Burgenland
Necefi, Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen UAEA Yönetim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
ABD ve İsrail'in, ülkesindeki nükleer tesislere yönelik saldırılarına tepki gösteren Necefi, bu eylemlerin, uluslararası hukuku, BM kararlarını ve Ajansın yasal düzenlemelerini açıkça ihlal ettiği gibi, uluslararası barış ve güvenliğe de ciddi anlamda tehdit oluşturduğunu ifade etti.
İsrail'in saldırıları üzerine uluslararası kurumlar başta olmak üzere dünya kamuoyunun, bu eylemlerin NPT'ye zarar vereceği yönünde uyarılarda bulunduğunu söyleyen Necefi, şunları kaydetti:
"NPT'nin sözde koruyucusu olan ABD'nin, İran'ın güvence altındaki nükleer tesislerini hedef alan bu yasa dışı güç kullanımı, Ajans müfettişlerinin bu tesislerde uzun süredir kesintisiz varlık göstermesine ve buralarda gerçekleştirilen tüm faaliyetlerin Ajans tarafından izlenip doğrulanmasına rağmen gerçekleşti. Bu köksüz eylem (ABD'nin 3 tesise saldırısı), uluslararası işbirliği mekanizması ve NPT'nin inandırıcılığına ve hukuki tutarlılığına yönelik derin ve sistematik bir darbe indirmiştir."
Necefi, "NPT'nin koruyucusu (ABD), NPT'ye taraf olmayan nükleer silahlı bir devletle (İsrail) işbirliği içinde, NPT'ye taraf bir devlete saldırganlık eylemi gerçekleştirmiştir." dedi.
Ajansın verilerine göre, İran'ın nükleer tesis oranına kıyasla dünyada en çok denetime tabi tutulan ülke olduğuna dikkati çeken Necefi, "Son yasa dışı saldırganlık eylemleri, uluslararası nükleer denetim mekanizmasına köklü ve onarılamaz bir darbe indirmiştir. Mevcut NPT çerçevesinin, kuruluş amacını (nükleer tesislerin güvence altına alınması) yerine getirmede artık etkisiz kaldığını kesin olarak ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.
"Cezasızlık dönemi sona ermiştir"
Necefi, bu saldırılarla yalnız İran'ın değil bütün bölgenin radyoaktif ve kimyasal kirlenme riskiyle karşı karşıya bırakıldığını, ayrıca nükleer malzemenin korunması ve güvenliğine ilişkin uluslararası sözleşmelerin de ihlal edildiğini belirtti.
İran'ın kendini savunma hakkını her şart ve koşulda yerine getireceğini vurgulayan Necefi, "Cezasızlık dönemi sona ermiştir. Tehdit kaynağı, varlığını sürdürdüğü sürece İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51. maddesi uyarınca kendini savunma hakkını tam olarak kullanarak bu tehdidi bertaraf etmek için gerekli, kararlı ve orantılı tedbirleri kendi seçeceği zaman, yer ve şekilde almaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.