?>

Kanser yükünün bazı ülkelerde 20 yıl içinde iki katına çıkacağı öngörülüyor

DSÖ Kanser Kontrol Programı Başkanı Andrewi, dünyada her beş kişiden birinin yakalandığı ve en çok can kaybına yol açan ikinci hastalık olan kansere ilişkin, "Bazı ülkelerde 20 yıl içinde kanser yükü iki katına çıkacak." uyarısında bulundu.

Sağlık - 3 saat önce

Ankara
Kanser, vücudun hemen hemen her organı veya dokusunda meydana gelebilen anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesi ve diğer organlara yayılmasıyla başlayabilen geniş hastalık grubu olarak tanımlanıyor.
Oluştuğu dokuya göre isimlendirilen kanserin 200'den fazla türünün bulunduğu biliniyor. Türkiye'de hem erkekler hem de kadınlarda en çok deri kanseri görülüyor.
Erkeklerde sık karşılaşılan kanserlerin arasında akciğer, prostat, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas yer alırken kadınlarda ise meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, rahim ağzı (serviks), yumurtalık (over), mide ve pankreas kanserleri öne çıkıyor.
AA muhabiri, "4 Şubat Dünya Kanser Günü" dolayısıyla Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) kansere ilişkin verilerini derledi.

Kanserin belirtileri, hastalığın erken teşhisi için kritik önem taşıyor

Dünyada her beş kişiden birinin yakalandığı, en fazla can kaybına yol açan ikinci hastalık olan kanserde ölüm riskini azaltmak için belirtileri takip etmenin önem taşıdığı kaydediliyor.
Bu belirtilerin arasında ateş, halsizlik, ağrı, memede ve vücutta hissedilen kitleler, kanama, öksürük ve horlamanın yanı sıra ciltte, dışkılama ve idrar alışkanlığında, benlerde ve siğillerdeki değişiklikler de yer alıyor.
DSÖ Kanser Kontrol Programı Başkanı ve cerrahi onkoloji uzmanı doktor Andre Ilbawi, belirtilerin büyük ölçüde kanser türüne özgü olduğunu ve beklenmedik kilo kaybının yaygın görüldüğünü kaydederek "İnsanlar, açıklanamayan kilo kaybı yaşamaya başladığında bu, genellikle kanserin belli bir boyutta olduğu anlamına gelir." ifadesini kullandı.
- Kanserin nedenleri değiştirilebilir bazı risk faktörleri var
Kanserin kesin nedeni bilinmemekle birlikte risk faktörleri, değiştirilemeyen (yaş, cinsiyet ve aile öyküsü) ve değiştirilebilir olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Ilbawi, tütün ürünlerinin kullanımı, enfeksiyonlar, hava kirliliği ve kimyasallara maruz kalmanın değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer aldığına işaret ederek "Alkol, fiziksel hareketsizlik ve kilo alımı, tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 5'ine sebep olan ortak risk grubu." dedi.
Kanser vakalarının yaklaşık yüzde 5 ila 10'unda genetik risk faktörlerinin etkili olduğuna dikkati çeken Ilbawi, tütün kullanımının kanser nedeniyle can kayıplarının yüzde 20 veya yüzde 25'ine yol açtığını kaydetti.

- Birincil koruma çok önemli

Kansere neden olan faktörlerden sakınmakta ve etkisini azaltmakta birincil koruma önemli yer tutuyor.
Kanserden korunmak için bireylerin sağlıklı kilolarını korumaları, yeterli ve dengeli beslenmeleri, tütün ve alkol ürünlerinden kaçınmaları, yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmaları, uyku kalitesi ve stres seviyesini kontrol etmeleri gerekiyor.
Birincil koruma kapsamında güneş ışınlarına, kimyasallara ve radyasyona sık maruz kalmamak, Hepatit B ve HPV (İnsan Papilloma Virüsü) aşılarını yaptırmak, kentsel hava kirliliğinden kaçınmak gibi uygulamalar da öne çıkıyor.
Öte yandan, emzirmenin anne ve bebek sağlığı üzerindeki birçok yararlı etkisinin yanında annelerdeki yumurtalık ve meme kanser riskini de azalttığı biliniyor.
Ilbawi, birincil korumanın kanserin önlenmesinde ilk öncelikteki yöntemlerden olduğuna işaret ederek "Tahminen kanser vakalarının yaklaşık yüzde 40'ının birincil korunma yoluyla önlenebileceğini söyleyebiliriz." dedi.

İkincil koruma, kanserin erken teşhis edilmesini sağlayabilir

İkincil koruma, kanserden önce riski tespit edip iyileştirebilecek veya erken teşhis edebilecek yöntemlerden oluşuyor.
Ilbawi, HPV testinin, rahim ağzı kanseri taramasının, mamografinin, kolonoskopinin hatta genetik testlerin bile ikincil önleme programının parçası olduğunu belirterek "Erken teşhis, kanserden ölüm oranlarının azaltılmasına yardımcı olacak en yaygın yaklaşım. Bu nedenle herkesten yaygın kanser belirtilerinin farkında olmalarını istiyoruz." diye konuştu.

