Architecture of Radio (“Radyonun Mimarisi”) adlı yeni bir uygulama, kablosuz sinyallerin dünyasını gözler önüne seriyor.
İnsan gözü elbette hiçbir teknolojinin en azından şu aşamada yanına bile yaklaşamadığı bir karmaşıklığa ve yeteneğe sahip. Fakat bu, onunla elektromanyetik dalgaların ancak çok küçük bir kısmının gerçekten görülebileceği gerçeğini değiştirmiyor. Kablosuz ağ teknolojilerinin iyice yaygınlaşmasıyla, çevreyi kuşatan bütün bu sinyalleri görebilseydik çok farklı bir manzarayla karşı karşıya kalacaktık. Architecture of Radio adlı yeni bir uygulama işte tam da bu manzarayı gözler önüne seriyor.
Bir tür arttırılmış gerçeklik uygulaması sunan uygulama, iPhone ya da iPad cihazınızı etrafınızda döndürdüğünüzde, daha önceden hiç görmediğiniz bir dünyayı gözler önüne seren bir pencere işlevi sunuyor. Efsanevi bilim kurgu filmi The Matrix kahramanlarının bilgisayarla oluşturulmuş bir dünyayı yalnızca kodlar halinde görmesini de akıllara getiren uygulama sayesinde, bildiğimiz dünyanın ardında bağlantı sinyallerinin her yeri kapladığı başka bir dünya daha olduğuna tanık oluyoruz. Kablosuz ağ yönlendiricileri ve uzaklardaki mobil bağlantı kulelerinden gelen küre biçiminde dalga cepheleri ve hatta başınızın üstünden geçen uydu bağlantılarıyla çarpıcı bir teknoloji deneyimi yaşıyorsunuz.
Almanya’nın Karlsruhe şehrinde bulunan Sanat ve Medya Merkezi’nde Hollandalı tasarımcı Richard Vijgen’in imzasını taşıyan bir serginin parçası olarak tanıtılan uygulama, iOS üzerinden bu ayın başlarında kullanıma sunuldu. Android kullanıcılarının ise uygulama için 2016 yılını beklemesi gerekecek.