve eylemle yapmaya kararlıyız. İslami finansı güçlü kılan şey nasıl çalıştığı değil neden çalıştığı aslında. Bu insan onuru üzerine kurulu, başarıyı paylaşma ve güven üzerine kurulu. Küresel belirsizlikler çağında bunlar her zamankinden daha önemli şeyler. Birlikte kalıcı bir şeyler inşa edebiliriz burada. Burada kârdan daha fazlasını üreten bir finansal sistemden bahsediyoruz." diye konuştu.

"Yeni yollar yapmak için yola çıktık"

AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu Genel Sekreteri Yousef Hassan Khalawi de var olan yollarda yürümek için değil, yeni yollar oluşturmak, yeni yollar yapmak için yola çıktıklarını ifade etti.

Khalawi, "İşte bu yüzden İstanbul'dayız, Medine'deyiz, Londra'dayız ve birçok başka şehirlerde de olmaya devam edeceğiz. Bu aslında farklı projelerle ve inisiyatiflerle çıktığımız bir yol. Bugün sabah oturumunda çok özel birtakım paylaşımlarımız olacak. Sürdürülebilirlik endeksimiz var, bununla alakalı bilgiler paylaşacağız ve bu paylaşımı İstanbul Finans Merkezi'nde yapmaktan mutluluk duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Doğru ortaklıklar olmadan bunu yapmanın mümkün olmadığını belirten Khalawi, bu inisiyatifi oluşturmaktan ve ona öncülük etmekten onur duyduklarını dile getirdi.
Khalawi, "Hiçbir şeyi tek başımıza yapmıyoruz. Bütün projeler, inisiyatifler, eğer ellerimizi birleştirmezsek mümkün olmayacak, bunu biliyoruz. Dolayısıyla, burada ortaklarımıza, sponsorlarımıza teşekkürlerimi iletmek istiyorum. İstanbul'da sadece bu küresel zirve için değil, daha sonrasında bu merkezi İslami ekonomi ekosisteminin bir parçası haline getirmekten de bahsediyorum. Daha fazla inisiyatif burada olacak, şu an yıldan yıla fark ettiğimiz, özellikle bizim bölgemizde, var olan güç transferi misyonunun bir yansıması olacak bu." ifadelerini kullandı.

İHÜ Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Erdoğan: Sistemimizin merkezine insanı almalıyız

İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan ise Türkiye'nin savaşlar arasında güvenli bir gökyüzü olmaya devam ettiğini söyledi.
İslami ekonominin sadece bir alternatif finansal sistem değil aynı zamanda da ahlaki ve adaletli yaşam için önemli bir alanı kapsadığını vurgulayan Erdoğan, "Üniversitelerle, burs programlarıyla, gençlikle birlikte çalışarak İslami finans sektörünü büyütüyoruz. Sizler, bu konuda her gün çalışan insanlar, çok büyük bir bilgi asimetrisi yaşıyoruz. Türkiye'de hala yüzde 8 konuşuluyor ki bu yüzde 8, İslami finansın ne demek olduğunu, gerçekliğini anlatmıyor." diye konuştu.
Faizsiz finansman yolu için önemli bir potansiyel ve alternatif yolu İslami ekonomiye sunduklarını dile getiren Erdoğan, "Bu kapitalist sistem İslami değil. Bu kapitalist sistemin kuruluşu İslam'a uygun değil. Hedefimiz, sadece helal olmadığı için faizleri yok etmek değil. Aslında hedefimiz, bu halihazırda bulunan finansal sistemi sorgulayan insanlar için bir alternatif sunmak." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, finansal ulaşımı İslam'a uygun hale getirmek için adım attıklarını kaydederek, şöyle devam etti:
"Faizsiz İslami finans dediğimiz zaman gerçekten ekonomide katılım gösterebiliyor muyuz? Katılım gösteren kişiler bu harekette olduklarının farkındalar mı? Burada işbirliklerimizin toplumda nasıl daha ahenk içinde olabileceğini ve farkındalığın arttırabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Finansal ürünlerimizin İslami değerlere uyumlu olup olmadığını, sadece faizden kaçınmanın yeterli olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor. Gerçekten moral olarak, etik olarak İslami değerlerle uyum içerisinde miyiz? Bugün milyonlarca insan bankacılık sisteminin dışında yaşıyor. Dışlandıkları için değil sistemin kendisi insanlığını kaybettiği için. İslami ekonomi, bireyleri sisteme katılacak bir fırsat sunuyor."
Bilal Erdoğan, gelir eşitsizliğinin gelişmiş ülkelerde de yaşandığını anlattı.
Bu durumun değiştirilebileceğine işaret eden Erdoğan, "Sistemimizin merkezine insanı almalıyız. Bu yüzden insan merkezli ekonomi konseptimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Sorumluluğun, tutkunun, finansmanın, tüketimin ve üretimin kalbinde olduğu bir öneriyle geliyoruz. Zekat, sadece bir ibadet değildir. Aynı zamanda sosyal gelişim ve eşitlik için bir araçtır. Vakıf, sadece bir yapı değildir, sosyal birliktelik için önemli bir araçtır. Sadaka, sosyal eşitliği sağlamak önemli bir araçtır." diye konuştu.
Erdoğan, ahlaki çerçeve içinde riskin ve değerin paylaşımı için İslami ekonomik yaklaşımı büyütmeye çalıştıklarını söyledi.
Var olanın yerine daha haysiyetli ve itibarlı bir sistem ortaya koymaya çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, "Albaraka Zirvesi gibi sadece finansal konferans değil aynı zamanda ahlaki ve entelektüel işbirliği merkezleriyle de buluşmalar oluşturmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Rusya’da dijital ruble gündeme getirildi