Üçüncül koruma kapsamında tedavideki ilerlemeler uzun vadeli yıpranmayı azaltıyor

Üçüncül koruma, kanserin veya hastalığın tedavisinin yol açtığı uzun vadeli yıpranmayı azaltmayı amaçlıyor.
Kanser tedavisindeki en yaygın yöntemlerin arasında cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra hormon tedavisi, genetik ve hedefe yönelik tedaviler de kullanılabiliyor.
Ilbawi, üçüncül önlemenin teşhis sonrası kanserin tedavisini, rehabilitasyonu ve destekleyici bakımı içeren süreç olduğuna işaret etti.
Kanser tedavilerinde immünoterapi, cerrahi ve radyoterapide gelişme kaydedildiğini anlatan Ilbawi, "Kanserin türünü, yayılma oranını, kişiye özel profilini ve en iyi tedavi yöntemini söyleyebilmek en önemli yenilik oldu." ifadesini kullandı.

Kanser oranlarında bölgesel ve finansal eğilimler göze çarpıyor

Küresel açıdan kanser oranının dağılımı, ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle ilişkili olabiliyor.
Ilbawi, kanser oranının Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya'da en yüksek seviyedeyken Afrika'da ise en düşük düzeyde olduğuna dikkati çekti.
"Bir ülke ne kadar zenginse kanser yükü de o kadar yüksek oluyor." diyen Ilbawi, bunun sebebinin tütün ve alkol kullanımı, fiziksel hareketsizlik ve sağlıksız beslenme olduğunu vurguladı.
Ilbawi, yüksek gelirli ülkelerin enfeksiyondan kaynaklanan kanser açısından daha iyi durumda olduğunu söyleyerek enfeksiyonlara dayalı risk faktörlerinin son 10-20 yılda iyileştiğini ifade etti.
Kanser oranındaki artışa ilişkin Ilbawi, "Bu artış, kanseri önlemek ve yönetmek için en az hazırlıklı olan ve henüz güçlü kanser programlarına sahip olmayan ülkelerde en belirgin şekilde görülecek. Bazı ülkelerde önümüzdeki 20 yıl içinde kanser yükü iki katına çıkacak." dedi.
Ilbawi, kanserin önlenmesi ve mücadele için gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ülkelerin sağlık altyapısı konusunda sıkıntı yaşayabileceği uyarısında bulunarak pahalı kanser tedavilerine erişim konusunda bazı eşitsizliklerin yaşandığına dikkati çekti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından Facebook, 21 yılı geride bıraktı

2025-02-03 11:27 - Medya

ABD'li teknoloji şirketlerinden Microsoft, Meta ve IBM bilançolarını açıkladı

2025-01-30 02:42 - Medya

Meta'nın, Trump'ın davasında varılan anlaşmada 25 milyon dolar ödemeyi kabul ettiği belirtildi

2025-01-30 03:12 - Medya

Kastamonu'da sıcak havaya aldanan kardelenler çiçek açtı

2025-01-31 14:32 - Çevre-Hayat

ABD yönetimi, Kanada, Meksika ve Çin'den ithalata yeni gümrük vergileri getirdi

2025-02-02 02:42 - Ekonomi

Bingöl'de vaşak ve yavruları görüntülendi

2025-01-31 16:12 - Çevre-Hayat

Türkiye'de geçen yıl 9,5 milyon kanser taraması yapıldı

2025-02-03 11:28 - Sağlık

MİT'ten terör örgütü PKK/YPG'nin sözde sorumlusuna Suriye'de nokta operasyon

2025-02-03 10:57 - Gündem

Keçi çobanlığı yapan Yörük çocuğu, Bocce Milli Takımı'na seçildi

2025-02-03 11:38 - Spor

Basketbol THY Avrupa Ligi'nde çift maç haftası yarın başlayacak

2025-02-03 10:53 - Spor

İlgili Haberler

Aynı seansta hem şah hem aort damarına stent takıldı

12:42 - Sağlık

Akciğer kanserine iki kez yakalanan Mevlan'dan "Sigara ölümcül bir zehir" uyarısı

12:37 - Sağlık

Hatay'da depremden sonra 2 ayda tamamlanan hastane yüz binlerce kişiye hizmet verdi

12:32 - Sağlık

İki haftadan uzun süren sindirim sistemi şikayetleri yumurtalık kanseri habercisi olabilir

11:53 - Sağlık

Türkiye'de geçen yıl 9,5 milyon kanser taraması yapıldı

11:28 - Sağlık

Günün Manşetleri

AJet'in ocak ayındaki zamanında kalkış-varış oranları yüzde 80'in üzerine çıktı

16:42 - Ekonomi

Nijerya'da "Ebola" alarmı

16:38 - Dünya

Tunus'ta 4,9 büyüklüğünde deprem oldu

16:33 - Dünya

Filistin Devlet Başkanlığı: Filistin halkı ne tehcir ne de alternatif vatan planlarını kabul edecek

16:28 - Dünya

"Çiftlik Bank" davasında karar açıklanacak

16:12 - Gündem