Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı, Türkiye’nin her bir noktasında işlenen suç ve cinayetlerin ortaya çıkarılmasında yaptığı incelemelerle kamusal bir bilirkişi ve Jandarma Genel Komutanlığının bilimsel karargahı olarak görev yapmaya devam ediyor. Merkez Ankara olmak üzere Van, Aydın ve İstanbul’da laboratuvar amirlikleri bulunan Kriminal Daire Başkanlığı, bünyesinde bulunan 500 kişilik personeliyle kapılarını İhlas Haber Ajansı ekibine açtı.
"Kanunen devletin bilirkişisiyiz" Bütün laboratuvarların akredite edildiği ve Avrupa Kriminal Laboratuvarları Birliğine Türkiye’den üye olan ilk laboratuvar oldukları bilgisini veren Kriminal Daire Başkanı Kıdemli Albay Metin Alkaya, çok sık karıştırılan hizmet alanı konusunda da, "Kriminal laboratuvarlar olay yeri inceleme birimlerinin elde ettiği ve savcı ve hakimlerin gönderdiği delilleri incelerler ve rapor halinde geri gönderirler. Yani kanunen devletin bilirkişisi konumundayız. Laboratuvarlarımız gerçekten en son teknoloji ile donatılmış durumdadır" şeklinde konuştu. Türkiye'de 500 gram üzerindeki uyuşturucu maddelerin menşei tayin çalışmalarının yapıldığı tek laboratuvarın da Kriminal Daire Başkanlığında yer aldığını belirten Alkaya, "Jandarma Genel Komutanlığında görev alan tüm uzmanlar burada yetişiyor. Kurumsal bir bilirkişi olarak devletimize en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda burada tüm inceleme uzmanlarımızı, Türkiye genelinde 402 olay yeri inceleme timinde bulunan olay yeri inceleme uzmanlarımızı, 49 patlayıcı madde imha timinde bulunan patlayıcı madde imha uzmanlarımızı burada yetiştiriyoruz. Ayrıca güney doğuda terörle mücadelede kullandığımız METİ (Mayın EYP Tespit İmha) Timlerini Jandarma Kriminal Daire Başkanlığımız koordinesinde yetiştiriyoruz" dedi.
"Delilden sanığa giden uzmanlar yetiştiriyoruz" Eğitim Uzmanı Kıdemli Başçavuş Turan Nurdoğan da uzmanlara verilen eğitimler hakkında bilgi verdi. Olay yeri inceleme uzmanlarına canlı kişilerden, cesetlerden ve olay yerindeki delillerden parmak izi alınmasını öğrettiğini ve ileri zamanlarda dilerse uzmanların alanlarda branşlaşabildiklerini söyleyen Nurdoğan, "Biz burada delilden sanığa giden uzmanlar yetiştiriyoruz. İşlerini severek yapan uzmanlarımız, yaptıkları işin farkındalar ve insan hakkı ihlallerini önlemek adına delilleri en hızlı ve en güvenilir şekilde inceliyorlar. Özellikle faili meçhul bir olayı çözdüklerinde bundan gurur duyuyorlar. Biz dünyanın bütün ülkelerine bilgi seviyemiz ve kapasitemizle eğitim verebilecek durumdayız. Farklı ülkelerinden gelen kolluk kuvvetlerine zaman zaman eğitimler vermekteyiz" ifadelerini kullandı.
“Deliller muhafaza altında kilitli tutuluyor" Merkez Laboratuvar Amiri Albay Mustafa Mercan ise, parmak izi inceleme, balistik inceleme, el yazısı ve doküman inceleme, kimyasal inceleme, biyolojik inceleme, bilişim teknolojileri, iz inceleme ve yanıcı ve patlayıcı madde inceleme olmak üzere farklı alanlarda inceleme yapan laboratuvarlar hakkında bilgi verdi. Olay yerinden toplanan delillerin ilk olarak işlem biriminde hangi laboratuvara gönderileceğinin belirlendiğini ifade eden Mercan, “Deliller ilgili birime gönderildikten sonra şube müdürleri gelen evrakları inceleyerek zimmet karşılığı uzmana teslim eder ve inceleme başlatılır. Bu süreçte prosedürde yer alan kurallar uygulanır. Örneğin bir silah balistik inceleme öncesi parmak izi biriminde incelenir. Çünkü balistik laboratuvarda inceleme yapılırsa silahın üzerindeki parmak izi kaybedilebilir" şeklinde konuştu.
Laboratuvarda delillerin titizlikle incelendiğini ve muhafaza edildiğini aktaran Albay Mercan, "Delil muhafaza odalarımız kilit altındadır ve girişler kartlı yapılmaktadır. Kendisine verilen dolabın anahtarı dışında hiçbir dolaba dokunamaz. Biz adaletin tecellisi için hakim ve savcılarımıza raporlar hazırlıyoruz. Bu raporlarda en ufak bir şüpheye yer vermeyecek şekilde her şeyi kayıt altına alarak sonuca ulaşıyoruz" diye konuştu.
"Aydınlatılamaz gibi olaylar burada çözülür" Kimya laboratuvarında yaklaşık 21 yıldır çalışan Kimyager Dr. Derya Aşangil, genellikle ateşli silahlara hedef olmuş kişilerde giysileri üzerinde mermi deliklerinin incelemesi yapılarak, atış mesafesi ile ilgili değerlendirmeler yaptıklarını ve şüpheli kişilerle olay yerini ilişkilendirmek üzere analizler yaptıklarını kaydetti. Aşangil, “Şüpheliler üzerindeki numuneler ile olay yerindeki numuneler karşılaştırılarak, şüphelinin olay yeriyle ilişkisi aydınlatılmış oluyor. Burada en tecrübesiz uzmanımız yaklaşık 10 yıldır çalışıyor. Son teknoloji olan elektron mikroskop teknolojisi kullanılıyor. X ışınıyla çalışan bu teknoloji sayesinde bir partikülü yaklaşık 50 bin kez büyütme olanağı oluyor. 20-21 yıldır bu görevi sürdürüyorum, yaptığınız iş dışında işin vicdani boyutu da insanı etkileyen bir durum. Olabildiğince titiz çalışarak doğru sonuçları vermeye devam ediyoruz. Her temasın mutlaka bir iz bırakacağı ve aydınlatılamaz gibi görünen olayların burada delil incelemesiyle sonuca gittiğini söylemek istiyorum" dedi.
Yağmur Yıldız - Cem Geçim - Fatih Erdoğan
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com