Ankara
Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderleri 19-20 Aralık'ta Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae'nin ev sahipliğinde "C5+1 Zirvesinde" başkent Tokyo'da bir araya gelecek.
???? C5+1 formatı, "kaynak zengini" bu ülkeleri ticaret, yatırım, güvenlik ve kalkınma dahil geniş bir yelpazedeki konuları ele almak üzere bir dış ortakla buluşturan mekanizma olarak biliniyor.
Nisanda Özbekistan'ın Semerkant kentinde gerçekleştirilen ilk Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın kasımda Orta Asya liderlerini Beyaz Saray'da ağırlaması, gözleri şimdi de Tokyo'daki görüşmeye çevirdi.
Japonya'nın "kaynak zengini" 5 eski Sovyet ülkesiyle 2004'te "CAJAD" ismiyle başlattığı diyalog çerçevesi o dönemden beri ham petrol, doğal gaz ve nadir metaller alanlarında etkileşimi hedefliyor.
Son dönemde Rusya ve Çin ile ilişkilerini artıran Orta Asya ülkelerinin, 20 yıldan fazladır Tokyo hükümetiyle bakanlık düzeyinde sürdürdüğü iletişim, ilk "C5+1 Liderler Zirvesi"yle en yüksek seviyeye ulaşacak.
Yarar sağlayan karşılıklı işbirliği
Kabine Baş Sekreteri Kihara Minoru, C5+1 Zirvesi marjında stratejik öneme sahip Orta Asya ülkeleriyle karşılıklı yarar sağlayan işbirliğinin daha da güçlendirilmesini umduklarını bildirdi.
Zirve kapsamında kaynak zengini bu ülkelerle ilişkileri artırmak, ekonomik güvenliği güçlendirmek, karbonsuzlaştırma ve altyapı gibi alanlarda işbirliği fırsatlarını teşvik etmek hedefleniyor.
Liderler, Japonya hükümeti tarafından düzenlenen ve toplam 6 ülkeden iş insanlarını bir araya getirecek "Orta Asya + Japonya İş Forumu"nda, ekonomik ve ticari işbirliklerini genişletmeye odaklanacak.
konuşan uzmanlar, Çin ve Rusya'nın bölgesel nüfuzunu artırdığı dönemde Japonya'nın düzenlediği ilk Orta Asya zirvesiyle "kaynak zengini bölgeye" yönelmeyi tercih ettiğini belirtti.
Rusya ve Çin'e bağımlı olmadıkları "hissettirilmeli"
Tokyo merkezli Dış Politika Enstitüsü Direktörü Miyake Kunihiko, C5 ülkelerinin Çin ile Rusya arasına sıkışmış bir pozisyonda olduğunu ve dengeleyici bir alternatife ihtiyaç duyduğunu ve bu ülkelerin Japonya'ya yönelik ilgi beslediklerini söyledi.
Japonya'nın Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 sonrası C5 ülkeleriyle ilişkiler başlattığını anımsatan Miyake, hükümetin artık 30 yılı aşan bir süre sonra bu liderleri ev sahibi statüsünde bir araya getirebilecek zirve düzenleme başarısı gösterebildiğini vurguladı.
Pekin ve Moskova'nın bölgede nüfuzunu hissettirmeye çabaladığına işaret eden Miyake, Çin'in giderek artan ve Rusya'nın da geleneksel düzeyde ilişkilerden beslendiğine dikkati çekti.
Miyake, "Bana göre bölgede Çin, ekonomik açıdan Rusya'dan çok daha nüfuzlu konumda. (Zirvede) Japonya Başbakanı, bağımsız olduklarını Rusya ve Çin'e hissettirmeli, Japonya'nın bir alternatif olduğunu göstermeli ve olası bir statüko değişikliği beklemediğini de söylemeli." dedi.
Japon şirketlerin "sınırlı erişimi"
Kyoto merkezli Doshisha Üniversitesi Küresel Çalışmalar Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Masanori Naito da bölgenin sadece doğal kaynakları değil farklı bir uluslararası siyasal ekseni de temsil ettiğini bildirdi.
Masanori, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası 1990’ların başında başlayan sürecin, an itibarıyla hem somut sonuçları hem de uluslararası siyaset açısından bir zirveye ulaştığının anlaşıldığını dile getirdi.
Zirvenin 5 Orta Asya ülkesi ve Japonya'nın çok taraflı ilişkiler açısından yeni ufuklar açacağına inandığını kaydeden Masanori, "C5+1 Liderler Zirvesi'nin Tokyo'da ilk kez düzenlenmesinin taşıyacağı anlam ve oluşturacağı etki son derece büyük." diye konuştu.
Masanori, Japonya için yakın vadede odaklanması gereken sahalara yönelik de "Azerbaycan’ın dikkat çekici ekonomik gelişimi ve Türkmenistan’ın barındırdığı büyük potansiyele, henüz sınırlı sayıda Japon şirketi ilgi gösterebiliyor." ifadesini kullandı.
"Çin veya Rusya kadar baskın ya da ABD kadar etkin olmayabilir"
Tony Blair Küresel Değişim Enstitüsü Orta Asya Direktörü David Hoffman da zirve marjında, Japonya'nın, Orta Asya 'ya yönelik bir "Yeşil Ana Plan" sunması gerektiğini ve bölgenin temiz enerjiye geçişinde liderlik şansına sahip olabileceğini anlattı.
Hoffman, zirvenin Çin, Rusya gibi jeopolitik devlerin bölgede ekonomik ve siyasi nüfuz kurmayı hedeflediği dönemde gerçekleştiğini kaydederek, bu ülkelerin Doğu ile Batı arasında stratejik bir köprü öneminde olduğunu aktardı.
5 ülkenin enerji rezervlerinin elektronik ve askeri teknoloji için gerekli olduğunu belirten Hoffman, "Japonya, Orta Asya'da Çin veya Rusya kadar baskın ya da ABD kadar etkin olmayabilir ancak yatırım stratejisinde sürdürülebilirliğe odaklanarak bölgedeki konumunu güçlendirecektir." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com