?>

'Katar'a yaptırımlar krizin çözümüne katkı sağlamıyor'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Katar'a karşı atılan adımlar gerçekten orantısız ve bu yaptırımlar krizin çözümüne katkı sağlamıyor." değerlendirmesinde bulundu. - Anadolu Ajansı

Gündem - 8 yıl önce

ANKARA

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah Gazetesi'nde yayımlanan makalesinde, Katar ve bazı Körfez ülkeleri arasında yaşanan krizin, üçüncü haftaya girilmesine rağmen aynı şiddetle devam ettiğini belirtti.
Krizi çözme girişimlerinin, karalama kampanyaları ile ciddi ekonomik ve jeopolitik yansımaları olan siyasi baskılardan müteşekkil döngüyü henüz kıramadığına dikkati çeken Kalın, aslında bu krizin Körfez'deki bölgesel düzenin ne kadar kırılgan olduğunu ve bölge ülkelerinin Avrupa ve ABD ile olan ilişkisinin istikrarsızlığını ortaya koyduğunu vurguladı.

"Ortada çok ciddi bir itham var"

Katar'ın terörü desteklediği suçlamasını reddederek, kendisini bu pozisyonda bulan her ülkenin yapacağı gibi somut kanıtlar görmek istediğinin altını çizen Kalın, şöyle devam etti:
"Kuşkusuz ortada çok ciddi bir itham var. Katarlı yetkililer bu iddiaları ciddiye alıyor ama henüz kendilerini Körfez'de, Suriye'de veya başka yerlerde faaliyet gösteren terör örgütleriyle irtibatlandıran somut kanıt göremediler. Ayrıca Katar'a uygulanan blokajın adil olmadığını, uluslararası normlara uymadığını ve Müslüman ülkeler arasındaki dostluk ve kardeşliği ihlal ettiğini vurguluyorlar. Katar'ın terör örgütlerini desteklediği iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt ortaya çıkmadığı düşünülürse bu ülkenin talepleri oldukça makul. Katar'a karşı atılan adımlar gerçekten orantısız ve bu yaptırımlar krizin çözümüne katkı sağlamıyor. Katar hükümeti blokaj kaldırılmadığı sürece müzakereye yanaşmayacağını açıkça söyledi. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu çağrıyı dikkate alarak diyalog ve müzakere sürecini başlatmak için blokajı kaldırmaları gerekir."
Kalın, bu süreçte Kuveyt Emiri'nin de gerilimin azaltılması ve krizin çözümü için önemli bir rol oynadığını, bu girişimi desteklemek gerektiğini, Türkiye'nin de bu noktada yardıma hazır olduğunu aktardı.
Krizin başından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölge liderleriyle birçok telefon görüşmesi yaparak, gerilimin azaltılması ve sorunun barışçıl ve dostane yollardan çözülmesi için gayret sarf ettiğini anımsatan Kalın, blokajdan etkilenen Katar vatandaşlarına yardım için Türkiye'nin insani bir jest yaparak gıda maddelerini Doha'ya ulaştırdığını, ayrıca tüm bölgenin güvenlik ve istikrarına hizmet edecek bir askeri üssün Katar'da kurulmasına dair anlaşmanın TBMM tarafından onaylandığını hatırlattı.

"Fikir ayrılıkları asla karşılıklı suçlamalara dönüşmemeli"

