İçişleri Bakanı Efkan Ala, Genç Memur-Sen üyelerinin düzenlediği “Unutulan Zafer: Kut’ül Ammare 100. Yılında” konulu panele katıldı. Panelde konuşma gerçekleştiren Bakan Ala, “Bu ülkede bir dönem tarihimizin unutturulmak istendiğini belirterek şöyle konuştu:
"Hatta kendimizi unutturmak istediler ama başaramadılar ve başaramayacaklar. Bizi 7 düvel bir araya geldi ve Mehmet Akif üstadın dediği gibi bu bayrak inmedi. En son ocak sönmeden de inmeyecektir. Ocağı söndüremeyenler, ocağı içeriden edindikleri maşalarla karıştırmaya çalışıyor. Ocağı karıştırdıkça harlanır, sönmez. Bu karıştırmalardan moraliniz bozulmasın. Biz onların üstesinden geleceğiz ve yola devam ederiz. Saldırılar olur. Büyük bir devletin temsilcisi ve büyük bir milletin yöneticisi veya ferdi iseniz saldırı olur. Çaresi dik durmaktır. Çelme takanlar olur, çaresi düşmemektir. Engel çıkaranlar olur, çaresi aşmaktır. Çukur kazanlar olur, çaresi doldurmaktır. Bırakın onlar kendi işlerini yapsın. Biz kendi işimizi yapıp, kendi hedeflerimize koşmakla mükellefiz. Bu mefkureye sahipseniz, yeryüzünde sizin önünüzü kesecek yoktur. Allah’a inanmışsanız, ona güvenmişseniz, o sizin yardımcınız olduğu sürece, o sizin yolunuzu açtığı sürece bütün dünya bir araya gelse kimse sizi yolunuzdan edemez.”
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu ise, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Kut’ül Ammare zaferinin bilinmediğini belirterek şunları söyledi:
“Bir üniversite mezunu olarak Kut’ül Ammare zaferini bilmiyoruz. Çünkü öğretilmedi. Bunları öğrenmek istiyoruz. Unutulan bu zaferi yeniden gündemine alan Memur-Sen’in gençlik hareketi Genç Memur-Senli kardeşlerimizi kutluyorum. Bugün hepimiz Kut’ül Ammare’deki inanışın şahlanışını yaşıyoruz. Tarihin tozlu sayfalarında kaybolan önemli bir zaferimizin gün yüzüne çıkışına tanıklık ediyoruz. Batıya rağmen zafer kazananların kahramanlıklarını yok saymaya kalktılar ama başaramadılar. Kut’ül Ammare zaferi ümmetin zaferidir. Bu öyle bir zaferdir ki, İngilizlerin o kadar çok zoruna gitmiştir ki, 1952 yılında Türkiye NATO’ya girerken bu bayramın kutlanılmamasını istemişlerdir. Kut’ül Ammare zaferi bölgenin halklarının birleşen yürekleriyle birlikte yazdığı tarihtir. Kut’ül Ammare’yi hatırlamak kim olduğumuzu hatırlamaktır.”