ANKARA
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, hayırseverler ve bağışçı kurumların destekleriyle Myanmar'ın batısındaki Arakan eyaletinde yaklaşık 10 bin Müslüman (Rohingya) aileye yardım elini uzattı. Mart ayında başlayan ve nisan ayında devam edecek yardımlardan yaklaşık 50 bin kişi yararlanacak.
İHH'nin yaptığı açıklamaya göre, çoğu toplumdan tecrit edilmiş, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerden yararlanamayan ve çok zor şartlar altında hayatlarını sürdüren Arakanlı Müslümanlara hayırseverler ve bağışçı kurumların desteğiyle ilk gıda, hijyenik malzeme, giysi ve battaniye dağıtımı yapıldı.
Arakan’ın başkenti Sitve’ye bağlı Katinpide Yvar Cyi köyünde 415, Katinpide Yvar Chay köyünde 290 ve Thinganet köyünde 380 aileye pirinç, sıvı yağ, mercimek, tuz ve kuru biberden oluşan gıda paketleri dağıtılırken Mav La Wi Chan köyünde de 100 aileye hijyen paketi dağıtımı yapıldı.
Mart ve nisanda bölgedeki kamplarda ve bazı köylerde 4 bin 611 aileye gıda, 2 bin 500 aileye hijyen, bin 275 aileye giysi ve 700 aileye de battaniye ve kışlık olmak üzere yaklaşık 10 bin aileye yardım ulaştırılmış olacak. Söz konusu yardımlardan 50 bin kişi istifade edecek.
Öte yandan, kamplardan gelebilen aileler için köylerde rahat bir şekilde barınabilecekleri 140 ev inşa ediliyor. Bölgede farklı kamplarda kalan aileler için de 40 barınak yapılıyor. Barınakların yarıya yakını şu ana kadar inşa edilerek ailelere teslim edildi. Kamplarda inşa edilebilen barınakların büyüklüğü ve sayısına da bölgedeki devlet yetkilileri karar veriyor.
Çocuklar, Sitve’ye bağlı Kone Sone 2 köyünde toprak üzerine serilmiş ince brandalar üzerinde eğitim görmeye çalışıyor. Öğrenciler, kitapları, okulları, defterleri olmadığı için tahtaya yazıp ezberleyerek öğrenmeye çalışıyor.
Bölgeye elektrik verilmiyor. Sadece birkaç evde aileler, güneş enerjisiyle geceleri aydınlanmaya çalışıyor.
"Çocuklarımız dilenci olarak büyümesin"
Arakan’da yaşayan Müslümanlar vatandaş kabul edilmediği için devlet tarafından kendilerine kimlik verilmiyor. Bu nedenle eğitim ve sağlık gibi temel kamu hizmetlerinden yararlanamıyor ve yaşadıkları bölgenin dışına çıkamıyor.
Thet Ke Pyin Old Kampı’nda idarecilik yapan 43 yaşındaki Abdurrahim Abdulhakim, bin ailenin yaşadığı kampta çocukların geleceğinden endişe duyduklarını söyledi. Yaşadığı kampta özgürlüklerinin olmadığını belirten Abdulhakim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada bizler, tutsak bir şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz. Çocuklarımızın ve ailelerimizin geçimlerini sağlamak için kampın dışına çıkıp çalışamıyoruz. Ne yazık ki bizler ve çocuklarımız, uzanacak yardım eline muhtaç olduk. Çocuklarımız, kampta dışarıdan gelen insanların peşine düşmeye başladı. Onların bir dilenci gibi yetişmesini asla istemiyorum. Kampta yaşayan 18 yaşın altında çocuk ve gençlerin sayısı kamp nüfusunun yarısından fazla. Şu anda güvendeyiz ama gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Radikal Budistlerin gelip bir gün bizleri öldüreceği korkusuyla yaşıyoruz. Bölgede 150 etnik grup olmasına rağmen sadece Müslümanlara karşı saldırıların yapılması, İslam’ın bu topraklarda yok edilmeye çalışıldığını gösteriyor.”