Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bizler bir yıl önce iyiliğin ve bütün Türkiye toplumunu iyileştirecek enerjinin, gücün farkındalardı" dedi.HDP Eş Başkanı Yüksekdağ, Müslüman halkın Ramazan ayını kutlayarak, Ramazan ruhunu anlam ve önemine dikkat çekti. Ayrıca Yüksekdağ, Muhammed Ali'nin barış insanı olduğunu belirterek, Ali'nin barış ve barış gönüllüsün olma çabası olduğunu ifade etti.
Bir yıl önce demokratik değişime inancın artma umudunu gören insanların var olduğunu belirten Yüksekdağ, "Bizler için açılan bu ışıklı kapı, birilerinin yüreğini kararttı. Satayım ve saraya bağlı iktidar yapısının içini kararttı. Onları içini karartan bu yenilgi, bu yenilgiden doğan hırsla ve intikam istemiyle Türkiye halklarını bir yıl boyunca cezalandırılması için darbenin büyümesini vesile oldular. O günden bu ana güzelce insanımızın canını alan katliamlar, darbe dönemlerini aratmayan baskılar, göz altılar, tutuklamalar, söz söylemenin bir suç haline geldiği, duymanın, görmenin, dokunmanın bedelinin ağır olduğu bir dönemin kapısı açıldı. Bu bir yıllık süre içerisinde mantoma, vicdana sığmayacak büyük bir kötülük ve kaos düzeni ile karşı karşıya bırakıldı. Bizler bir yıl önce iyiliğin ve bütün Türkiye toplumunu iyileştirecek enerjinin, gücün farkındalardı" diye konuştu.
Yüksekdağ, dokunulmazlıkların kaldırılması yasasının Cumhurbaşkanı tarafından imzalandığını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine mesaj vermek istediğini öne sürdü. “Verdiği mesaj bize karşı değildir. Yaptığı şey kendisinin büyük korkusu karşısında rahatlatma, telkin etme davranışı ve hareketidir. 7 Haziran tarihinden öcüden korktuğu gibi korkuyor. 7 Haziran tarihini, 7 Haziran akşamını elinden gelse bir düğmeye basıp bütün insanların hafızasından silmek istiyor. Korkan sizsiniz. Korktuğunuz için 7 Haziran akşamı o kabusu, korkuyu def etmek için dokunulmazlığın kaldırılmasını imzaladınız” şeklinde konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetler Kanun Tasarısı’na değinen Yüksekdağ, “Saray ile asker arasında karşılıklı alışveriş tamamlandı, pazarlık yapıldı, bitti ve bugün bütün Türkiye asker ve saray vesayetine dayanan bir yapı tarafından yönetiliyor, bir savaş organizasyonu tarafından yönetiliyor. Saray ve Genelkurmay merkezi bu savaş organizasyonu dışında kalan bütün kesimler uygulayıcı veya mağdur pozisyonunda. Meclis noter konumuna dönüştürülmüş. Meclis’te bağımsız iradeye saygılı olan partiler, vicdanlar yok, eller kollar, rakam hesapları var” değerlendirmesini yaptı.
Almanya Federal Meclisi’nde sözde Ermeni soykırımına karşı çıkarılan karara ilişkin olarak Yüksekdağ, sadece ermeni soykırımına karşı nefret söyleminin geliştirilmediğini ifade etti.