İZMİR (AA) - Yıldız Teknik Üniversitesinde öğretim görevlisi İspanyol Jose Manuel Garcia Torres, 5 yıl önce ilk kez ziyaret ettiği ve hayran kaldığı Bergama'da, İtalyan öğretmen ve gastronomist Gabriel Castellana ile yaklaşık 150 yıllık geçmişi bulunan bir tütün deposunu satın aldı.
Tütün deposunda, 2018 yılında restorasyon çalışması başlatan Torress ve Gabriel'in projesine, bu yıl Türkiye'nin farklı üniversitelerinden yaklaşık 60 mimarlık fakültesi öğrencisi katıldı.
Torres'in Bergama'da satın aldığı evin içerisinde kurdukları çadırlarda konaklayan öğrenciler, tütün deposu sayesinde staj imkanı bulurken aynı zamanda da kolektif bir şekilde çalışarak tüm ihtiyaçlarını kendileri karşılıyor.
"Depo Pergamon" adıyla yürütülen ve bittiğinde Akdeniz halkları ve kültürlerinin buluştuğu bir merkez olarak kullanılması hedeflenen deponun yaklaşık yüzde 40'lık bölümünde çalışmalar tamamlandı.
"Bu seneki görevimizi tamamladık" Jose Manuel Garcia Torres, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerle birlikte bir arada çalışmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Geçen yıl 100 öğrenciyle başladıkları restorasyon çalışmalarına bu yıl 60 öğrenciyle devam ettiklerini belirten Torres, "Bu 60 öğrenciyle beraber duvarlardaki dersleri yaptık. Kirişleri zımparaladık. Çatıyı sudan koruduk. Oluklar ve pencereler taktık. Bütün cepheye, bazı iç taraflara kumlama yaptık. Bu sene için bu kadar bir hedefimiz vardı. Bu seneki görevimizi tamamladık" dedi.
Proje bitince eski tütün deposunun Akdeniz ülkelerini buluşturan bir mekan olmasının hayalini kuran Torres, "Eski tütün deposunun restorasyonu tamamlanınca burada bir sosyal kültür merkezi açmak istiyoruz. Akdeniz kültürleri üzerinde konferanslar, yemekler, sergiler, konserler verip Akdeniz kültürlerini burada temsil etmek istiyoruz." diye konuştu.
"Mimarlığın dışında sosyal anlamda da kendimize çok şey katabildik"Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi olan Beyza Yıldız ise burada bulunmanın kendisine birçok şey kattığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Birçok stajda elde edemediğimiz deneyimleri burada elde ettik. Mimarlığın dışında aslında sosyal anlamda da kendimize çok şey katabildik. Birlikte yaşama deneyimi en büyük katkılarından biriydi hepimiz için. 20 kişi çadırlarda, eski Türk evinin avlusunda kalabilmek, buradaki kentliyle bütünleşebilmek bizim için çok eşsizdi."