İstanbul
Üniversitenin Süleymaniye Yerleşkesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreninde, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Gündüz, üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan ve Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan konuşma yaptı.
TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, insanın kendini anlamak, iyileştirmek ve hayata kök salmak çabasının, medeniyetin derinliklerinden bugüne uzanan bir birikim olduğuna inandıklarını söyledi.
???? Darüşşifa geleneğinin, insanı yalnızca tedavi edilen bir varlık olarak değil eşrefi mahlukat olarak destekleyen ve bütün yönleriyle bir emanet olarak gören köklü bir geleneğin tasavvuru olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bugün açılışı yaptığımız merkez bu tasarrufu modern psikoterapi biliminin imkanlarıyla buluşturmaktadır. İnsanın çok katmanlı var oluşunu anlamayı, desteklemeyi ve güçlendirmeyi hedefleyen bu yaklaşım bize bireysel gelişmenin, aile ve toplumdan bağımsız düşünülemeyeceğini hatırlatıyor. Zira aile, hem toplumsal düzenin hem de bireysel direncin en güçlü kaynağıdır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, TÜRGEV olarak gençlerin iyilik halini ve sağlıklı toplumsal bağları merkeze alan bir yaklaşımı önemsediklerinin altını çizerek, "Psikolojik danışmanlık merkezimizle genç kızlarımızın yalnızca akademik değil duygusal, sosyal ve psikolojik açıdan da güçlenmelerini, hayata daha sağlam adımlarla ilerlemelerini hedefliyoruz. Bugün açılan bu merkez hepimizin ortak idealine, 'güçlü birey, güçlü aile, güçlü toplum' anlayışına kıymetli bir değer sağlayacaktır." diye konuştu.
"Böyle tarihi bir müesseseyi ihya etmenin haklı bir gururunu yaşıyoruz"
İHÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Gündüz, insan merkezli medeniyetlerde camilerin ve camilerin etrafındaki tekkelerin önemli olduğunu söyledi.
Gündüz, merkezin insanın şuur altındaki sıkıntılarına şifa vermesini temenni ederek, "Böyle bir tarihi bir müesseseyi ihya etmenin haklı bir gururunu yaşıyoruz." dedi.
Vakıflar Kanunu'nun şartlarına hassasiyetle uyduklarını kaydeden Gündüz, "Köklerimizi oluşturan böyle bir müessesenin ihyası geleceğe yönelik bir ihyadır. Bu konuda Cumhurbaşkanımıza yürekten teşekkür ediyorum. 80 senede Türkiye'de restore edilen tarihi eser sayısı 20 adettir. Bunların çoğu da Bizans eseridir. Gözde eserlerimiz 'Yıkılsa da kurtulsak.' diye bırakılmıştır. Ama 2002'den bugüne el değmemiş hiçbir tarihi emare, eser kalmamıştır." diye konuştu.
İHÜ Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, üniversite olarak önemli bir ihya faaliyetinin gayretine giriştiklerini belirterek, üniversitenin 10 yıllık süreçte bu konuda takdire şayan bir mesafe aldığını söyledi.
Erdoğan, "Kuruluşumuzun başından beri ihya faaliyetlerimizin köşe taşı, dünyada zamanının en büyük üniversitesi olan Süleymaniye Medreselerini ihya etmekti. Bunun için Süleymaniye Camii'nin etrafında yer alan bu bilim kurumlarını, ilmi medreseleri yeniden ihya etmeyi üniversite olarak üzerimize vazife edindik." dedi.
Üniversitenin, Unkapanı Değirmenlerinin ihya edilmesine yönelik yatırımlarının, Süleymaniye Medreselerinin ihya edilmesinin kaçınılmaz bir parçası olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bir medeniyet nöbetinin devralınması fikri, az uz bir hedef değil. Ama biz bu nöbete talip olabilecek fikri derinliğe, tarihi geçmişe, birikime sahip bir milletiz. İnşallah yeni nesillerimize bu şuuru aktarabilirsek, sırtlarına böyle bir sorumluluk olduğunu hatırlatarak yükleyebilirsek, inanıyorum ki 21. yüzyıla Türkiye Yüzyılı mührünü vurmak mümkün olacaktır." diye konuştu.
