Antarktika
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi sona erdi.
Antarktika bilim seferine katılan araştırmacılar "Ulusal Kutup Bilim Stratejisi"nin önemli konuları arasında yer alan "tehdit altındaki ekosistemler" başlığı altında kutup bölgelerinde bulunan sucul alanlardaki değişimler, bölgenin ekosistem içindeki rolü, kirlilik kaynakları ve kapsamının belirlenmesi, olası çevresel etkilerin azaltılması ve önlenmesi için çözümler geliştirilmesi gibi konularda çalışmalar yaptı.
Türkiye'nin kıtada bilimsel araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası'nda yer alan 4 göl de özel koruma alanı olarak ilan edildi. Buzullardan eriyen sular ve kar yağışlarıyla beslenen ve bilimsel olarak değerli verilerin toplandığı göller, özel koruma alanı olarak bilim insanlarının doğal laboratuvarı oldu.
Türkiye, Birleşik Krallık ve Belçika teklif etti...
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz, Horseshoe Adası üzerinde bulunan 4 gölün, birkaç yıldır yürütülen çalışmaların ardından "Antarktika Özel Koruma Alanı" ilan edildiği söyledi.
Yılmaz, "Bu teklifi geçtiğimiz yıllarda bir girişimle Birleşik Krallık, Türkiye ve Belçika olarak Antarktika Anlaşması'na sunduk ve Hindistan'da yapılan toplantıda alınan karar neticesinde bu bölge artık 'Özel Koruma Alanı' ilan edildi." dedi.
Bu gelişmenin önemine işaret eden Yılmaz, "Burada tamamen bilimsel özgürlük geçerli ancak bilimsel çalışmalar dahi yapılırken dikkatli olmamız gerekiyor. Bu bölge için işbirliği içerisinde bir yönetim planı hazırlandı.
Bütün araştırmacıların ve bilimsel projelerin bu yönetim planı dahilinde hareket etmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Bu göller bilimsel ve çevresel açıdan çok kıymetli"
Atilla Yılmaz, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü olarak bu bölgede özel koruma alanı ilan edilmeden önce de çevresel izleme çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, "Göl ekosistemleri özellikle bu güney enlemlerde bazı özel canlılara ev sahipliği yapıyor. Burası da bilinen en güney sınırları. Bu yüzden özellikle Horseshoe Adası'nda bulunan göller bilimsel ve çevresel açıdan çok kıymetli." ifadelerini kullandı.
İzleme çalışmaları kapsamında göllerden su ve sediment numuneleri topladıklarını kaydeden Yılmaz, göllerdeki fizikokimyasal parametreleri ölçtüklerini ve her yıl bu parametrelerde bir değişimin olup olmadığını anlamaya çalıştıklarını, sonuçların bu bölgenin daha iyi korunmasına hizmet edeceğini anlattı.
Yılmaz, "Türkiye olarak ada üzerinde çalışmalarımız devam ettiği sürece bu göllerin korunması ve buradaki çalışmaların dikkatlice yürütülmesi için elimizden geleni en üst seviyede yapacağız." dedi.