Doha'da bulunan Hamas Bürosu'nun Şam'dan Katar'a birkaç yıl önce tüm bölge ülkeleriyle koordinasyon içerisinde taşındığı düşünüldüğünde bu durum da Katarlılara yönelik terör suçlamasının kanıtlanamayacağını belirten Kalın, şunları kaydetti:
"Bu süreç yaşanırken krizden faydalanmak isteyenler, Türkler ve Araplar arasına fitne ve düşmanlık tohumları serpmeye çalışıyor. Kökleri eskiye dayanan bu oyuna hep birlikte dur demeliyiz. Yüz yıl önce Arapların Osmanlı'yı sırtından hançerlediği iddiası on yıllar boyunca Türklerle Arapların ayrı düşmesine sebep oldu. Aynı şekilde Türklerin Cumhuriyet kurulduktan sonra Araplara sırtını döndüğü iddiası Arap kamuoyunda Türkiye ile olan ilişkilere şüpheyle yaklaşılması sonucunu doğurdu. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu efsane son on yılda çürütülmüştür. Türkler ve Araplar kardeş, dost, müttefik, komşu ve ortak olarak Arap ve Müslüman dünyasına daha parlak ve güvenli bir gelecek sunmak için iş birliği yapmak durumundadır. Fikir ayrılıkları asla karşılıklı suçlamalara, güvensizliğe ve karalama kampanyalarına dönüşmemelidir. Bugün Türklerle Arapların arasını açmak isteyenler sadece kendi çıkarlarına hizmet etmektedir.
Medya savaşları kimseye bir fayda sağlamaz. Tam aksine entelektüel ve siyasi kaynaklarımızı düşmanlık ve vekalet savaşları yolunda ziyan etmemiz için atılan adımlara karşı uyanık olmalıyız. Bunun yerine enerjimizi karşılıklı olarak gücümüzü artıracak ortamlar kurmaya ve kazan-kazan ilişkilerini geliştirmeye harcamalıyız."

Muhabir: Mümin Altaş

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Hat ve sedef kakma sanatına ahşaptan 'can suyu'

2017-06-17 17:02 - Kültür Sanat

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Kongo Cumhuriyeti'nde

2017-06-20 07:52 - Siyaset

Gökçeada'nın kekiği, balı ve kahvesi şampiyonluk getirdi

2017-06-14 15:17 - Çevre-Hayat

Limak Vakfı, Gülseren Özdemir adına okul yaptıracak

2017-06-20 15:55 - Ekonomi

Sakarya’da Suriyeli gerginliği

2017-06-16 11:57 - Asayiş

Rusya ABD'den açıklama bekliyor

2017-06-21 05:02 - Dünya

Bozdağ'ı güldüren siren sesi

2017-06-18 11:22 - Gündem

Cenk İldem: Özlem duyduğum bir Dünya Şampiyonası finali var

2017-06-14 18:22 - Spor

Suudi Arabistan, 3 İran Devrim Muhafızını gözaltına aldı

2017-06-20 06:47 - Dünya

'Tedavisi süren askerlerin tamamı taburcu edildi'

2017-06-20 21:22 - Gündem

İlgili Haberler

Türkiye Maarif Vakfının 5. İstanbul Eğitim Zirvesi tamamlandı

19:37 - Gündem

Bodrum'da yağmur suyuyla denize sürüklenen atıklar kıyıya vurdu

19:27 - Gündem

Bakan Fidan: Suriye hükümeti egemen bir hükümettir ve SDG'yle kendi anlaşmalarını yapabilir

19:12 - Gündem

Hatay'da fırtına etkili oluyor

18:32 - Gündem

Bakan Yumaklı: Türkiye su ve tarım diplomasisinde küresel ölçekte daha etkin olacak

18:08 - Gündem

Günün Manşetleri

Beşiktaş, Süper Lig'de yarın Gaziantep FK'yi ağırlayacak

09:37 - Spor

Çin'in döviz rezervleri kasımda 3 trilyon 346 milyar dolara ulaştı

09:33 - Ekonomi

Fas'ta binlerce kişi, "siz ümmetin onurusunuz" sloganıyla Gazze'ye destek için yürüdü

09:22 - Dünya

ABD'nin Alaska eyaletinde 7 büyüklüğünde deprem

01:38 - Dünya

Dışişleri Bakanı Fidan: (CAATSA) Bu engeli ortadan kaldırmanın bir yolunu yakında bulacağımıza inanıyorum

01:35 - Siyaset