Amsterdam
Amsterdam'daki Alman Konsolosluğu önünde toplanan göstericiler, Almanya'da Filistin yanlısı gösterilere katıldıkları gerekçesiyle sınır dışı edilmek istenen aktivistlere destek verdi.
Gösterideki konuşmacılar, Almanya'nın, Berlin'deki göçmenlik otoriteleri tarafından, üçü Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin vatandaşı olan dört aktivistin, herhangi bir suç işlememiş olmalarına rağmen Gazze'deki soykırımı protesto ettikleri gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verildiğini belirtti.
Erev Rav'ın öncülüğünde, Migreat, Filistin için Adalet Öğrencileri Amsterdam, BDS Hollanda, Platform Irkçılık ve Faşizme Dur ve Uluslararası Sosyalistler gruplarının katılımıyla düzenlenen gösteride, konuşmacılar Almanya'nın bu kararını protesto etti.
Protestocular, Almanya'nın göç yasalarını siyasi bir silah olarak kullanmasını eleştirirken, bu uygulamanın ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma haklarını ihlal ettiğini ve AB serbest dolaşım anlaşmalarını da çiğnediğini savundu.
Protestocular "Filistin'e özgürlük", "Sınır dışı edilmeye hayır", "Dayanışma suç değildir" sloganları atarken, "Bizim adımıza değil", "Almanya tekrar soykırımı destekliyor" ve "Filistin halkının yanındayız" yazılı dövizler taşıdı.
"ABD'deki Rümeysa Öztürk videosu hepimiz için ürkütücüydü"
Erev Rav'ın yöneticisi Anna Joseph, Almanya, ABD ve Yunanistan'ın göçmenlik yasalarını kullanarak Filistin'le dayanışmayı susturmaya çalıştığını belirtti.
Joseph, "Göçmen olan arkadaşlarımızı hedef alıyorlar ve onları sessiz kalmaları için korkutmaya çalışıyorlar. Bunu kabul etmeyeceğimizi söylemek için buradayız" dedi.
ABD'de tutuklanan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün sivil polisler tarafından sokaktan alınmasının görüntülerine ilişkin değerlendirmede bulunan Joseph, "Rümeysa Öztürk'ün sivil polisler tarafından sokaktan alınması görüntüsü, hepimiz için ürkütücü bir videoydu. Bu, ABD'de gördüğümüz baskı türünün bir örneğiydi. McCarthy döneminde kullanılan taktiklerle aynı, Güney Afrika'daki apartheid döneminde kullanılan taktiklerle aynı. Bizleri susturmak için korkutmanıza izin vermeyeceğiz ve aramızdaki göçmenleri hedef almanıza izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Joseph, sivil toplum kuruluşları, yargı makamları ve siyasetçilerden bu tür baskılara karşı yeterli tepki gösterilmediğini vurgulayarak, "Kurumların ülkelerinde yaşayan göçmenleri ve onların ifade özgürlüğünü savunmalarını istiyoruz. Göçmen olduğunuz için toplanma özgürlüğü hakkınızın engellenmesi kabul edilemez." dedi.
Filistin destekçisi öğrencilere yönelik sınır dışı uygulamaların diğer Avrupa ve Batı ülkelerine de sıçramamasını isteyen Joseph, "Ancak bunun sadece bir başlangıç olması ciddi bir endişe. Eğer buna karşı çıkar ve bunu kabul etmeyeceğimizi, toplulukların bunu kabul etmeyeceğini söylersek, hükümetlere bunun izin verilmeyecek bir taktik olduğunu göstereceğimizi umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.