2025-05-26 07:34 - Özel Haber

Çeviri Sepeti ve Eylül Çeviri kurucusu Cihan Kılıç Aydın: Çeviri sektörü değer görmeyi hak ediyor

2025-05-30 00:08 - Özel Haber

28 Şubat mağduru kadın kızıyla aynı üniversiteden mezun oldu

2025-05-30 13:03 - Çevre-Hayat

Moskova: Müzakereler için en iyi ülke Türkiye

2025-05-24 18:54 - Özel Haber

Hastanın iki böbreğinden 300'ün üzerinde taş çıktı

2025-05-24 13:57 - Sağlık

Suudi Arabistan hacılar için hazır

2025-05-29 12:13 - İslam-Hayat - Zilhicce 1446

Kayseri'de adliye çalışanlarının kurduğu 'Resen Ritim Topluluğu' konser verdi

2025-05-30 12:48 - Magazin

Türkiye MS Derneği, MS'in az bilinen belirtilerini yapay zekayla anlattı

2025-05-28 14:02 - Sağlık

Bayramda 3 milyon 350 bin kurbanlığın kesilmesi bekleniyor

2025-05-29 17:58 - İslam-Hayat - Zilhicce 1446

Meslek lisesinde tasarlanan otonom kara aracı 'Yörük'ün hareket testi tamamlandı

2025-05-28 12:12 - Teknoloji

İlgili Haberler

Bakan Bayraktar: Gabar Dağı'ndaki petrol üretiminden her yıl 2 milyar dolar kasamıza para geliy

20:43 - Ekonomi

OPEC+ üyesi 8 ülke temmuzda 411 bin varil üretim artışına gidecek

15:48 - Ekonomi

Ticaret Bakanlığı ekipleri, Kurban Bayramı öncesi İstanbul'da denetimlerini sürdürdü

15:07 - Ekonomi

Tescilli Giresun tombul fındığında yeni dikim uygulamaları verimi artırdı

14:37 - Ekonomi

Fabrikada açılan meslek lisesinin öğrencileri, uygulamalı eğitim görüyor

13:28 - Ekonomi

Günün Manşetleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev ile telefonda görüştü

21:22 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Mahmud ile telefonda görüştü

21:17 - Gündem

Alanyaspor sahasında Sivasspor'u 2-0 yendi

21:12 - Spor

Dışişleri Bakanı Fidan, Fransız mevkidaşı Barrot ile telefonda görüştü

21:07 - Gündem

Adana Demirspor ile Gaziantep FK berabere kaldı

21:02 - Spor