İstanbul
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Arslan, bankacılık sektöründe dijitalleşmenin geldiği noktayı değerlendirdi ve gelecek dönem beklentilerini açıkladı.
???? Türkiye’de dijitalleşmenin pek çok sektörde öne çıktığını anlatan Arslan, bankacılık sisteminde bu sürecin çok daha önce başladığını aktardı.
Arslan, bankacılık sektörünün müşteri teması olmazsa olmaz bir sektör olduğunu belirterek, müşterilerinin değişen hayatlarının paralelinde bankacılık hizmetlerinin de değişim kaydettiğine vurgu yaptı.
Bankacılıktan beklentilerin her geçen zaman yükseldiğine işaret eden Arslan, "Bankacılık sisteminin müşterilerin hayatındaki değişimlerden önde olması gerektiğine yönelik bir genel kabul bulunuyor. Dijitalleşme bankacılık sektöründe çok geniş bir perspektife sahip. Artık bankacılıkta her iş alanının hayatında bir dijitalleşme var. Bu bizim normal bir iş yapış şeklimiz oldu." ifadelerini kullandı.
Dijitalleşme noktasında Türkiye’nin dünyada önemli konumda yer aldığını, 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de tekilleştirilmemiş aktif dijital bankacılık müşteri sayısının 119 milyonu aşarak bir önceki yıla göre 9 milyonluk bir artış kaydettiğini belirten Arslan, "Katılım bankalarını da eklediğimizde aktif dijital bankacılık müşteri sayısı 125 milyonu geçiyor." diye konuştu.
Arslan, dijital bankacılıkta yapay zekanın halihazırda fazlaca kullanıldığını aktardı.
Gelecek dönemde bankacılık anlamında dijitalleşmenin "müşteri nerede ihtiyaç duyarsa orada olma" anlayışıyla ilerleyeceğini dile getiren Arslan, daha akıllı versiyonlarda hizmet verileceğini ve otomasyonların artacağını kaydetti.
Gelecek yıllarda da artan oranda yapay zekanın kullanılacağını ifade eden Arslan, "Veri işleme, müşteri özelinde kişiselleştirme yapabilmek için çok fazla veriyi takip etmek gerekiyor. Yapay zekayı güvenlik adımlarımızda ve iç otomasyonlarımızda da kullanıyoruz. Dijital teknolojinin etkinliklerini, yatkınlıklarını kullanarak hizmet vermeyi hedefliyoruz. Ana mottomuz müşterimiz hangi kanaldan bize ulaşırsa ulaşsın, en iyi şekilde hizmet almasını sağlamak. Yapay zeka bunu sağlamada bize destekçi olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, operasyonel kısımda yapay zekanın yüksek oranda kullanıldığına işaret ederek, sağladıkları imkanlarla buradaki ekiplerin kendi iş yapışlarını destekler nitelikte algoritma oluşturabilme yetkinliğine sahip olabildiğini söyledi.
Türkiye Finans olarak dijitalleşme yolculuklarının uzun süredir devam ettiğini hatırlatan Arslan, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Mutfak diye tabir ettiğimiz, arka planda iş süreçlerinin ilerletildiği kısım, dijitalleştireceğimiz yerlerden biri. Bu yolculukta sürdürülebilir bakış açısıyla dokümanları yok ettik. 180 tip dokümanın mobil olarak onaylanmasını sağlıyoruz. Kağıt kullanımı minimize etmeye çalışıyoruz. Fonksiyon setimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Şube içi dijitalleşme de devam edecek. Bizim böyle bir yolculuğumuz var ve emin adımlarla ilerliyoruz.”
"Dijital bankacılık kanalları ihtiyaç finansmanında yüzde 50 kullanım oranına sahip"
Türkiye Finans Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Arslan, ihtiyaç finansmanı tarafında sağladıkları desteklere ilişkin bilgi verdi.
2024 yılında ihtiyaç finansmanı kullanımının yüzde 50'sinin dijital bankacılık kanalları üzerinden gerçekleştiğini belirten Arslan, “Dijital ihtiyaç finansmanı kullanımı birçok kanaldan yapılabiliyor. Bu kanallar sayesinde finansman ihtiyacı duyanlar rekabetçi fiyatları artık daha kolay görebiliyor. Daha uygun finansman aramasını tetikliyor. Ben dengenin böyle gittiğini düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.
Arslan, sektörün uzun yıllar önce dijitalleşmenin başlamasının siber güvenlik noktasında da gelişmeye olanak sağladığını aktardı.
Sektörün çok uzun süredir olağanüstü her duruma karşı yatırım yaptığına dikkati çeken Arslan, altyapı ve teknoloji yatırımlarının kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı.
Arslan, olağanüstü durumlarda sorun yaşanmaması için belirli planlarının bulunduğunu ifade ederek, bu kapsamda İstanbul dışında bazı lokasyonlarda çağrı merkezleri kurduklarından bahsetti.
Herhangi bir kesinti yaşanması durumunda hizmet vermeye devam ettiklerini bildiren Arslan, şunları kaydetti:
"Bazı hizmetleri bir kanaldan vermeyi değil, müşteri nereden isterse oradan hizmet vermek istiyoruz. Kahramanmaraş depreminde bölgemizdeki şubelerimizin hizmetini kesmemek için genel merkezde sanal bir şube oluşturduk. Yardım ve maaş ödemelerini yapabildik. Olağanüstü durumlarda alternatif çözümlere girebiliyoruz.”
Yenilenebilir enerji projelerine destek
Melis Tosun Arslan, dijitalleşmeyi sürdürülebilirlik kapsamında ana kaldıraç olarak gördüklerini vurguladı.
Evrak süreçlerini dijital alana taşımaya yönelik projeler geliştirdiklerini anlatan Arslan, "Yarına Varız" konsepti çerçevesinde geliştirdikleri projelerle karbon ayak izi ve kaynak tüketimlerini ölçeklendirmek konusunda iyi duruma geldiklerinden bahsetti.
Sürdürülebilir enerji potansiyelinin değerlendirilmesi açısından pek çok güneş ve rüzgar enerjisi santraline finansman desteği sağladıklarını söyleyen Arslan, "Ayrıca, Çatı GES düzenlemeleri kapsamında çalıştığımız firmaların üretim tesislerinin çatılarının, güneş enerjisi üretimi açısından doğal bir zenginlik olduğunu düşünüyor ve bu potansiyele destek oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Arslan, bu anlayışla Türkiye Finans olarak, başta yeşil enerji olmak üzere şimdiye kadar Türkiye’de toplam 430 MW büyüklüğündeki yenilenebilir enerji projelerine son 5 yılda 470 milyon doların üzerinde finansman desteği sağladıklarını aktardı.
Ayrıca kadın çalışanların iş hayatında daha çok var olmasını önemsediklerini dile getiren Arslan, bankada kadın çalışan oranının yüzde 40,3 olduğunu söyleyerek bu oranı yukarı taşımayı hedeflediklerini bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com