"Bugüne kadar yaklaşık 7 bin bireye doğrudan hizmet sunulmuş"
İHÜ Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, Osmanlı Devleti'nin en parlak döneminde inşa edilen Süleymaniye Külliyesi'ni, asırlar sonra yeniden ilim ve şifa ekseninde canlandırmanın, bu mirası kuruluş amaçlarına uygun biçimde yaşatmak ve sürdürülebilir kılmanın son derece ağır bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Merkezin, İslam düşünce geleneğinde yer alan psikoloji ve ruh sağlığı yaklaşımlarını çağdaş psikoloji kuramlarıyla birlikte ele aldığını kaydeden Arkan "Bugüne kadar yaklaşık 7 bin bireye doğrudan hizmet sunulmuş, elde edilen saha verileriyle toplumumuzun ruh sağlığına ilişkin güçlü ve geliştirilmesi gereken yönler tespit edilmiştir. Bu çalışmalar doğrultusunda, ruh sağlığını koruyucu ve güçlendirici politika ve uygulamalara yönelik bilimsel öneriler geliştirilmektedir." ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri, dualar eşliğinde kurdele kesimi yaparak merkezin açılışını gerçekleştirdi.
Daha sonra "Türkiye'de Ailenin Bugünü ve Geleceği" başlıklı panel düzenlendi.
Rektör Prof. Dr. Arkan'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Yeşilay Başkanı Mehmet Dinç, Katar Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Görmez, İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Medaim Yanık ile Prof. Dr. Mücahit Öztürk konuşmacı olarak yer aldı.
Panelde, Türk aile yapısının geçmişiyle bugünkü durumu arasındaki farklara, sorunlarına ve çözüm önerilerine değinildi.
Darüşşifa Psikoterapi Merkezi
Süleymaniye Külliyesi ve içindeki Darüşşifa, Kanuni Sultan Süleyman Döneminde (1520-1566), halkın artan bilgi, özellikle de tıp bilgisi ihtiyacına cevap vermek üzere inşa edildi.
Kanuni, şehri imar fikriyle, Mimar Sinan'la mutabık kalarak Darüşşifa'yı, İstanbul'un çok hakim bir tepesine kurdu. Osmanlı döneminin en önemli selatin külliyesi olan Süleymaniye Külliyesi'nin içinde yer alan Darüşşifa ve Tıp Medresesi, 1556 yılında faaliyete geçti.
Diğer darüşşifalardan farklı olarak, ruh sağlığı hastaları için de ayrı bir yeri bulunan merkezde, ruh sağlığı hastalarına yönelik dönemin modern tedavi yöntemleri uygulandı. Bu yönüyle tıp tarihinin bir mihenk taşı haline geldi.
İbn Haldun Üniversitesi bünyesinde 2018 yılında kurulan Psikoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi (İPAM) ise bireylerin, ailelerin ve toplumun iyilik halini güçlendirmeyi amaçlayarak psikoterapi hizmetleri sunuyor.
Alanında uzman kadrosuyla bireysel terapi, çift ve aile terapisi, oyun terapisi ve grup terapisi gibi geniş bir yelpazede destek sağlayan merkez, toplumun ruh sağlığına katkı sağlayan yenilikçi kuramsal ve uygulama modelleri geliştirerek ve bu modelleri global ölçekte yaygınlaştırmayı hedefliyor. Ruh sağlığı profesyonellerinin gelişiminde de öncü bir rol üstlenerek sunduğu eğitim programları ve süpervizyonlarla terapistlerini mesleki yetkinliklerle donatıyor.
Üniversite uzman kadrosuyla, ecdadın engin şifa anlayışını modern bilimle buluşturmayı, insan sağlığını sadece fiziksel değil zihinsel ve ruhsal bir bütünlük içinde ele alan, psikoloji alanında süpervizyonlu pratik ve klinik deneyim sunan, atmosferiyle huzur ve güven veren iyileştirici bütüncül bir psikoterapi hizmeti sunmayı hedefliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com