Erzurum
Çat ilçesine bağlı Molla Ömer Mahallesi'nde yaşayan 4 çocuk annesi Yaşa'ya 6 yıl önce Hepatit B ve D'ye bağlı karaciğer yetmezliği sebebiyle siroz tanısı konuldu.
???? Yaşa, 6 yıl önce organ nakli için Erzurum Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne başvurdu, yıllarca uygun donör bulunamadığı için karaciğer nakli yapılamadı.
Yaklaşık bir ay önce kadavradan organ bağışı yapıldığı bilgisi verilen Yaşa, hastaneye davet edildi. Rize'de beyin ölümü gerçekleşen kişiden alınan organ, Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Necip Altundaş başkanlığındaki ekip tarafından başarıyla Yaşa'ya nakledildi.
Operasyon sonrası sağlığına kavuşan Yaşa, hastaneden taburcu edildi.
"Çok şükür, büyük sıkıntıları bitti"
Suriye Yaşa'nın oğlu Yasin Yaşa, 6 yıldır organ bekleyen annesinin kadavradan yapılan bağışla hayata tutunduğunu söyledi.
Altundaş ve ekibine teşekkür eden Yaşa, "Allah razı olsun, gece aradılar, 'Öncelik başkasının.' dediler, sonra anneme nasip olunca nakli yaptılar. Her şey güzel geçti, bundan sonra annem daha iyi olacak, sağlığına kavuşacak. Çok sıkıntı çektik, karnı sürekli su topluyordu, onun için de tedaviler gördü. Karaciğer bulununca çok şükür, büyük sıkıntıları bitti." dedi.
Yaşa, organ bağışında bulunan kişiyi tanımadığını, organ bağışlamanın çok önemli olduğunu belirterek, "Bağış yapanlardan Allah razı olsun, keşke bütün insanlar böyle duyarlı olsa, organ bağışı hastalara ilaç gibi oluyor. Annemin durumu çok iyi, kontrollere geleceğiz." ifadelerini kullandı.
Karaciğer nakledilen Suriye Yaşa da hastanenin hizmet ve imkanlarından çok memnun kaldığını anlatarak, "Doktorlarımın sayesinde kurtuldum, çok teşekkür ederim. Bağış yapandan da Allah razı olsun. Önceden çok sıkıntı çekiyordum, hayatım kurtuldu. Şimdi çok iyiyim, sağlığıma kavuştuğum için mutluyum." diye konuştu.
"Şansı iyi gitti, ona tam karaciğer çıktı"
Dr. Öğr. Üyesi Altundaş da 6 yıldır nakil listesinde kayıtlı olan Yaşa'nın bir ay önce kadavradan nakil için çağrıldığını söyleyerek, "Karaciğer, Suriye Hanım'a nasip oldu, enfeksiyona bağlı karaciğer yetmezliği ve karaciğer sirozu gelişmiş, bunun da tedavisi karaciğer nakli. Şansı iyi gitti, ona tam uyumlu karaciğer çıktı ve naklini gerçekleştirdik. Tedavilerini de tamamladık, şimdi evine taburcu ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Nakil sürecini ekipteki Doç. Salih Kara ve Dr. Öğr. Üyesi Nurhak Aksungur ile gerçekleştirdiklerini anlatan Altundaş, ameliyat sonrası takip ve yoğun bakım sürecini Prof. Dr. Nazım Doğan'ın desteğiyle sürdürdüklerini dile getirdi.
Altundaş, karaciğer yetmezliğinde karaciğer naklinin küratif tedavi olduğuna işaret ederek, "Maalesef Türkiye'de daha çok canlı nakiller yapılıyor. Hem alıcının hem de donörün ameliyat ve ameliyat sonrası risklerinin görülme ihtimali daha fazla olabiliyor. Bunun önüne geçmek için kadavra nakillerini fazla yapmamız lazım ama yeteri kadar havuzda kadavra yok. Böbrek hastası, bir şekilde diyaliz makinesiyle hayatını devam ettiriyor ama karaciğerin bir makinesi yok. Olmadığı için belli bir süre sonra vücuttaki toksinleri atamadığından karaciğer yetmezliğinden hastaları kaybediyoruz. Bu yüzden karaciğer önemli, karaciğer nakli, karaciğer yetmezliği olanlarda tek seçenek." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com